Evsen’e Açık Mektup!
Sevgili Dostum Yüksel EVSEN!
Uyduda ve diğer bazı platformlarda bulunmak, ulusal televizyon kanallarıyla aynı yerden yayın yapmak anlamına geliyor.
Ancak içerik olarak bu “büyük” dediğimiz (Kanal D, ATV, Star vb.) televizyon kanallarıyla yarışmak, onların taklidini yapmak doğru değildir.
Bizim televizyon kanalımızın bir yerel televizyon kanalı olduğunu asla unutmamız gerekiyor. Ancak bu küçük bir televizyon kanalı olduğumuz anlamına da asla gelmiyor.
İnsanlar dizi izlemek istediğinde majör kanallar dediğimiz büyük kanalları tercih ediyor. Haber izlemek istediğinde de haber kanallarını izliyor.
İnsanlar aynı şekilde sinema filmi izlemek istediğinde de bu kanalları tercih ediyor.
O halde şahsi kanaatim:
FİLM YAYINLARINA SON VERİLMELİ
Peki, biz “AKDENİZ TÜRK” adlı markamızı, televizyon kanalımızı nasıl izlenen bir hale getireceğiz?
İşte bu sorunun en temel yanıtı bence; yerelden dünyaya açılan bir düşünceye sahip olmaktan geçiyor. Bunu en iyi bilende sensin diye düşünüyorum. Ancak Adana merkezli çevre iller başlangıçta ilk hedef kitle olarak belirlenmeli, adeta bir dolgu malzemesi olarak yayınladığımız filmlere derhal son verilmelidir.
Bu filmlerin seyirci nezdinde bir karşılığı yok.
Siz binlerce dolar değerindeki bir filmi bile yayınlasanız, Adana ve çevre illerdeki insanlar gelip bu filmi izlemez. Ancak Adana ve çevre illerle ilgili bir filminiz varsa o istisna onu izlerler.
EKRAN BÜTÜNLÜĞÜ
Televizyonumuzun ekran grafikleri (jenerikler, kj bantları, tanıtımlar vb) arasında bir bütünlük sağlanmalıdır. Gördüğüm uzun süredir izlediğim kadarıyla her programın jeneriği neredeyse ayrı telden çalıyor.
Kelebek dediğimiz ekranı ikiye, üçe bölme gibi basit görseller dahi yanlış ya da çirkin yapılıyor.
Telefon bağlantısı KJ’si bile 8. Sınıf televizyon görüntüsü veriyor.
Bunlar için grafikler üretilmeli.
Yayın akışımız içerisinde yer alan programların tanıtımları BUGÜN, YARIN, BU AKŞAM gibi anons edilmelidir.
Haber, spor, program jenerikleri tamamen değişmeli ve daha profesyonel bir hale getirilmelidir. Yayın akışımız mutlaka internet sitemizden verilmeli. Bu akşam, yarın ya da sonraki gün Akdeniz Türk Televizyonu’nda ne yayınlanacak bunu izleyici bilmelidir.
Bu yayın akışı da uygun olması halinde yerel gazetelerde yayımlatılmalıdır.
Yerel radyolardan anonslar yaptırılmalıdır.
Ekran bütünlüğü ve izleyicinin kafasında profesyonellik oluşturmak için mutlaka bir tanıtım ekibi kurulmalıdır. Bu ekibin içinde bir de sosyal medya görevlileri olmalı. Sosyal medyayı çok iyi kullanan gençlerden seçilecek bu ekip sürekli takipçilere bilgiler sunmalıdır. Tanıtım ekibi montaj ve grafik programlarına hakim olmalı. Bu ekip tüm kanalın ekran yüzünü kısa sürede değiştirmeli ve devamlı şekilde tüm içeriğin tanıtımını hazırlamalıdır.
HABER’İN MANTIĞI DEĞİŞMELİ
Ulusal televizyon kanallarında Türkiye ve dünya gündemi veriliyor. Bizim onların yaptığını yapmamızın bir anlamı tabi ki yok!
Ancak başta Adana olmak üzere çevre illerin nabzı bizim ekranımızda atmalıdır.
Bunu yaparken de sadece polisiye haberler, ya da yerel yöneticilerimizin haberleri üzerine yoğunlaşılmamalıdır.
Sürü psikolojisinden çıkılmalı.
Yaşam haberleri, magazin haberleri, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda da mutlaka daha fazla haber verilmeli. Ajans haberciliği mantığından uzaklaşılmalıdır.
Haber takibi yapılmalı. Mesela meydana gelen bir olayın perde arkası araştırılmalı. Rutin haberden özel haber çıkartılmalı, dosya haberciliği mantığı personele öğretilmelidir. Her gün Adana’da ne olmuş sorusuna yanıtı zaten tüm yerel kanallar ve gazeteler veriyor.
Peki ama bugün bizim kanalımızın gündemi ne?
Biz bugün Adanalıların gündemine neyi getireceğiz? Den(il)melidir.
Kısacası bizim haber merkezimizin özel bir gündemi olmalı. Haberlerimizle ilgili diğer bir konu ise montajlardaki hatalar ve özensizlik. Yapılan haberlerdeki kurgu mantığı tamamen değişmelidir.
Donuk yapı kaldırılmalı, dinamik bir yapıya mutlaka geçilmelidir.
Genel Adana için tespitim, bir haber bülteninde onlarca kurgu hatasına rastlamak mümkündür.
DIŞARIDAKİ ADANA
Ülkemizin büyük şehirleri başta olmak üzere “DIŞARIDAKİ ADANA” ne yapıyor, Adanalılar neler yapıyor? Bu sorunun yanıtını izleyiciye vermek gerekiyor. Örneğin İstanbul, Ankara, İzmir’deki ünlü, ünsüz Adanalıların yaşamları çok izlenir.
Adanalı siyasetçiler Ankara’da ne yapıyor?
Milletvekillerimizin Meclis’teki bir günlük çalışmaları bile Adana halkı için izlenebilir bir içerik. Bunun için zatı aliniz gibi profesyonel televizyonculardan destek alınmalıdır.
ŞEHİR MERKEZİNİN DIŞINDAKİ ADANA
Haberlerimizde, programlarımızda Adana merkezli bir yapı var.
Bu yapıyı Adana’nın taşralarına çıkarmalıyız.
Adana’nın köyleri, uzak ilçeleri ne yapıyor?
Buradaki gündem ne?
Buralardaki halkın istekleri neler?
Bu sorulara yanıt vermek izleyicide ciddi anlamda bir karşılık bulur.
Adana’yı komple kucaklayan, ekrana taşıyan bir yapıya geçmemiz gerekiyor.
AKTÜEL YAPIMLARA AĞIRLIK VERİLMELİDİR
Stüdyoya sıkışmış programlarımızı dışarıya taşıyalım. Aktüel yapımlara ağırlık verelim. Bunu da kendi bünyemize dahil edeceğimiz yeni ekip arkadaşları ya da mevcutları dışarıya taşıyarak yapabiliriz. (Köylü Memet Gibi)
Adana’nın köylerini dolaşan, oradaki halkla konuşan, oranın gelenek-göreneklerini ekrana taşıyacak, sempatik sunucularımız neden olmasın, mutlaka olsun... İlçe ilçe, köy köy Adana’yı dolaşsın, izlenimlerini ekrana taşısın.
İçinde müzik, yemek, başarı hikayeleri vb pek çok köşe olabilir.
Bu geçmişte yapılmış olabilir, yapılıyor da olabilir. Ama farklı yapmak, halkla kol kola yapmak tabi ki her zaman izlenir. Aynı şekilde yemek, eğlence, kültür-sanat gibi alanlarda farklı ekran yüzlerimiz olmalıdır. Halk bölgemizle ilgili eğlenceyi, müziği, kültür-sanatı, kısacası her şeyi bizim ekranımızda bulmalıdır.
AKDENİZ TÜRK’LE ÖZDEŞLEŞECEK YAPIMLAR
Her hafta merakla beklenen ve kısa sürede fark edilecek programlar olmalı. Örneğin her hafta Cumartesi geceleri ADANA GECESİ adından bir programımız olduğunu düşünelim. Bu programda sadece Adana türkülerini söyletelim.
Bu basit yapım bile dolgu olarak yayınladığımız filmlerden daha çok izlenir.
“Burası Adana” deyip şehrimizi küçümsemeyelim.
Bu tür eğlence programları için gerekirse belediyelerden mekan alınabilir, halk da bu programlara izleyici olarak katılabilir.
İzleyicinin ulusal televizyon kanallarında bulamayacağı içerikler düşünülmelidir.
AMATÖRLER KONUSU ŞEHMUZ BAYSAL BEYLE DÖRT DÖRTLÜK
Ukalalık olarak kabul edilmezse, belki şu tavsiyeler yapılabilir: Adana genelinde Okul maçları, amatör sporcuların müsabakaları mutlaka ekrana taşınmalıdır. Çeşitli branşlardaki sporcuların faaliyetlerinin ekranda olması Adanalılar tarafından ilgiyle izlenecektir. Diye düşünmekteyim.
Sadece futbol olmamalı spor gündemimiz.
Tıpkı haberdeki gibi sporda da bize özgü bir gündemimiz olmalıdır.
MEVCUT PERSONEL MUTLAKA DEĞİŞ(TİRİL)MELİ!
Bendeniz Yüksel MERT dahil bütün programcı ve personel ile yeniden MERTÇE oturup konuşulmalıdır. İşini sevmeyen, üretime katkısı olmayan kim olursa asla gözünün yaşına bakılmadan hakkaniyet ölçüleri içinde gönderilmelidir.
Editörüyle, muhabiriyle, kameramanıyla, stajyeriyle mutlaka bir profesyonelden televizyon haberciliği dersi alınmalı, işin tüyoları pratik olarak, öğrenilmeli ve bilinmelidir.
Yetişmiş, televizyonculuğu iyi bilen bir işgücü ekibi, televizyonumuzun en önemli eksiğidir.
Yukarıda kısaca özetlemiş olduğum eksikliklerin tamamını yapmak için çok iyi ekibimiz olmalıdır. Aksi halde bu eksikliklerin giderilmesi mümkün değildir.
Haber merkezi, program, teknik ve diğer tüm birimler baştan aşağı yenilenmelidir.
Bu yenileme mutlaka profesyonel bir ekibin liderliğinde yapılmalıdır.
Bu profesyonel ekip hem eğitim vermeli hem de gerçek televizyonculuğun ne olduğunu uygulamalı olarak hayata geçirmelidir. Editöründen muhabirine, reklamcısından reji personeline kadar hepsi mutlaka profesyonel olarak eğitilmelidir.
Aksi halde televizyon kanalımızda istediğimiz sonuçları alamayız.
TEKNİK MALZEMELER YENİLENMELİ
Teknik açıdan mutlaka yenilenme sürecine girilmeli. Kameralardan, montaj bilgisayarlarına, reji yayın cihazlarına kadar hepsi mutlaka daha teknolojik cihazlarla yenilenmeli. Kullanılan montaj bilgisayarları, montaj programları daha kaliteli hale getirilmeli. Bu yeni cihazların nasıl kullanılması gerektiği de profesyonel bir ekip tarafından personele anlatılmalıdır.
Buraya kadar yazılanların, anlatılanların hepsinin kilit noktası personelden geçiyor. Profesyonel bir ekipten 1 ayda alacağımız verimi deneme yanılma, el yordamıyla yapan amatörlerden 5 yılda dahi almamız mümkün değildir.
Gerçek televizyonculuğun ne olduğunu görmeden mevcut personelimizle yola devam etmek patinaj yapmaktan başka bir şey değildir.
Gerçekçi ve radikal kararlar alarak, yatırım yaparak televizyonumuzu yerelden dünyaya açılan çok özel bir kanal yapabiliriz.
Önce personel sonra teknik malzeme desteğiyle bunu başarmak hayal değildir.
El, dil, gönül, dayanışması ruhuyla, 1 yıllık bir planlama ile Akdeniz Türk’ü Türkiye’nin en çok izlenen yerel televizyon kanalı yapmaya ben hazırım!
Sizde hazırsanız BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Aksi halde ben yokum!
SEVGİ VE SAYGILARIMLA!..