Gelişen Yeni Tehdit
Komşularımızdan Suriye, İran, Irak ile çatışmalı, Yunanistan ile limoni bir durumdayız. Komşumuz olmasa da, komşumuz kadar ilgili olmamız gereken, Mısır ile de aramız, Mursi yüzünden açık.
Resmi dostlarımızı ifade edersek; Amerika, İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya, Kanada Meksika gibi, İslam inancına sahip olmayan Hristiyan ülkeler. Bu arada Osmanlıyı da yıkanların bunlar olduğunu da unutmayalım.
Çok garip bir durum değil mi? Bizim İslamcı iktidar, Hıristiyanlarla arası iyi, ama Müslüman İran, Irak ve Suriye ile arası açık.
Yakın komşularımızla başımız dertte, uzak komşularımızın ise bir dediğini iki etmiyoruz. Hepsi de stratejik ortağımız.
Uzak komşularımızla o kadar sıkı fıkıyız ki, deme gitsin! NATO’da beraberiz, Amerika ile ikili gizli istihbarat antlaşmalarımız var. İncirlik Amerikan Üssünü saymazsak, epeyce Amerikan askeri var.
İçerdeki Amerikan uşaklarını saymaya gerek yok. Onlar her hali karda, zaten Amerikan askeridirler. Bölünmeden ve mandacılıktan yanadırlar.
Halledilmedik bir komşumuz, Rusya kaldı.
Rusya ile de çatışmalı hale dönüşmemiz için, değerli dostlarımız Amerika, İngiltere ve Avrupa elinden geleni ardına koymuyor.
Amerika ve İngiltere’nin Suriye’ye gelmesine memnun olan siyasi iktidar, hatta birlikte terör imal eden siyasi iktidar, Rusya Suriye’ye gelince, mezhep damarları kabardı.
Rusya ile olan ilişkiler eğer mezhep temelinde yürürse, ki böyle bir ilişkinin gelişmesinden, ABD ve İngiltere çok hoşnut oluyor.
Batılı Hıristiyan dostlarımız, bizi Rusya ile Suriye’de kapıştırmak için, gene Suriye’nin kuzeyini ve Türk halkındaki ezeli Rus düşmanlığını kullanacaktır.
Öyle anlaşılmaktadır ki, Erdoğan ve mevcut siyasi iktidar hükmetmeye devam ederse, Rusya ile de çatışmalı konuma gelmemiz mukadderdir.
Mezhepsel nedenlerle, Esad takıntısından kurtulamayan siyasi iktidar ve Erdoğan, Rusya’nın Suriye’deki varlığını kabullenmiyor.
Irak’ta Amerika ve İngiltere, bir buçuk milyon Iraklıyı katlederken sesini çıkarmayan, hatta Amerikan askeri için dua eden Erdoğan, terörün Suriye’deki katliamının tamamını, Suriye devletinin üzerine yıkıyor. 370 kişiyi Esad öldürdü diyor. Bunu derken işin içinde, sanki ABD, İngiltere, vs yok.
İşin garibi Resmi Hıristiyan Dostlarımızın çoğu da, Esadlı çözümden yana.
Esad düşmanlığından giderek, bir de, Rusya ile papaz olursak, gerisini artık siz düşünün.
Rusya ile papaz olmak, Irak veya Mısır ile papaz olmaya benzemez.
Erdoğan hesabı şöyle yapıyor. Amerika ve Batıyı arkama alırım. Rusya, İran, Suriye, Irak’a Suriye’de karşı koyarım.
Aslında bu hesap eskiden de yapılmıştı. Amerika İngiltere ile birlikti Suriye’ye üç haftada girecektik ve Emevi Camiinde namaz kılacaktık.
Erdoğan’ın Putin’e kırmızı halı sermesinden ötürü kızgınlığı buradan geliyor.
İşte böyle, Batılı sahtekârlara güvenerek yola çıkarsan, sana da manevra yapacak alan kalmaz.
Şimdi, ülke dış siyaseti olarak, öyle bir boşluktayız ki, ne yaparsak yapalım yanlış yapmış olacağız. Süper devletlerin ortaya koyduğu oyunu bozabilecek güce ne yazık ki sahip değiliz.
Gelişen yeni tehdit; Rusya’ya karşı izlediğimiz düşman siyasetler sonunda, geri dönüp, gene bizi vuracak
2,5 milyon mülteci de başımıza kalmış olacak. Öte yandan bu mültecilerin içindeki radikal İslami terör gurupları ülkemizi, daha da zor durumlara sokacaktır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr