(Fatsa’ya Bakarak)Dert Her Yerde Aynı!
Geçen haftaların birinde Fatsa Belediyesinin spor kompleksi inşaatına başlayacağına dair bir haber çıktı gazetemizde. Spor Kompleksinin içinde yok, yoktu. Yüzme havuzları, hamamlar, saunalar ve sporla ilgili diğer bölümler. Ayrıca inşaatın altı ay içerisinde bitirileceği ve Eylül ayında hizmete gireceği ilave ediliyordu. Her ne kadar elimizde veriler olmasa bile; Fatsa’yı az-buçuk bilen bir kişi olarak spor tesisleri bakımından öyle zengin bir yer sayılmaz. Hatta fukara da diyebiliriz. Bir tane stadyumu bir tane de kapalı spor salonu vardır. Belki birkaç tane de halı sahası. Ondan ötesi kenar köşede çift kale maçlar için boş kalabilmiş arsalardır… Şimdi konuya bir başka mecradan örnek vererek devam edelim; Diyelim ki bir şehrin ilkokul, ortaokul yok ama üç tane lisesi var.
Ve üstelik binası, ekipmanları ve hocaları ile çağdaş ve modern okullar bunlar. Belediye başkanı ya da oranın mülkiye amiri şehirlerin de eğitimini geliştirdiklerini ve yüksek okul yapma projeleri olduğunu söylese belediye başkanının veya mülkiye amirinin ya eğitimden anlamadığını ya da sizinle dalga geçtiğini düşünürsünüz değil mi? Öyle ya, ilkokulun, ortaokulun olmadığı bir şehirde üç tane lisenin ve yüksek okulun ne işi var, dersiniz haliyle… Çünkü şehre önce ilkokul sonra ortaokul ve ihtiyaç kadar da lise gerekir.
Peki, çocukların ve gençlerin mahallelerin de değil avuç içi kadar bile spor alanı, bir araya gelip oynayacakları alanları bile olmayan bir şehir de spor kompleksinin ne işi var? Hadi bunu özel sektör yapsa, deriz ki adamın aklı esti karlı bir yatırım olarak gördü, yaptı. Bunu belediye yapıyor, yani şehri yöneten kurum yapıyor. Konunun bundan sonrasını iki yönde ele alacağım. Birincisi kurumsal olarak belediyenin yaptığı, ikincisi ise başkanın mensubu olduğu parti olarak… Birincisinden yola çıkalım; Belediyeler hizmetlerini öncelik sırasına göre ele almalılar.
Yani şehirde yaşayan insanların ihtiyaçlarının hangisi daha önemli ve öncelikli ise önce o yönde yatırım yapmalılar. Yoksa vazifelerini gereği gibi yerine getirmemiş olurlar. İkincisi ise AKP’nin kendisi ile alakalı. Bunu da ikiye ayıralım. Birincisi hak-hukuk yönünde… Yani eğer (diyelim ki) Fatsa da yaşayanların spor yapma ihtiyaçlarına çözüm aranıyorsa insanların mahallerin de kolay ve basit bir şekilde spor yapabilmeleri sağlanmalı.
Mahallelerin de basit de olsa bir spor alanı olmayan bir ilçeye, böyle son derece gelişmiş spor kompleksinin yapılması hizmetin hakça dağıtılması prensibine aykırı değimlidir? Yani bunda vebal vardır.
Bu özel sektörün işine el atıp “nam olsun kar olmasın” zihniyetinden başka bir şey değildir. İkincisi, gençlere önem verdiklerini iddia eden bir partinin mensubu olan belediye başkanının gençlerin sportif ihtiyaçları konusunda duyarsız ve vurdumduymaz oluşu partisinin tüzüğü ile çelişmiyor mu? Yoksa siyaseten” dindar gençlik” yetiştirmek onlar için yeterli mi?
Yakup HALICI yakuphalici@gmail.com
[ Önceki Sayfa ]