Panik ve Çöküş Dönemi…
Geleceği, elbette, sadece Cenab-ı Hak bilir. Ancak , görünen işaretler, AKP'nin çok hızlı bir çöküş dönemine girdiğini göstermektedir. Sergilenen aşırı tepkilerin, suçlamaların, baskıların, anti-demokratik davranışların, (özetle büyük paniğin) sebebi de budur. 1- İktidar; saygınlığını, güvenilirliğini, tarafsızlığını, soğukkanlılığını, adil davranışları, tamamen kaybetmiştir. Ülkeyi yönetmekte acze düşmüştür. Teröre taviz vermektedir.
Milli değerlere düşmanlık etmektedir. Her türlü baskıyı, tehdidi, bölücülüğü mübah görmektedir. Battıkça batmakta, ancak memleketimizi de uçuruma, bölünmeye, kardeş kavgasına sürüklemektedir.
2- Ben dahil, büyük bir kesim, 2002 yılında Sayın Başbakan şiir okuduğu için hapse düştü diye, mağdur edildi diye, tüm gücümüzle destek verdik. (Gerçi, daha sonra, bunun aynen "one munite" şovunda olduğu gibi, kendisini parlatmak için uygulanan bir senaryo olduğunu düşünmeye başladık.) AKP, bugüne kadar, tüm seçimlerde, mağdur rolünü, ustalıkla sergiledi. Halkı inandırdı, oy topladı. Ama, şimdi mağdur değil mağrur/mazlum değil zalim rolünü oynamaktadır. Herkes tehdit edilmektedir. Aşırı baskı, aşırı kıyım vardır. İnsanların ekmeği ile, haysiyeti ile oynanmaktadır. Toplum tedirginlik içindedir.
Bu günahlar cezasız kalmayacaktır. Alemlerin Rabbi (CC) bu haksızlıkların, zulümlerin, gurur ve kibir dolu davranışları, cezasız bırakmayacaktır. Türk halkı da; yandaş medyanın, düzmece anketlerin, tehdit ve tertiplerin hesabını sandıkta soracaktır. AKP'nin tabanı, milletvekilleri, bakanları gibi suskun kalmayacak, gereken tepkiyi gösterecektir. Tek Adam yönetimine, faşizan uygulamalara geçit vermeyecektir.
Hiçbir mesnede dayanmayan, kuru suçlamalardan ibaret olan; "İstiklal Savaşı", "Paralel Devlet", "Dost-Modern Darbe, Haşhaşi " safsatalarına kulak asmayacaktır. Ancak, 28 Şubat zulmünü aşan uygulamaları da affetmeyecektir.
Yolsuzlukların, rüşvetlerin, kayırmaların, kıyımların, zulümlerin hesabını soracaktır. 3- Yeniden yargılama; Genel Af, bağımsız Kürdistan, Öcalan'a af, yargıyı ele geçirme, HSYK rezaleti, Sayın Başbakanın herkese yönelik tehditleri, yolsuzluk operasyonlarını engelleme gayretleri, dini değerlerin istismarı, her türlü beyin yıkama operasyonları, bu çöküşü durduramayacak, aksine hızlandıracaktır.
Zira, halkımız artık AKP iktidarından; devamlı sergilenen zikzaklardan (hatalı dış politikalar, Libya-Füze Kalkanı-Ramussen-Oslo görüşmeleri-terör örgütü ile can-ciğer ilişkiler, İsrail ile gittikçe artan ilişkiler, vs. vs.) ve artık üstü örtülemez hale gelmiş yolsuzluklardan, rüşvetlerden; bıkmış, usanmıştır. Ayrıca, kendisini aptal yerine koyan açıklamalardan da tiksinmektedir. Mesela, kimse Halk Bankası'nı hedef almamaktadır.
Genel müdürün evindeki, ayakkabı kutularından çıkan milyonlarca avronun bakan çocuklarının iş takiplerinin; para sayma makinalarının, kasaların; izahını istemektedir. 4- AKP yıllardır 3-Y masalını anlatmaktadır. Ancak; yoksulluk azalmamış artmış, yandaşlar ve zenginler, daha zengin, fakirler daha fakir olmuşlardır. Gelir dağılımı iyice bozulmuştur.
İşsizlik, düzmece anketlerin aksine, daha da artmıştır. Yolsuzluklarla mücadele edilmemiş, aksine tam anlamı ile yolsuzluklar batağına batılmıştır. Yasaklar azalmamış, aksine Türkiye yasaklar ülkesi haline gelmiştir. 5- Özelleştirmelerin ve kamu ihalelerinin büyük bölümü şaibelidir. Bunların üstüne gidileceği halde, konuyu dile getirenlerin üstüne gidilmektedir.
Aslında; bilboard, ağaç dikimi, personel taşıma, çöp, Akbil, İGDAŞ, KİPTAŞ, İSKİ, Metro, kiralık ağaç, sinek ilacı, çamur barajı vb. yolsuzluklar konusunda da halkın aydınlatılması şarttır. (Bir kısmından Rahşan Affı ile kurtulunmuştur.) 6- Dünyanın ilk 10 zengin ülkesi içine gireceğiz edebiyatı yapılırken, en kırılgan 5 ülke içine giriverdik. Rabbim (CC) ülkemizi korusun. Şahsen, AKP yönetiminde ülkemin geleceğini parlak görmüyorum.
Bu kaos, keyfilik, hukuksuzluk, fukaralık ortamının derinleşeceğinden ürküyorum. Ama, ümitsizlik girdabına da düşmüyorum. Cenab-ı Hak'kın (CC) yardımına ve Türk halkının basiret ve ferasetine güveniyorum. Önemli hatırlatma: 1- Hiç kimse yeri doldurulmaz değildir. 2- Kim gururuna ve kibirine kapılırsa; bilsin ki, Rabbimizin (CC) tokadı, mutlaka gelecektir. 3-Görev yerleri değiştirilen binlerce polisimizin ailelerinin duaları Hak katında sizinkinden daha muteberdir.