Gençlerin Silahı Gülmecedir…
Büyük Usta’ya göre padişahı eritir, saltanatı bitirir.
İSMAİL SİVRİ Çocuklar öykü yarışması ödül törenindeyiz.
Karşımda gülmecenin yaşayan anıtı; Muzaffer İzgü
*
Muzaffer İzgü’yü kitaba, okumaya meraklı olanlar bilir.
Bilmeyene “yuh” çekilir ama…
“Unutmuşum, çıkaramadım” gerekçesine de anlayış göstermek gerekir.
*
İzgü, Türk gülmece yazarlarının en önde gelenlerindendir.
Çocukluğu yoksullukla geçmiş…
Babasının yaptığı gecekondu yıkılınca eline verilen akide şekerini satarak yaşama başlamış…
Karpuz hamallığı, inşaat işçiliği, pamuk toplayıcılığı yapmış, çarşıda mısır, trende turşu satmış, ovada topladığı akrebi, ağaçta yakaladığı eşek arısını yakalayıp eczaneden nafakasını çıkarmış…
Kişiliği ve insanı tanıması böyle pekişmiştir.
Azmiyle, hırsıyla…
Öğretmen olmuş, bugün sadece memleket değil yer kürenin her tarafına kitaplarını tanıtsın, felsefesini anlatsın diye davet edilen bilgedir.
Kitapları boyunu aşmış, evinin her köşesi ödüllere doymuştur.
*
Açlığı, yokluğu rağmen yaşama hep gülümseyerek bakmıştır.
Onun için gülmece ustası olmuştur.
Mizah denmesini sevmez; Arapça kelimedir.
*
Büyük Usta’ya soruyorum.
- Toplum gergin, insanlar huzursuz. Nasıl düzelir?”
- Gülmeceyle.
- Nasıl gülmeceyle?
- Gülmece iki kahkaha, bir pirzola değildir.
- Nedir?
- Topsuz tüfeksiz silahtır… Vurdu mu devirir. Ama gerçek gülmece olacak. Neye, kime, niçin güldürdüğünü gösterecek. Padişahı da eritir, saltanatı da bitirir. Türkiye’nin bugün sosyal gündemi gülmecedir. Herkes uçuşan esprilerde birleşiyor.
*
-Bugün gülmece var mı?
-Görmeyenin gözleri kördür. Gülmecenin en anlamlısı, hedefine ulaşanı, birilerini korkutanı vardır.
-Kimler yapıyor?
- Tabii ki gençler, çocuklar. İnterneti, sosyal paylaşımları harmanlıyorlar. Öylesine kelimelerle, cümleler kuruyorlar ki okuması, anlaması kıt insanları bile korkutur.
- Gençlerdeki gülmece ustalığının sırrı nedir?
- Çocuklarımız artık okuyor, araştırıyor. Hepsi mi, tabii değil. Ama geleceğe yönelik gerçekçi düş kuranlar çok fazla. Düş kuran düşünür, düşünen insanın beyni çalışıyor demektir. Beyin çalışınca gençler daha çok soru soruyor. Soru sordu mu, sorguladı mı biliniz ki o genç artık bireydir… Sürünün koyunu değildir. Sorduğu için olaylara parmak basıyor.
-Nasıl parmak?
-Gülmecenin asıl görevi olaya parmak basmaktır. Çocuklar gerçeklerle yüzleşiyor, düşüncesiyle yarattığı gülmecelerle karşısındakini uyandırıyor. Aslında büyük işler başarıyorlar..
*
-Gençler bunu nasıl başardı?
- Okuyarak, bilgileri birbirleriyle paylaşarak. Onun için güldürürken, karşısındakine düşündürme yeteneğini kazandırdılar. Toplumun gözünü açtılar. En etkin silahı kullanıyor ve sonuca hızla gidiyorlar. Gülmece, kötü düzeni yıkıcıdır. Bu nedenle iktidarların susturmaya çalıştığı güçtür. Gülmeyi kimse önleyememiştir.
*
-Sonuç?
- Hep birlikte göreceğiz. Bugün gülmecelerle geliştirilen eylem ve düşüncelerin neler yarattığına tanık olunacaktır. Yakın tarihte de bunu gülerek yeni nesillere anlatacağız.
80 yaşındaki Büyük Usta bunları söylüyor.
Gülerek, güldürerek!
*************