Fabl….
Kaptırırsan yakayı,
Doğanın kanunu bu!...
Hükümran olur; ya fil, ya ayı!..
(Sayın Balbay'ın ''Fili Yenen Karınca''sına bir gönderme)....
Sayın Balbay anlatmış; ormanda bir fil varmış;
Fil, hak nedir bilmezmiş!.. Hukuk nedir tanımazmış!..
Bezmişler canlarından; ormandaki ahali.
Kimi korkup sinerken, kime çare ararmış...
Derken...cesaretle atılmış bir karınca... ileri
Hortumundan girip içeri; yere sermiş o fili...
******
Sayın Balbay... ve de hikayeden ibret alanlar..
Ders alarak, okuduk hikayenizi;
Bir de biz anlatalım lütfen dinleyin bizi ...
******
''Sizin hikayenizde, amansız bir fil vardı..
Bizim hikayemizde; filin yerini hoyrat bir ayı aldı...
Belirtelim ta baştan, bizim orman ayısı, küfürbaz mı küfürbaz;
Lafla döver adamı, hem şahtır; hem de şahbaz!..
Kimselere bırakmaz armudun iyisini;
Beslemesini de bilir, çok yakın çevresini..
Her şeyi kendi bilir; hiç kimseyi dinlemez,
Onun olduğu yerde hiç kimseye söz düşmez!..
Ustalaştı işinde; artık çok deneyimli;
Deneyimi bir yana; üstelik icazetli... yükseklerden torpilli..
****
Hem aç gözlü hem de dik başlı;
Açıyor ağzını, yumuyor gözünü, demiyor bu genç; bu yaşlı!..
Nebattan mahlukata, ormanda her ne varsa ''hep benim olsun!'' diyor..
Kendinden olmayana, yeni zindan kuruyor, mevcutları yetmiyor..
Korkmuş ormandaki onca ahali... Yarısı bezmiş canından
Yarısını övgü peşinde; memnun aldığı paydan;
Önce emek ve ekmek bozuldu, güven yok oldu; hukuk çıkınca raydan!..
Ve de; olmayınca vicdan,; düşün artık, kimlere kalmış meydan!..
Kanun, nizam intizam... tek başına kendisi belirliyor..
Yetmiyor... ormanda demokrasi işte tam budur diyor!..
Hak; verdiğim kadardır; kullar verdiğimle yetinsin diyor!..
Korku sarmış ormanın dört bir yanını;
Ne koyunlar haykırıyor açlıklarını, ne eşekler paylaşıyor acılarını!..
Tüm çakallar yandaş olmuş...;meydanlarda çalar davullar...
Taziyede bile; bir emirle; oynar olmuş koyunlar!..
Kalmadı dirlik, bozuldu birlik; yok oldu huzur;
Toz konmuyor... korunuyor; üstelik deniyor ki yok onda kusur!..
Kimi av, kimi ekmek, kimi iş; kimi makam peşinde,
Kimi de uyanmıyor uykusundan!..,hala gaflet içinde
Çaresiz ormandaki ahali; kaybetmekten korkuyor elde kalan son payı;
Diyor ki; bari; köprüyü geçene dek diyelim dayı!...
Gaflet içinde, uyur iken ahali; hep olanlar oluyor;
Payların en büyüğü hep onlara kalıyor!...
*****
Bu gün savunduğunu; ertesi gün inkar ediyor..
Yalaka tayfa hazır;, ya mazeret üretiyor.. ya da ört-bas ediyor
Görevini ihmalden; ya da gaflet ve ihanetten; bakmışsın zora düşmüş,
Koftiden öfkelenip; yepyeni bir gündem; hem de aniden;
Güne düşüveriyor!..
Ormanın sakinleri o gündemin peşinden, koşuyor da koşuyor!..
Boş gündemin peşinde sürü sürü gidenleri görünce;
Orman sakinlerini aptal; kendisini en akıllı görüyor;
Sizin hayalleriniz bile, benim aklıma asla yetişmez diyor!..
Alkışlardan güç alıp, haykırıyor!...
''Tek başkan yeter ormana!.. Başkan benim!..'' demeye getiriyor!..
*****
''Sizin öykünüzdeki fil; yeterince aptalmış;
Nasıl olmuş; karınca; filin burnuna dalmış!..
Tedbirlidir bizim ki; en yakın yere bile yüzlerce korumasıyla gider;
Yüz metreden daha çok yaklaşmaya, nal gibi yürek ister...
*****
Ey dostlar; anlattık halimizi... arz ettik ne haldeyiz...
Yol gösterin, bu küfürbaz ayıdan kurtulalım biz!..''
*************
Ormandaki ahali; ne dediyse aktardım;
Eksik mi; fazla mı bilmem; ben görevimi yaptım...
*****
Birkaç kelam etmeden, sanırım geçmek olmaz...
Her çöp kırılır tek tek... Tedbir ta baştan gerek!..
Birlik olmak güç demek...Çöpün binlercesini; ayılar da kıramaz!.. .
Bir nedeni daha var; birlik olmaktan yana-... yaşamaktansa sefil;
Uyansana ahali!..Daha bin kez mi çalsın; borusunu İsrafil!?..
***************
Kulaklara küpedir; bu çağrı... bu kısacık uyarı...
Güçler birleşmeyince; mevcudu gitse bile;
Fırsat verdin demektir...Yeniden hükümran olur; bir başka ayı!...