content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

07 Haz

Gerçekten Sustukça Ölüyor(muy)uz?

Irak’ta, Afganistan’da ve Darfur’da Müslümanlar ölürken neden ses vermiyoruz?Saadet Partisi’nin Cumartesi günü yapılacak olan Çağlayan Mitingi için astırdığı pankartlar oldukça dikkat çekici. “Sustukça ölüyoruz. İsrail vahşetine isyan mitingi” Bu ülkeni topraklarında son bir ayda askeri güçlerimiz kaç şehit verdiler? 25’den fazla. Kaç PKK’lı öldürüldü? Askeri kaynaklara göre yüzlerce. Şehitlerimiz ve öldürülen PKK’lılar kimler? Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları. O zaman sormak gerekmiyor mu? Ölenler bizim çocuklarımız değil mi? Sustukça çocuklarımız ölmüyor mu? Son 30 yılda 50 binden fazla yurttaşımız ölmedi mi?
Söz konusu Filistin olunca, Hamas olunca İslamcı kesimlerin duyarlılığı neden bu kadar artıyor da, ülkemizde yaşanan terör karşısında duyarlılık büyümüyor? Ve dünyanın başka yerlerinde öldürülen Müslümanlar için aynı duyarlılığı göstermiyor muyuz? Sizce bu işte bir iş yok mu?
Gerçekten genlerimize işlemiş olan Yahudi düşmanlığı mı, tepkilerimizin daha büyük olmasına neden oluyor? Sorgulamaya değmez mi?İran ve Irak Savaşında 1 milyondan fazla İranlı ve Iraklı öldü? O zaman duyarlılığımız neredeydi?

ABD’nin ve o’na destek veren ülkelerin işgalinde Irak’ta 1.5 milyondan fazla çocuk, yaşlı, genç öldü. Neden Filistin’i bombalayan, Gazze’ye ambargo uygulayan İsrail için neredeyse cihat ilan edenler, Irak’ta yaşanan vahşet ve terör için aynı tepkiyi göstermiyorlar?

Sudan’ın Darfur kentinde 2003 yılında, paramiliter güçler tarafından Darfurluların evleri basıldı, kadınlara tecavüz edildi ve 300 binden fazla kişi öldürüldü.   
Darbeyle yönetime gelen ve kendisini Devlet Başkanı ilan eden Ömer El Beşir hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin katliamlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, tutuklama kararı bulunuyor...  Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin temyiz yargıçları, Sudan yönetiminin ordu ve Cancavid adlı milislerle Darfur’da insanlığa karşı suç işlediğine hükmetmişti
300 binden fazla insanın katledilmesinden sorumlu olan ve Avrupa’nın hiçbir ülkesine gidemeyen Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir, 21 Ocak 2008 tarihinde Esenboğa Havalimanında devlet töreni ile karşılandı. Ardından Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde devlet erkânı tarafından, Sudan’da neden olduğu olaylar düşünülmeden, kendisine özel bir ilgi gösterildi. 
Bu ziyaret üzerine nota veren AB ülkelerinin eleştirilerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şöyle yanıt vermişti: ''Onlar ne karışırmış ki? Kim kime nota veriyormuş?'' Başbakan Tayyip Erdoğan ise Ömer el Beşir ile çok rahat konuştuğunu belirterek ''Ben Netanyahu ile o kadar rahat konuşamam ama Beşir ile rahatlıkla konuşurum. Rahatlıkla 'bu yaptığınız yanlıştır' derim. Ve yüzüne derim. Niye? Bir Müslüman böyle bir şey yapamaz ki. Bir Müslüman soykırım yapamaz' demişti. Erdoğan Başbakan olarak Darfur’a gittiğini, orada ifade edildiği gibi soykırım tespitini kendilerinin yapamadıklarını eklemişti.

 

Bizden olanlara kelebek, bizden olmayanlara boğa

Sustukça insanlar ölüyordu. Sustukça, katliamları yapan devlet başkanlarını ‘Müslümanlar katliam yapmaz’ diyerek, uluslararası mahkemede hüküm giymiş devlet başkanlarını resmi törenlerle karşılıyorduk. Ve gıkımız çıkmıyordu. İsrail’in terörünü görüyorduk, ancak müslümanların yaptığı terör ve katliamlar karşısında sesimizi çıkarmıyorduk. Yahudiler, İsrail ve Amerikancı güçler olduğunda bile ayrımcılık yapıyorduk ancak İsrail olunca boğaya dönüşüyorduk. Bizden olanlar karşısında ise kelebek oluyorduk.

Afganistan’da da Müslümanlar ölüyordu. Ancak oraya asker gönderiyorduk. Kimin için? İsrail’e en büyük tepkiyi gösteriyorduk ama nedense ikili anlaşmaları kimlerin yaptığını, askeri anlaşmaları kimlerin yaptığını, askeri tatbikatların kimlerin döneminde büyüdüğünü unutuyorduk.

Marmara Gemisi neden Türk bandıralı değildi?

Gazze’de yaşanan insanlık dramı ve İHH’nın İsrail tarafından uygulanan ambargoyu delmek için yaptığı son girişim bir vahşetle sonuçlandı. İlk girişim Mısır tarafından şiddetle bastırılmıştı. Hem de, AK Parti milletvekilleri olmasına rağmen.

Nedense o tarihde bugünkü gibi tepkiler görmemiştik. Şöyle diyebilirsiniz ‘ölüm yoktu.’ Doğru söze ne denir?

Haberiniz var mı? Gazze’ye giden Marmara Gemisi meğer Türk bandıralı değilmiş. Bu da çok ilginç değil mi? Merakımı bağışlayın acaba diyorum, gemi ne zaman Türk bandıralı olmaktan çıkarıldı?

Bizim basında bakanlar için 7 aptal denilebilir miydi?

Yazdık, söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Çifte standarttan kurtulmadan, nerede bir insanlık dramı yaşanırsa yaşansın bizden diye gördüklerimize yapılan insanlık dışı davranışlarda verdiğimiz tepkileri vermezsek insan olamayız ki? Ayrımcılık yaparsak, bizden olanlara yapılanlar karşısında ayağa kalkan vicdanlar, başkalarına aynı şeyler yapıldığında başına kuma sokmuş deve kuşu vicdanları olursak insanlığımızı sorgulamayacak mıyız?

Siyaset adına yapılanlar karşısında yanlışlıklar varsa sesimizi yükseltemeyecek miyiz? İsrail’de Marmara Gemisi’ne yönelik yapılan askeri baskına karşı, İsrail medyasında namuslu sesler kendi bakanlarına ‘7 aptal bakan’ diye başlıklar atabildiğinde durup düşünmeyecek miyiz? Baskın yapanlarında Yahudi, baskına karşı çıkanlarında Yahudi olduğunu gördüğümüzde o adaletli vicdanlarımıza(!) hiçbirşey söylemeyecek miyiz?

Kim gerçek insan hakları aktivisti?

Son söz. Evet sustukça ölüyoruz. Ancak sadece bizden olanlar öldürülürken ses çıkarmak değil, bizden olmayanlarda öldürülürken ses çıkarabilmek, susmamaktır esas olan. Çünkü o zaman gerçek insan olunabilir.
Bir soru. Sizce Yunanistan’dan, Norveç’den, dünyanın başka yerinden Filistin için ses verenler mi daha insan hakları aktivisti, yoksa sadece bizden diye gördüklerimiz öldürüldüğü için ses çıkaranlar mı gerçek insan hakları aktivistleri? Ne dersiniz? Düşünmeye değmez mi?

Ölen diğer Müslümanlar için neden aynı duyarlılık yok?

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Gerçekten Sustukça Ölüyor(muy)uz?”

  1. 1
    mehmet Says:

    Milli Görüş hareketini iyi takip edersen ölen her insan için sesimiz çıkıyor. Ayrıca zahmet edip mitingi izleme imkanı bulsaydın orada PKK'nın şehit ettiği askerlerimizinde boy boy fotoğraflarını görürdün.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank