Fırıldaklar ve Münafıklar Kim!?
İleri demokrasi, yeni anayasa, demokratikleşme, açılım sakızı çiğneyenler, asker-polis-vatandaş katili terör örgütü ile pazarlık yapanlar, inandıkları İslam dini’nin kutsal kitabı Kur’an hükmüne rağmen haçlılarla işbirliği yapanlar, Deve midirler, Kuş mudurlar?
Hikâyeyi bilirsiniz. Hani, devekuşuna sormuşlar ya; Deve misin, Kuş musun? O da, Ben deveyim demiş. O halde Koş demişler. Ben kuşum, koşamam demiş. Madem kuşsun, o halde uç! demişler. Ben deveyim, uçamam! demiş!
Yani, ne develiğin gereğini yerine getirebilmiş, ne de kuşluğun!
Bence, aynı soruyu, dinci görüntülü kişilere de sormak gerek. Siz; Müslüman mısınız, münafık mısınız?
Ne diyeceklerini, nasıl cevap vereceklerini gerçekten merak ediyorum... Çünkü bunların Müslümanlıkları da sahte, sözleri ve yaptıkları da!
Aynen devekuşu gibiler! Ne develer, ne de kuşlar!
Ama, şu da var: İşlerine geldiğinde hem develiği, hem de kuşluğu çok iyi kullanıyorlar!..
Münafık kâfirden daha alçak!
Her zaman söylemişimdir: Türkiye’nin en büyük problemi, öyle olanlar değil, öyle görünenlerdir! İnsanlar, yanlış da olsa, samimi olarak bir yolda yürüyor ise, ondan bir zarar gelmez!
Ama öyle değil de, öyle görünüyor ise; böylelerinden uzak durmak ve onlardan korkmak gerekir!
Öyle görünenler olarak münafıkları gösterebiliriz.
Bakınız, Kur’an-ı Kerim’de 3 sınıf insandan söz edilir. Mü’minlerden, Kâfirlerden ve bir de münafıklardan!
Ve buyrulur ki; Münafıklar, kâfirlerden daha tehlikelidir!
Ve hatta, daha alçaktırlar!
Niçin? Çünkü, kâfir olanı herkes bilir ve ona göre tavır alır... Ama münafıklar; kâh Müslüman görünürler, kâh kâfirlerle iş tutarlar!
Yani, fırıldaktırlar!
Dolayısıyla, onlara güven olmaz!
Aynı tehlike, ortalıkta eşlerinin türbanı görüntüsü ile müslümancılık oynayan münafıklar için de geçerlidir.
Müslüman geçinenlerden kork!
Zira, her zaman yazdığım gibi; Bu ülkede, Samimi Müslümanlar evet vardır...
Ama, Müslüman geçinenler ile Müslümanlıktan geçinenlerin sayısı da yabana atılmayacak kadar çoktur!
Aynı yargı, milliyetçi, demokrat liberaller için de geçerlidir...
Gerçekten de; Türkiye’nin bağımsızlığını ve bağlantısızlığını savunup, bu ülkenin peyk olup sömürülmesine karşı çıkan ve bunun da gereğini yapan samimi Müslümanlar, demokratlar, milliyetçiler vardır...
Ama, bunun yanı sıra; Müslüman geçinenler de vardır... Hem komuşlarla sıfır politika derler, hem saygın dış politika ile bölgesel güç olduk derler, Yeni Osmanlıyız derler, Türkiye kalkınıyor diye nutuk atarlar, hem de ABD-İngiltere-İsrail şer ülkelerin Müslüman ülkeleri yakıp yıkmasına, Müslümanları katletmelerine ortak olurlar. Dillerinde İslam ama kollarında 40 bin liralık saat, eşlerinin kollarında 20 bin euroluk çanta, eşlerinin ve kızlarının başında türbanla, milletin hizmetindeyiz derler!
Bu ne perhiz, bu ne turşu!
Müslüman geçinenler böyledir işte!
Bir de Müslümanlıktan geçinenler var ki, onları hiç sormayın! Gazetelerdeki yazılar ve TV’lerdeki konuşmalara yansıyan diyalogları hatırlarsanız, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Bunlar, Müslüman mıdırlar, Müslüman geçinenlerden midir, yoksa Müslümanlıktan geçinenlerden mi?
Bir başka şekliyle sorarsak; Devekuşu mudurlar, yoksa deve mi veya kuş mu?
Ama, şurası bir gerçek: cahil kesimi ve samimi insanları iyi aldatıyorlar, bilgili, yetenekli, doğruları söyleyen insanlardan korkuyorlar, ABD-İngiltere-İsrail şer üçgeniyle hareket edebiliyorlar, kardeş dost dediklerini bir talimatla satabiliyorlar, Müslümanız diyip Müslümanların katledilmelerine destek olabiliyorlar, haçlıların istemediği Müslüman liderleri devirmede işbirlikçilik rolünü iyi oynuyorlar, atalarının dönekliğini iyi taklit edebiliyorlar ve malı iyi götürüyorlar!
Günün Sözü: Yaşarken de, öldükten sonra da iyi anılmak istiyorsan dürüst ol.