Faizler Düşer Bu Borsa Düşmez! Altın Alınır mı?
Parite neden dolar lehine hareket ediyor? TL'de durum nedir? Hisse senedi piyasası nasıl görülüyor? Altın’ın sonu mu geldi? İşte para piyasalarda son durum...
Finansal piyasalarda yaşanan para bolluğu ve yaşanması beklenen parasal genişlemeler yatırımcıların kafasını karıştırıyor. Kısa vadede düşüşler, krizler yaşansa da ortada dolaşan yönü belirsiz büyük likit fonlar ne yapacaklarını şaşırıp yine alım yapıyorlar…
Piyasalar tamamen paritelere ve Avrupa’da ki gelişmelere kilitlendi. Kısa vadede bütünü ile Avrupa içinden gelecek kurtarmaya dair haberler etkili olacak. Cuma geç saatlerde Euro/USD paritesi 1,34 kırdı. 1,34 Altında kalmaya devam ederse, parite 1,32 ye doğru hareketini sürdürecek gibi duruyor. Daha önce de burada belirtmiştim 1,32-1,29 rakamları telaffuz ediliyor diye. Konuşulan rakamlar gerçekleşmesi için bir çaba var.
Parite neden dolar lehine hareket ediyor?
Avrupa merkez bankası uzun zamandır faiz artırımı veya alternatif para birimlerinden daha yüksek politika faiz seviyesini koruma güdüsü ile hareket ediyordu. Son gelişmeler ve en son yapılan ECB toplantısında yayımlanan düşünceler ışığında ECB (AVRUPA MERKEZ BANKASI) faiz azaltışına başlayabilir havası esiyor.
Bunun yanında AB de yaşanan bu krizler Euro bölgesini rahatsız ediyor. ESFS kararlarının arifesin de piyasalara EURO verileceği, Euro likiditesinin artırılacağı beklentisi Euro’yu diğer para birimlerinden daha zayıf bir hale getiriyor.
ABD kendi içince “Operation Twist” diye adlandırılan bir operasyonla DOLAR da kalma ve uzun vadeli dolara dayalı enstrümanlarda ( TAHVILLERDE) pozisyon taşıma cazibesi ve kararlılığı gösterdiğinden dolara dönüş hareketi de yaşanmakta. Çok düşük seviyede seyreden ve seyredeceği açıklanan FED fazi oranlarının yardımı ile “carry trade” yapan, başka enstrümanlarda para kazanmaya çalışan dolar sahipleri ana para dönmeye ve pozisyon kapamaya başlamıştır.
Bu gelişmeler ışığında da gelişmekte olan piyasalardan para çıkışı olmaktadır. Sadece gelişmekte olan piyasalarda yaşanan para çıkışı bu ülkelerin para birimlerinin dolar ve diğer gelişmiş para birimleri karşısında değer kaybetmesine sebep olmuştur. Bu süreç sene sonu pozisyonların kapanması ile de birleşince kasım sonuna kadar tansiyonlu bur sürecin devam edebileceğini düşünebiliriz.
TL'de durum nedir?
TL da bu süreçte değer kaybetme yönünde baskı altındadır. Ama diğer benzer ülkelerle karşılaştırılınca hem TL’nin, 2011 2. Çeyrekten sonra yaşadığı değer kaybının da etkisi ile erkenden bu duruma girmiş olması hem de finansallarının diğer ülkelere göre çok iyi olmasının da etkisi ile değer kaybı sınırlı kaldı.
TL / dolar kuru pariteden doğrudan etkilenmektedir, bunun yanında 1,87 seviyesi kırılınca 1,94-96 seviyelerine kadar teknik olarak kurun hızlanması mümkün gibi durmaktadır. 1,90 seviyesinin üstü kalıcı olarak geçileceğini zannetmiyorum. Borçlu ve yatırımcılara panik olmamalarını, uzun vadeli düşünmelerini TL den bu seviyeden özellikle vazgeçmemelerini öneriyorum.
Hisse senedi piyasası çok güçlü görülüyor…
IMKB de hisse senedi endeksleri ciddi bir toparlanma evresi geçirmekle beraber bunu ancak bankacılık hisselerinden yoğunlaştığını görebiliyoruz.
Kısa vadede bu sürecin devam etmesini bekleyebiliriz. Özellikle sert satışların geldiği günlerden sonra alım gelmesi piyasada güçlü alım yapma isteği olduğunu gösteriyor. Dünya ve Türkiye piyasalarının da aslında göründüğünden likit olduğunu dikkate alırsak düşüşlerden sonra güvenli ortamı gören her türlü yatırımcının tekrar düşen enstrümanlara yöneldiğini görebiliriz.
IMKB100 endeksinde kısa vade de 58300-58200 destek oldu. 60450 seviyesi de ciddi bir direnç gibi duruyor. Bu hafta bu aralıkta hareketler görebiliriz. Özellikle 60400-500 seviyesi aşılırsa 62,000 e kadar bir ilerleme görülür. Bu çok normaldir. Birde hisse senetleri ve Türkiye varlıkları dolar kurunun – sepet kurunun değer kazanması TL’nin de değer kaybetmesi nedeni ile ucuzlamış durumdadır. 70,000 endeks seviyesinde 1,55 de seyreden kurların, bugün 1,86 da 60,000 seviyesinde olması prim potansiyelini arttırmaktadır. Üstelik not artırımı gibi somut gelişmeleri de gözden kaçırmamak lazım.
Bu durumda Merkez Bankası Başkanın Cuma açıklamalarını da dikkate aldığımızda Ticari kredilerde engelleyici tavrın olmayacağını, piyasaların kredi hacmi bakımından genişlemesini destekleyebilecekleri açıklaması finans, bankacılık, perakende, ticaret gibi sektörleri destekler niteliktedir. Bu alanlarda faaliyet gösteren dış borcu fazla olmayan firmalar cazip olacaktır.
Dünyadaki gelişmeleri özelikle ABD piyasalarındaki dinamikleri anlamak için piyasalarda dolaşan nakit varlığa ve yatırım yapabilir potansiyele bakmak lazım. Özellikle ABD bankacılık sektöründe yer alan 2 trilyon Dolara aşkın nakit varlık ciddi bir alım potansiyeldir. Önümüzdeki dönemin para arzı açısından ve faiz seviyeleri açısından politika gevşetici bir etkiye sahip olacaktır. Bunu daha önce de yazmıştım. Bu durumun hisse senedi fiyatlarının ve emtia fiyatlarının düşmeyeceği manasını çıkarmamıza yardımcı olur. Finansal piyasalarda yaşanan para bolluğu ve yaşanması beklenen parasal genişlemeler yatırımcıların kafasını karıştırıyor. Kısa vade de düşüşler krizler yaşansa da ortada dolaşan büyük likit fonlar ne yağacaklarını şaşırıp yine alım yapıyor…
Altın’ın sonu mu geldi?
Bu tür piyasalarda Altın gibi bir yatırım aracını hiçbir zaman sonu gelmez. Bu düşüşlerden altın biriktirmek çok akıllıca bir davranış olacaktır. Para arzının neredeyse sınırsız olacağı, ABD ye bu konuda AB’nin de eşlik edecek olması altında yükseliş trendinin her zaman mümkün olacağını düşündürüyor. Uzun vadeli Altın almak kazançlı çıkarır gibi duruyor.
Özetlemek gerekirse;
Hisse senedi fiyatlarını bir çok faktör etkiliyor, Uluslararası konjonktür, bölgesel krizler, ülkesel krizler… Ama Altın gibi değerli metalleri de bu ve benzeri faktörler belirliyor. Faizlerin düşeceği bir dönemde, paranın olduğundan daha da bollaşacağı bir dönemde lokal krizlerin dışında bütün dünyada enflasyon ile birlikte her şeyin özellikle temel ihtiyaç maddeleri, tarım ve değerli metallerin değer kazanmasını beklemeliyiz.