Geçmişe Dair Arzularımız
Özledik…
Özlüyoruz.
***
İstemeden fiş veren esnafı…
Trafikte küfretmeyen sürücüleri…
Seçmeni kandırmayan politikacıları…
Bayramda el öpene para veren amcaları…
Sakal tıraşlı, parfümlü taksi şoförlerini…
Ütülü pantolon giyen gençleri…
Geçitte yayaları görüp yavaşlayan araç sahiplerini…
Güler yüzlü daire müdürlerini…
Zorluk çıkarmayan memurları…
Söylemeden işini bitiren işçileri…
Günaydın diyen belediye otobüs şoförlerini…
“Arabayı kenara çek” yerine “ sağa yanaşır mısınız” diyen trafik polislerini…
“ Elini sağlık” takdirini yapan ustaları…
Başarıya prim veren yöneticileri…
Koltuğa zamklanmayan oda başkanlarını…
***
Araştırıp, doğruları yazan gazetecileri…
Kestiği çeke göre anket yapmayan şirketleri…
Formanın hakkını veren futbolcuları…
Seçmeni “ oy verecek kelle” olarak görmeyen partileri…
Kilometre saati ile oynamayan galericileri…
Bir dakika korna çalmadan giden minibüsçüleri…
Ana avrat küfretmeyen taraftarları…
Taraf tutmayan hakemleri…
Gözünün içine bakmayan zabıtaları…
Yere izmariti atmayanı…
Burnunu karıştırıp duvara sürmeyenleri…
Karısını dövmeyen kocaları…
Davayı sebepsiz bırakmayan avukatları…
Kararı tartışılmayan mahkeme yargıçlarını…
İmar planıyla oynamayan belediye başkanlarını…
Aldığı ihaleyi eksiksiz tamamlayan müteahhitleri…
Ön yargısız hesapları inceleyen maliyecileri…
Tezgâhının üstü alımlı, altı çürük olmayan pazarcıları…
Şirketlere danışmanlık yerine, öğrenci yetiştirmeyi düşünen üniversite hocalarını…
“ Başka marka bulamadın mı” diye sorgulayan veletleri…
“ Yaş günümde ne alacaksın” pazarlığına girmeyen sevgilileri, eşleri…
Çayına kaç şeker attığını bilen arkadaşları…
Simidin yarısını uzatan dostları…
Yalan-dolan- talan, riya, üçkâğıt olmayan anları…
Kavgasız, huzurlu günleri…
Barışçıl, paylaşımcı, terörsüz yaşamı…
Arıyor, istiyoruz.
***
Neslimiz tükenmediğimize göre…
İnsanca düşünüyoruz.
Söylüyor, yazıyoruz.
***
Çok mu?
*********