Gençlik Nedir? Ne Değildir?
Gençliğin tanımı sözlüklerde tazelik olarak geçiyor. Gençlik, yaşla sınırlanmayan, bir yerden başlayıp sonuna varılmayan bir olgu bence.
Gençliğin bitimi yaşlılıkla olmuyor. Çok atasözleri var gençlikle ilgili."gençler hayalleriyle yaşar, ihtiyarlar anılarıyla" diye. Genç, bu dönemi bitirmeyi ve oradan gitmeyi, ihtiyar, bu döneme geri dönmeyi arzulayıp duruyor.
Aslında gerçekte bazı yanlış kabuller var, gençlik ve genç olmak adına."İnsan hissettiği yaştadır derken de özlem hep gençliğedir. Oysa o gerçekten kaybedilmesi gereken bir duygumu?
Şu ya da bu nedenden dolayı gençlikle birlikte anılan klişeleşmiş bazı tanımlar var. Gençlik böyleymiş ya da böyle olmalıymış gibi. Bunlar gençlere öyle empoze ediliyor ki gençler bile inanıyor böyle olabileceğine.
Eee… Nede olsa erişkinler yanılmış olamazlar değil mi? Oysa
Gençlik, bir yaş sorunu değildir./ Gençlik, atlatılması gereken bir dönem değildir./ Gençlik başıboşluk değildir./ Gençlik asilik de değildir./ Gençlik uyumsuzluk değildir./ Gençlik, kişilik bulma savaşı değildir.
Gençlik, tecrübesizlik ve hatasızlık değildir./ Gençlik, kendini anlatamama ve anlaşılmama sorunu da değildir./ Gençlik sorun üretme merkezi ve deşarj olma sorunu da değildir.
Pekiyi o zaman, nedir gençlik?
Geçlik bir his, duygu, düşünce durumudur./ Gençlik, aktif, dinamik algılayıştır./ Gençlik, açlık, saflık, netlikleriyle dürüstlük aynalarıdır./ Gençlik, giydirilmiş adetlerin, bindirilmiş törelerin, uydurulmuş hikâyelerin kabul görmediği yerdir.
Gençlik, bastırılmaması gereken bir olgudur./ Gençlik, kendini tanımanın ve gerçekleştirmenin heyecanlı yarışıdır./ Gençlik, bir yaşam biçimidir.
Gençlerin şikâyetleri vardır.
Anlaşılmamaktan şikâyetçiler./ İhtiyaçlarının karşılanmamasından şikâyetçiler./ Güvenilmemekten, aciz görülmekten, kabullenilmemekten şikâyetçiler. / Özgürlüklerinin kısıtlanmasından, sorumluluk verilirken yaşatılan kargaşadan şikâyetçiler.
Sonucunda;
Yalnızlar, Korunmasızlar, İletişimsizler, Kullanıldıklarını düşünüyorlar, Tek başına mücadele ediyorlar, ya direniyorlar ya da bastırılıyorlar, Zoraki sokuldukları kimlik arayışları, sonuçta onları da siliyor.
Onlar, oldukları gibi kabul edilmek istiyorlar. Büyükler onlara kendilerine benzesinler diye şekil vermek istiyorlar. Kendilerini koruyacak sosyal yardımdan ve destekten uzaktalar.
Gençlerimizin sağlık, maddi, sosyal durumları ile ilgilenilirken bir yandan da eğitim sorunları çözülmeli, insan ilişkilerinin daha da gelişmesi için de psikolojik ihtiyaçları kendilerini geliştirme ve gerçekleştirme adına desteklenmeleri gerekmektedir.
Bu gün toplum gençlere gereği kadar yer vermezken, aileleri açısından hep genç hep çocuk gözüyle görülürken, Atatürk gençlere bu güveni göstermiştir. Çünkü gençlik, toplumun en dinamik olduğu kadar, tutuculuktan ve gelenekçilikten uzak bir kesimidir.
Goethe "Gençler bilse, erişkinler yapabilse" der. Bütün sorun yaşı küçük gençlerle, yaşı büyük gençleri bir araya getirmek ve işbirliği içinde sinerji yaratmalarını sağlamak. İşin sırrı burada galiba…
İşte ATATÜRK, gençlerin devrimci potansiyeli ve idealist tutumlarını sezip ve onlara güvenerek yarınları gençlere emanet etmiştir.
Gençleri çok iyi tanıyan ve hep genç kalan büyük önder ATATÜRK, gençlerin enerjisini bakın nasıl ateşliyor;
"Sizler yani Yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Zira dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla yorulmazlar.”
Gençlere, güvenerek yarınları güvenceye alan Atatürk'ü gençler bu yüzden çok seviyorlar.
19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bu gün aynı zamanda Atatürk’ü Anma günü, Geçlik ve Spor Bayramımızdır.
ATATÜRK'ÜMÜ saygıyla anıyorum. Gençlerin ve genç kalanların, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum.