Finanssal Darbe
Benim çocukluktan şimdiye kadar hep bir hayalim olmuştur. Türkiye için kurduğum bu hayal bir gün gerçekleşeceğine hep inanmışımdır. Kurduğum hayal Türkiye’nin dünya siyasetine ve ekonomisine yön veren emperyal bir Türkiye hayalidir. Ekonomik ve siyasi gelişimini tamamlamış, batı demokrasisinden dağa ileride olan,bütün dünyada askeri üsleri uçak gemileri olan,savunma sanayisi kendini aşmış, tamamı milli, 3 trilyon dolarlık ticari hacmi olan,bütün dünyada ki ticaret merkezlerinde üsleri olan,bütün dünyayı Ankara üzerinden kontrol eden global ve çok organizeli bir devlet yapısı olan, bir ülke hayallerim vardır. Sevgili dostlar simdi sizler benim komplo teorisi ürettiğimi düşüneceksiniz ama dönüp bir geçmişe baktığımızda ecdadın ne kadar büyük işler yaptığını göreceksiniz.
Benim bu hayallerimi gerçekleştirecek bir partiyi destekleyeceğimi düşünmüşüm hep bir arayış içinde olmuşumdur. Türkiye her üç,beş senede bir gelen finanssal darbelerle sonucu sermaye el değiştirip başkalarının tekeline geçmekte milyarlarca doların uçup gitmesi, ülke ekonomisi yok olması bu zararın doğal olarak milletimin sırtına yüklenmesi beni hep kahır etmektedir. Türkiye ne zaman zincirlerini kırıp dünya açılmak istese,ne zaman ülkemizin gelişmesini,genleşmesini istemeyen çevreler tarafından 1994ve 2001 krizleri yaratılıp,finanssal darbeler,ülkemizin önünü kesilip IMF reçeteleriyle siyaseti,ekonomiyi dizayn ettiler. Güçlü bir Türkiye’de rahatsız olan güçler,içeride ülkeyi bölmek isteyen karanlık aktörler doğal olarak işbirlikçi haline getirdi. Atlantikçi güçler politikalarına boyun eğmeyen liderler 2001 finanssal darbeleriyle alaşağı oldular.
2002 AKP’nin %36 oy oranıyla ile iktidara delmesi bu aktörlere, “politikalarıyla” direnç göstermesi sempatimi kazanmıştı izlediği çok eksenli bir dış politika ile ticaret hacmi artmaya başlaması,ekonomide yavaş yavaş kıpırdamaların artması Türkiye’nin büyümemesi için ağlar saran,karanlık ellerin ağlar ülkenin genleşmesine direnç gösteremeyip doğal olarak birer birer kopmaya başlayan bu kopuş IMF ile başlaması iktidarın kendi ayakları üzerine de duran bir ekonomi yaratması, hayal ettiğim emperyal bir Türkiye kurabilecek politika geliştirmeye inandırması, beni iktidar partisine yakınlaştırırken CHP’den koparmaya başladı. Sebebi ise artık Deniz Baykal’ın değişimden vazgeçmesi, darbeden medet uman bir CHP algısına dönüştürmesi, sanki izlediği politikalarla modern Türkiye’nin temellerini atmamış gibi davranılması,askeri darbelerin sözcülüğünü yapan algı oluşturması,beni koparmıştı CHP’den Deniz Baykal’ın genel başkanlığında gitmesi Kemal beyin ön plana çıkarak genel başkanlığa gelmesiyle Türkiye de ki iç sorunlarını gündeme getirmesi,yolsuzlukla mücadele etmesi ve bunu doğal olarak eyleme dönüştürmesi içimde Deniz baykalla sönen heyecanım Kemal beyle artmaya başladı
İktidar partisine 2007 de gelen %47’lik oy referandumdan %58 evet oyu başbakana değişimci somut politika üreten ve eyleme dönüştüren bir AKP gitti yerine statükoyu destekleyen, muhalefetin değişimci samimiyetini sorgulayan,2003 Irak savaşına karşı çıkan değerli Paşalarımızı darbe safsatasıyla suçlayan,basılmamış kitapları yasaklayan, muhalif gazetecilere toplumun nazarında zan altında bırakacak suç isnat eden, füze kalkanına izin veren, Libya’ya asker göndererek hata üzerine hata yapan bir dış politika izlemesi beni tamamıyla AKP’den kopardı
Başbakan kendini değişimci ve devrimci olarak görüyor,liberal demokrat olarak tanımlıyor son zamanlar gazetecilere yapılan zülüm görünce özgürlükçülükle hiçbir ilgisi olmadığı görüyorum.. Bence; Değişimi bir seçim kozu olarak olarak kullanıyor ve değişimi sadece kendi elinde tutmak istedikçe o kadarda statükoculaşıyor .
Kemal beyin son çıkışları Asker kışlasına dönecek, terör mücadelesinden vazgeçecek, Aile sigortası oluşturup her yoksul aileyi maaşa bağlayacağını söylemesi,gerekirse savunmada kısacağını,askerliğin kademeli olarak 6 aya indirileceğini söylemesi bedelli askerlikte ise yoksul vadaşların bedava yapacağını söylemesi iktidara kontrpiyede etkisi yaptı CHP,nin süreci iyi yorumladığını partiye Kemal beyin dinamizm kattığını görebiliyorum haziran seçimleri,kıran kırana geçeceğini görebiliyorum