Farkında Mısınız Kaç Milyon Saniye Yaşıyoruz ve Ne Kadar Saniyemiz Kaldı?
Hey gidi günler, hey… Bir bir geçiyor… Tanrının bize armağan ettiği hayat, bilmem kaç milyon saniyelik hayat, bir kum saatinin, kum taneleri bir bir dökülüyor.
Gidiyor, ardından seyrediyoruz. Seyretmek, bir sinema filmini, bir tiyatroyu, televizyonda bir diziyi, bir tartışmayı seyreder gibi. Dışımızda kurulan ve senaryosu başkası tarafından yazılan bir hayatı mı seyrediyoruz? Yoksa senaryosu önceden yazılmış bir oyunda yazılanları mı konuşuyor ve yaşıyoruz? Yada senaryoyu da, hayatın gidişatına göre değiştiriyor ve geliştiriyoruz? Sonra belleklerimiz gelecek kuşaklara aktarılarak, bizden sonrakiler senaryoyu hayatı daha yaşanabilir bir hale mi getiriyorlar?
Evet, tanrının bize armağan ettiği hayatı, kum saatinde olan kum tanecikleri gibi bir bir tüketiyoruz. Hayatımız aslında kum taneleri gibi. Düşünün, bir yerde otursaydık ve önümüze bir bilmem kaç milyon kum taneciğinden oluşan hayatımızı seyrederek zaman geçirseydik, nasıl bir şey olurdu? Elimize bilmem kaç milyar kum taneciği verilseydi son kum tanesinde hayata veda edeceğimiz söylenseydi ne yapardık?
İnsan hayatının 80 yıl olduğunu varsayarak; 80x12= 960x30= 28 bin 800 gün hayatımızın toplamı. 28.800x24= 691.200x60= 41 milyon 472 bin saniye yaşıyoruz.
Bunun yaklaşık 8 saatinin uykuda geçtiğini varsayarsak; 28.800x8= 230.400x60= 13 milyon 824 bin dakika uyuyoruz. Geriye kalan 27 milyon 648 bin saniyede soluk alı-yor, okula gidiyor, aşık oluyor, sevişiyor, çalışıyor, borç ödüyor, geziyor, kavga ediyor, ibadet ediyor, yazıyor ve büyük gayeler için yaşıyoruz.
Topu topu 80 yıl, 960 ay, 28 bin 800 gün yaşıyorduk. Evet, 28 bin 800 gün soluk alabiliyorduk. Kimilerimiz belki üstüne birkaç yüz gün daha koyuyorduk. Sonra 80 yıllık hayatımızın saat toplamı ise 691 bin 200. Saniye olarak ise, 41 milyon 472 bin saniye yaşıyoruz.
Yukarıda dedik ya, bir odaya kapansak, başlasak birden 41 milyon 471 bin 999 saniye kadar saymaya, bir saniye öleceğimizi bilsek son sayıyı söyler miydik? Söylemesek bize armağan edilmiş hayat sürer miydi? Elimizde miydi?
Evet, Tanrı tarafından, armağan edilen hayatımızın topu topu yaklaşık 42 milyon saniye olduğunu bilmek nasıl bir duygu? Hesap makinesi tuşlarına dokunmaya başlayınca ve çarpma, toplama, bölme ve çıkarma işlemlerini yapınca, topu topu 42 milyon saniyecik bir hayatla karşılaşmak oldukça şaşırtıcı.
Bu toplam milyon saniyelik hayatımızı nasıl geçiriyoruz? Armağan edilen hayata ve hayatlara nasıl davranıyoruz? Sahi siz yaklaşık 42 milyon saniye yaşadığınızı biliyor muydunuz? Hesap ettiniz mi, kaç milyon saniyeniz kaldı ve siz armağan edilen hayata nasıl davranıyorsunuz? Aynen size armağan edildiği ve başkalarına da armağan edilen hayatları zenginleştirmek için neler yapıyorsunuz? 42 milyon saniyeden oluşan hayatımızın içini nelerle dolduruyoruz? Armağan edilen hayatı tükettiğimizde her bir saniye içine doldurduğumuz birikimlerimize ne oluyor?
Farkında mısınız, kaç milyon saniyelik hayatınız kaldı? Sahi yaşadığımız toplam gün sayısının 28 bin 800 gün ve bunun yaklaşık 10 bin gününün de uykuda geçtiğini düşünürsek, bize kalan zamanın yaklaşık 11 bin gün olduğunu biliyor muyuz? Yani ortalama 80 yıllık bir hayatın 30 yılının uykuda geçtiğini, bir de anlayamadığımız beş on yılı da çıkardığımızda bize kalan zamanın 40 yıl olduğunu, topu topu 480 ay, 14 bin 400 gün, 345 bin 600 saat, 20 milyon 736 bin saniye olduğunu bilmek ve bilmem kaç saniyesinin bu satırları yazarken geçtiğini düşünmek.
Milyarlarca spermden yumurtadan birinin hayat bularak ben olması, sen olması. Sonrasında 42 milyon saniye sonra yeniden bilinmezliğe doğru yola çıkılması.