Gençlik ve Korku
Bir bütün olmak hayatı omuzlamak, susmadan kendi sesini duyurabilmek, ama bunu yapamama korkusu ile yaşamak.
Yeni zihinlerin yeni fikirlerin üretildiği bu dönemde engellerin çıkması ve buna müsaade edilememesi üzücü bir olaydır. Yeni beyinlerin keşfedilmesi için belirli bir yaşı kat etmek mi gerek. Kendimizi kabullendirme çabaları içerisinde oluyoruz kat ettiğimiz yolun yarısında sadece bu olgu için dönüyoruz desteklenmenin ve kendimize olan güveninin sağlanması için neler yapmalıyız ki kendimizi kabullendirelim.
Şu konuya değinmek istiyorum aslında. Muşta yaşayan insanlar bilirler. Her köşe başında her adımda bir, bir kahvehanenin olduğunu bilirsiniz. İçine girip baktığınız zaman gençlerin çoğunlukta olduğunu görürsünüz ve bu üzücü bir durumdur. Bunu engelleyebilmek için neler yapılmalı veya hangi çözümler getirilmeli; düşünürsünüz çiftçisi olan vardır hayvancılığıyla uğraşanlar vardır. Her eğitimcinin ağzından çıkan tek bir kelime vardır eğer bir şeyleri yapmak istiyorsanız o işin eğitimini almak için çabalayın ve sonra yapacağınız işin temelini oluşturun. Doğrudur bende bunun kanaatindeyim.
Peki, şöyle bir seferberlik yapılamaz mı eğitim ve öğretim denildiği zaman dört duvarı bir tavanı ve oturulacak bir yerin olması gerekmiyor mu? Alın size eğitim yeri kahvehaneler. İnsanlarımız eğer çiftçiyse eğitimci bir çiftçi olsun bunun eğitimini siz eğitimcilerin vereceği ve bilinçlendireceği bir eğitim şöleni olsun. Neden bunları yapmaktan kaçınıyoruz yoksa korkuyor muyuz?
Yeri geldiğinde eleştirme notlarımızı çıkarıp eleştiriyoruz. Kendimize yönelip bakarsak eğer ona işaretlediğin bir parmak suçlu olduğunu gösteriyorsa karşıdaki kişiyi bilinmeli ki sana doğru seni işaret eden üç adet parmağının olduğunu görürsün. Birazda fedakâr olmak gerek.
Toplumda yankılanan bir ses daha iki veya dört gencin bir araya gelip bir şeyler paylaşması ve bunu hayata geçirmek için projelerin olması en azından kendi halkı için çaba göstermesi gurur ile bakılacak bir olaydır. Ama toplumun sesi farklı niteliklerde aksi halde caydırıcı ve engelleyici bir duruştur. Yoksa korkuyor musun?
Kimileri kendi derdine düşmüş, kimi kendi halinde, kimisi kendi menfaati için kullanmakta…
Ama en önemlisi bu gençliğin nereye vardığıdır bir nebze olsa anlamak ve onların sorunlarına ortak olabilmektir.
Birlik ve beraberlik bütünlüğü içerisinde her kesimin bilinçlendirme faaliyetlerini göstermesi bir vatandaşlık görevinin olduğu bilin cininin içerisinde olmak gerek.
Gençlerimiz bir işi yapmak için çaba sarf ediyorsa korkutarak değil, olmayacak bir olgu ise güzel ve anlaşılır bir dil ile anlatılmalı ki kişinin güveni zedelenmemesine özen göstermesi gerekir. Daha faydalı ve daha sağlıklı düşünebilsin ve üretebilsin, bu ülkenin bu memleketin genç beyinlere ihtiyacı vardır.