Gereksinimlerimiz
İnsanı insan yapan duygu ve düşünceleridir. Duygu ve düşünceler beslenmeden insan, insan olamaz.
İnsan olabilmemiz için duygu ve düşüncelerinin beslenip, tüm gereksinimlerinin giderilmesi gerekir ki, insan, insan olabilsin.
Bunun içinde gereksinimlerimiz; Görülüp fark edilme isteğimiz. Tanınıp tanışma isteğimiz. Değer verilip değer görme, kabul edilip kabul göme isteğimiz. Çalışıp çabaladığım da başarılı olma isteğimiz. Başarılı olduğumuzda hak ettiğimiz yere konulma isteğimiz. Görev ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz oran ve orantıda insan yerine konulup sevilip, sayılma isteğimiz.
İçinde yaşadığımız toplumda oluşturduğumuz sosyal yapıya uygun yerimizi aldığımızda beğenilip, övünülerek marifetimizin daha fazla artırılmasına yönelik iltifata tabi tutularak gururumuzun okşanıp, onurumuzun yükseltilmesi isteğimiz. Yaşamın sonsuz güzelliğine erişip, bu güzelliği görüp güzel yaşarken de hayatın içindeki tüm olumsuzluklardan uzak durup güzel yaşama isteğimiz. Yaşadığımız hayatın doğal akışı içindeki her evredeki her andan tat alıp zevk duyarak yaşama isteğimizin çoğalıp artması isteğimiz. Bu arada erginleşip olgunlaşarak mutlu olup, mutlu yaşama isteğimiz.
Bütün bunların yerine getirilip bizim insan olup insanca yaşayabilmemiz içinde tüm insanı insan yapan değerlere sahip olma isteklerimizin yaşadığımız toplumca yerine getirilip, mutluluğumuzun artırılması yönündeki tüm isteklerimiz, bizi biz yapıp insan ve insanlığın değerini artırıp, çıtasını yükselteceğinden bize ve tüm insanlığa değer katıp, değerini yükseltecektir. Bu da bizim insan olma adına kazanıp kazandırabileceğimiz en büyük mutluluk olacaktır.
Bunlar oluşup yaşanmadan ne hayat, hayat olur. Nede insan, insan olur. İnsan sadece yiyip içip boyuna büyüyüp, enine genişleyerek insan olunmaz. İnsan manen de beslenip büyüyüp gelişmesi gerekir. Ki, insanı yaşatıp var eden akıl ve akıl içindeki tüm düş, algılama, his, sezgi, duygu ve düşünceleri de gelişip olgunlaşmalı ki insanı, gerçek anlam ve manada insan olsun. Yoksa dünyada ayakları yere sağlam basmayan insan, insan olup insanca yaşayamaz.
Bu dünya yaşamındaki hayat yolculuğumuzda hepimizin ilk önce öğrenmemiz gereken en büyük gereksinimimiz, önce bizim kendimizi tanıyıp, kendimiz olup, kendimizi sevmemiz. Daha sonra gittiğimiz yolu ve bu yolculukta bize eşlik edenlerin kim olduğunu bilip tanıyıp öğrenmemiz gerekir.
Ama bu yolculukta herkesin bizim gibi insan olduğunu bilmemiz ve herkese ona göre yaklaşıp, ona göre değer verip yaşamamız asıl insanlıktır. İnsanı insan olarak kabul edip yaşamayı kolaylaştırıp yaşamak büyük bir bilgeliktir.
Bu hayat bir yolculuğunda bilgeliği kullanıp farkında olup insanca yaşamayı bilmek en büyük mutluluktur.
15.09.2013 Cahit KARAÇ