Genel ve Evrensel Travma
Kasten ve bilerek yaratılan bu "genel ve evrensel travmanın" ilk sebebi de, "nihai" sonucu da katarsis, bencillik, egoizm, maneviyat yokluğu, inanç boşluğu, satanizm eğilimi, cehalet, hırs, ihtiras, cinnet ve cinayettir. Bu haksız, ahlâk dışı dikta, cebrİ dayatma karşısında İnsanlar madden ve manen, fiziksel, zihinsel, ruhsal olarak çökmüş, yozlaşmış; ancak her şeye rağmen bu "zoraki dönüşüm" dayatması "doğal direniş" karşısında başarısız olmuştur.
Sonuç: Hayal kırıklığı ve hüsran!..
Değişimin Değiştirdikleri ve Değiştiremedikleri
Sanal Yaşamın Sanal Müfredatı
İnsanlık âlemi, kendi üzerine oynanan oyunların istenir ve beklenir sonucu olarak:
Toplumsal ve bireysel yaşam alanlarının en temel değişkeni, iletişim teknolojileri çerçevesinde etrafımızı (başka hiçbir faktöre yer vermeyecek şekilde dolduran) sanal objeleri; etkileyen/yöneten ve yönlendiren; İnsanları etkilenen ve yönetilen konumuna getirdiğini kabul etmek zorundayız. Görsel ve işitsel kitle iletişim araçlarını elinde tutan merkezler ile onların ipine bağlı taşeronlar, ekranlarına bağladıkları bireylerden oluşan bütün kitleleri rahatlıkla sevk ve idare etmektedirler. Aslında bu temel olgu küreselleşmenin ana hedefi, bireysel / toplumsal etkinlik alanı olarak da ifade edilir. Borsa, hisse senetleri, çekler ve senetler ile başka kıymetli kâğıtlar (üçkâğıtçılık) kredi kartları ve bunlarla ilintili ve alın terinin karşılığı olmayan faiz sistemi de, bu sanal dünyanın sahte ve sanal geçer akçeleridir. Bu akçeler kendi doğal gerçeklikleri adına hiçbir değer ifade etmemekle beraber, kendilerine bağlı bulundukları gerçek değerler adına kıymet biçilir. Yani buradaki kabul ve ret gibi kararlar sanal olgular olarak davranışa dönüşmektedir.
Bu ekonomik yapı zamanla bireyi aynı kulvar içinde disipline ederek düzenlemekte ve adeta o yapıda olduğu gibi, ancak irade ve aklını ipotek ettiği mihrak adına var olabileceğini sanarak beynelminel köleler haline dönüştürmektedir. Zamanla soğuk savaşın psikolojik savaş teknikleriyle yer değiştirmiş olması, fiili etkinlik alanları itibariyle konvansiyonel iç isyan araçlarının kullanılmasını gerekli kılan, askeri veya başka darbelerin formatını değiştirmiştir. Zoraki dönüşümde başarısızlık, "sürecin olumsuz etkisi ve kalıcı tahribat" nedeniyle bir zafer değil; bilakis tam bir hayal kırıklığı ve hüsrandır. Bu, doğrusal yönde bir ilerleme, bilgelik ve gelişme değil, apaçık bir gerilemedir. İnsani boyut ve bilgi toplumu boyutunda oluşan gerileme sonucu bütün dünyada insan hakları belirgin bir çürüme ve yozlaşmaya maruz kalmış; genel değersizleşme, suçlu ve suç oranlarında yükseliş, özgürlük-güvenlik kısıtları ve yaşam kalitesinde düşmeler gözlenmiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de olumsuz etki ve tahribat büyüktür.
Aldatan Put ve Uyuşturan İroni
Demokrasi, adalet ve barış uğruna, başta Afganistan olmak üzere Irak, Sudan ve doğal kaynak zengini, stratejik çıkar alanlarına saldıran ABD-AB ikilisi bu ironi çerçevesinde arsız, hâyasız ve soysuzca Bilgi Çağı'nın öncüleri ve güya dünya barışının teminatı nam sözcüleri rolünü oynamakta!... Bu, tam bir ikiyüzlülük, çifte standart, sahtekârlık ve mürailiktir.
Kurbanları: Milyonlarca ölü, yüz binlerce sakat, hasta, öksüz, yetim, aç, açık!..
Istırap ve sıkıntı içinde kıvranan kadın, erkek, anne, baba ve çocuklar!..
Dikkat ederseniz, "dünyada barış, huzur, refah ve güvenlik (!) amacıyla kurulu" BM Güvenlik Konseyi'nin daimi ve değişmez üyeleri, (ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya) bu kabilden birer çete devleti, hak gaspçısı, adalet, hukuk ve demokrasi düşmanıdırlar. Oysa dünyaya kendilerini "demokrasi, barış, adalet ve hukuk havarisi" olarak takdim eder, açıklar ve anlatırlar. Kuyruklu yalan!...
Demem o ki; Bilgi çağı bir ütopya, ham hayal ve serap;
Salikleri (sahiplenen ve kullananları) de Aldatan Puttur.
Yazınıza aynen katılıyorum.
Bu 5 daimi üye bana göre dünya bataklığının 5 timsahı işin sonunda yoluncak tavuk kalmadığında birbirlerine saldıracaklardır ve 3. dünya savaşı ile dünya büyük bir değişim daha geçirecektir.
Hırsızlar uyuşturucu-silah - beyaz kadın ticareti tüm pislikler insanlık havarisi gibi pazarlanıyorlar günümüzde. Allah yardımcımız olsun mücadeleye devam diyorum.
Ağustos 20th, 2010 at 16:37