content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

11 Eki

Gençlik Açılımı

Mim-siz medeniyet* tohumlarının etrafa saçıldığı günlerden nasibini alan bizim gerçek-kurgu bilmeceli hayatımız, akışını güzellikten çok çirkinliğe yönlendirmiştir. Kaderin bir rotasyonu mu pek bilinmez ama, senaryonun baş kahramanının kendimiz olduğunu iyi bilmemiz gerekir.

Yeri geldiğinde gerek kartel medyasına, gerekse de onun patronlarına sövmeyi bilen bizler, çoğu zaman bilinçdışı da olsa onların oklarından nasibimizi almıyor muyuz?

Yine diğer bir tarafa yöneltecek birkaç sorumuz varsa, cevaplarının bizi derinden etkileyeceğini fakat bunların hepsini kulak ardı edip, bir köşeye koyup, hayatımıza kaldığımız yerden; kendi fikrimizin üzerine doğru yol almaya devam etmeyecek miyiz?

Gençliğinin baharını soluklamış ve orta yaşlara doğru ilerleyen; düşüncesini belirli kalıplarla biçimlendirilmiş çoğu insanlar için yukarıdaki ifadeler genel bir doğruluk teşkil eder.

Ama henüz, pergelin iğnesini nereye koyacağını bilememiş genç nesillerin ya da gençliğe adımını yeni  atmış nesiller için durum biraz daha farklıdır. Mesela ;

Kurtlar Vadisi dizisinin Doğan Grubu’na geçtiğinden hiçbir şekilde ‘kıl’ kapmayan gencimiz, senaryonun ve olayların akışının –çaktırmadan- değiştiğini de fark edince hiçbir kılı kıpırdamıyor, diziyi öylece verildiği gibi alıyor ve fikri artık o yönlü oluveriyor. Polat’ın ulusalcılar ile el ele sahneleri, geçtiğimiz sezonlardan tam aksi durumda yer alırken ağzına atılanı sorgulamayan bazı gençlerimiz için bu durum sıradan –bayağı- bir kurgu gibi geliyor. Oradaki karakterlerden birinin kendini temsil ettiğini bilen o medya patronu ve farkında olan tüm ülke artık birtakım değişiklikler ardından farklı bir dizi seyrediyor.

Diğer gündem-günlük olaylarında da sesi en fazla ailesindeki bireyleri kadar çıkan insanımız, farklı kesimlerin değişik anlayışlarla ele aldığı konuları, üstüne bir de delikanlılığın verdiği gazla kavramaya çalışması olaylara pek dengeli yaklaşma fırsatını vermemektedir.

Bir ilimizin bir köyünde, pazarda kürtlerle alış-verişi bırakan bir kısım kendini Yahudiler gibi üst-düzey zanneden insanlardan bir hanımefendinin ya da beyefendinin yanında gezdirdiği çocuğu, daha sonra en fazla ebeveyninin davrandığı gibi davranmasını sonuçlandırır. Bir de yerinde duramamanın verdiği gazla düşünün ki o ‘kürt’ pazarcıyı bir mim-siz medeniyet ürünü bir gencimiz taşladı, arkasından dile getirmeye çalıştığımız o gençlerde yığınlar şeklinde gelmez mi… Ve bu tür durumlar zamanında yaşandığı gibi nasıl sonuç getireceği pek ortadadır. 70 dönemine bakın, 80 dönemini takip edin, hep bu türlü güveler ülkenin ruhunu sarmıştı. Güneydoğu ya bir göz atın, sokaklarda ne istediklerini dahi ifade edemeyen, aklı gözüne inmiş bazı ailelerin o davranışları, çocuklarına sirayet etmiş ve çocukları da sebepsiz şekilde, polis ağabeylerini taşlamaktadır.

İşte böylesi eğlence anlayışına sahip bir ülkede yaşamaktayız. Konuşulanlar mizah konusundan öteye gitmemesi gerekirken, biz gerçek-kurgu dünyamızda aynel-yakin yaşıyoruz.

Kendileri batı çığırtkanlığı yapan bazı kimselerimiz, bu medeniyetten uzak yaşamlarını biraz medeniyete yaklaştırsınlar. Batının edepsizliğini değil, biraz daha olumlu yönlerini örnek alsınlar.

*Mim-siz medeniyet: densizlik

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Gençlik Açılımı”

  1. 1
    erkan Says:

    Biraz sosyolojik yaklaşım olmuş... gündeme ait bu yaklaşım hoş durmuş



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank