content

14 Eki

Genç Bir Hekimin Mektubundan Alınacak Desler Var

“Tıp kongresi mi, bayi toplantısı mı?” başlıklı yazıma 100′ den fazla yorum geldi. Herkesin fikrine saygılıyım; her zaman olduğu gibi gelen tüm yorumları aynen yayınladım.

Beni üzen ve hayretlere düşüren en önemli şey daha sonra yazımın sonuna eklediğim notta da belirttiğim gibi çok değerli meslektaşlarımdan bazılarının bu yazımı “hekim eleştirisi” olarak değerlendirmeleri oldu.

Özellikle de öğrencilikleri döneminde sosyalist-komünist görüşü benimsediklerini bildiğim bazı arkadaşlarımın herkesten çok kapitalist düzen savunucularına dönüşmüş olmalarına da çok şaşırdım.

Bu yazı, ilaç endüstrisinin hekimleri nasıl “ezdiğini” anlatmak için kaleme alınmıştır; bu bir sistem eleştirisidir. Bu yazı hekimleri savunmak için kaleme alınmıştır.

“Doktorlar bu büyük oyunda sadece birer figürandır” ve öyle anlaşılıyor ki birçoğu maalesef ya figüran olduğunun farkında değildir ya da figüran olmakla mesut ve bahtiyardır.

Genç bir meslektaşımın mektubu bana umut verdi

Genç bir meslektaşımın Amerika’ dan gelen e-postası beni çok mutlu etti ve gelecek için de çok umutlandırdı. O kısa mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum:  

“Ben M. Furkan Burak, Harvard Üniversitesi School of Public Health’ te tıp doktoruyum.

Öncelikle bloğunuzdaki kongrelerle ilişkili son yazınız için sizi haddim olmayarak tebrik etmek isterim. Maalesef ki artik tıp kongrelerinin çoğu organizasyonunda büyük etik sorunların yaşandığı, bağışlayın doktorun ilaç firmasının kucağına düştüğü ve sonunda hiçbir bilimsel çıktısı olmayan birer keyif toplantıları haline geldi.

Kongreler, (özenle, sadece bilimsel aşkla yapılanları tenzih ederim) efektif çıktıları olmayan, katılımcı sayısı binin üzerindeyken araştırma sunumlarının yapıldığı oturumlarda kişilerin parmakla sayıldığı, gereksiz paralel oturumlarla katılımcı sayısının artırılıp bilimsel kalitesi hiçe sayılan, ülkenin en saygın bilim adamları, doktorları olarak görülen kişilerin akşamki dansözlü rakı sofrasını iple çektiği, artık hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan bir hal almıştır. Ve bu en çok da bilim aşkıyla vizyonunu, bilgisini artırmaya gelen, gerçekten kaliteli bir bilimsel eserini sunan değerli hekimlerimizi etkilemekte, şevklerini kırmaktadır.

Ücretleri konaklamayla birlikte 3 bin 5 bin liralara çıkan kongrelere ilginçtir ki hep belirli bir topluluk katılmakta, çoğu istekli-meraklı hekim katılamamakta ve yüzler hiç değişmemektedir. Ve aynı kişilerin o sıklıkta bilimsel data üretemediklerini de göz önünde bulundurursak toplantıların verimliliğini tartışmak bile anlamsız oluyor.

Ülkemizin tıp dünyasındaki verimliliğini ve saygınlığını artırmak için öncelikle bu durumu artısıyla eksisiyle kabul etmeli ve hep beraber çözüm önerileri üzerinde tartışmalıyız.

Ben Kocaeli Üniversitesi Tip Fakültesi mezunuyum ve okulumuzun ilk öğrenci kongresinin organizatörü ve başkanıydım. Dekanlığımızın desteğiyle, ilaç firmalarının sıfır etik anlayışla yaklaştığı ve okulumuzu onların boyunduruğuna sokmamak için tamamı üniversite ve Büyükşehir Belediyesi destekli, tamamen bilimsel programıyla öne çıkan bir kongre düzenlemiştik. Ve hiçbir ilaç firmasının sponsorluğu olmaması kongrenin en güzel reaksiyon alan kısmıydı. Bütün tıp fakültesi öğrencilerinden dekanına 5 yıl öncede bloğunuzda yazdığınız gibi düşünüyorduk.

Sizi bu yazınızdan dolayı can-ı gönülden kutluyor ve düşüncelerinizi sonuna kadar desteklediğimizi belirtmek istiyorum.”

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank