Gazanfer Baba ve Reddi Miras İşi..
Diyorum ya size, acayip bir toplum olduk diye.
İşte size bir örneği daha… Türk milletinin gönlünde taht kurmuş, devlet sanatçılığı unvanını hak etmiş, yaşamı ile, sanatı ile örnek olmuş, Türk tiyatro sahnesinin ve son zamanlarda ekranlarımızın saygıdeğer mümtaz insanı Gazanfer ÖZCAN’ın aramızdan ayrılması ve geride kalanların durumu hakkında birşeyler yazmak istiyorum.
Rahmetli, 62 yıl boyunca sanata ve Türk tiyatrosuna hizmet etti. Hem de arı ve namusu ile yaptı bunu. Her dürüst ve namuslu insan gibi onurlu çalışınca kazancı, geçinmesine ve hayatını idame ettirmesine yetmedi. Bunun örnekleri günümüzde oldukça çok. Hayatını yitirmeden evvelde, bir programda çok borcum var. Şu borçlarımı bir ödeyim, biraz dinlenecem diyordu. Kulaklarımla duydum. Ve nihayet yorgun bedeni ruhunu teslim etti. Aramızdan ayrıldı. Öğreniyoruz ki halen Vergi borçları var. 40 bin lira ödenemeyince zamanla faiz ve cezalarla olmuş 500 bin lira ve rahmetli çabalayarak bunun ancak 200 bin lirasını ödeyebilmiş.
Bu yüzden yurt dışına çıkma yasağı bile konmuş. Ve o hayatını yitirince gerideki borç 300 bin lira. Çocukları ve hanımefendi eşi iyi insanlar. Tertemiz kişiler. Bunları yazmaya bile gerek yok. Ama ne yapsınlar? O namuslu adamın birisi karısı diğeri çocuğu. Onlarda bir eksiklik ve yanlışlık olacağını hiç sanmıyorum. Parasızlığın ve yokluğun gözü çıksın. Ödeyecek durumda değiller ki, babalarının mirasını reddi miras yapıyorlar. Bunu gazetelerden öğrendim. Yine gazetelerden öğrendiğim kadarı ile eşi Gönül Hanım şimdi ekranlara dönüp ekmek parası için hayat kavgası verecek.
İşte burada insanlığımdan, bu toplumda yaşadığımdan utandım. Nasıl insanlarız biz ya? Nasıl bir toplumuz? Allah aşkına Rahmetlinin ailesine sahip çıkacak gücümüz yok mu? Rahmetli’nin borcunu yatıracak ve sildirecek bir babayiğit yok mu bu memlekette? O parayı bir gecede harcayanlar sizlere sesleniyorum. Bu utanç verici durumdan bizleri kurtarsanız diyorum. Rahmetli bir gün yüzü görmedi bari geride kalanları rahat etsin.
Özellikle sinema ve sanat dünyasının flaşh isimleri isterlerse bu işi çözemezler mi yani? Çok mu zor?.. Ekonomik girdap belli. . Ama bu ekonomik girdabın etkilemediği kişiler var. Herkes için demiyorum. Rahmetli Gazanfer Özcan ve ailesi için diyorum. O bu millete mal olmuş, herkesin Kuruntu amcası, babası, Tahsin babası’ idi. Ailesi belki istemeyecektir, kabul etmeyecektir böyle bir yardımı. Ama ne var biz böyle bir girişimi yapsak ve onları o sıkıntıdan kurtarsak. Öylesine büyük bir sanatçının ardından reddi miras yaparak onun ruhunu sızlatmanın anlamı ne? Beli ki ailesinin durumu müsait değil. Sahiplensek, sahip çıksak, bu zor günlerinde millet olarak yanlarında olsak ne olur? Kıyamet mi kopar?
İyi niyetimle sesleniyorum. Bir büyüğümüz bu işe öncülük etsin. Ön ayak olsun ve bu parayı toplayalım. Fazlasını toplayalım. Borcunu ödedikten sonra Gönül anneye kalan ömründe ( ki Allah uzun ömür versin) rahat yaşamasını sağlayalım. Bunu yapacak olan sanatçı büyüğümüze, tv yapımcısı ya da yöneticisine, kim ilgilenecekse ona şimdiden saygı ve sevgi sunar, önünde ceketimi iliklerim. Ve bende yardıma hazır olduğumu bildiririm. Ama lütfen birileri öncülük etsin. Lütfen.
Rahmetli Gazanfer Özcan ve Gönül Ülkü gibi insanlar kolay yetişmediği gibi milyonda bir dünyaya geliyor. Ve bizim milletimize nasip olmuşlar. Rahmetli aramızdan ayrıldı gitti bari geride kalanların değerini bilelim.
Herkese saygı ve sevgi içtenliklerimle…
Sayın cumhurbaşkanlarımız eskiden beri katil it köpek affetme ve geri dışarı salabilme yetkisine sahiptir.
Tabi bunun içerisinde mücbir sebeplerle artık affı elzem hale gelenler de olmuyor değil.
Madem hukuk devletiyiz ve hakkaniyet ve vicdanın olduğu bir toplumda 40 bin liralık bir borcun 500 bini bulması insanlardaki hak hukuk ve adalet duygusunu resmen paralar ve parçalar.
Anayasaya cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen maddeye;
it köpek affetmek yerine böylesi bir duruma da hukuki ölçülerde el atabilme af getirebilme yetkisi konamaz mı?
Belki affedilen parayı cebimizden ödeyeceğiz mükellef olarak ama unutmayalım ki o affedilen katillere de defalarca can ödedik daha sonra...
Şubat 25th, 2009 at 09:31