Evrende yalnız mıyız Sebastian?
NASA haberleri geyik haberler. Aynı kaynaktan çıkan benzer haberler.
Orada maden arıyorlar. Yüksek olasılıkla, enerji kaynağı olarak kullanılabilecek madenler.
Mantıklı şeyler de var. Yüzeyi çöl yapısında. Dünyada da çöl var. Öyleyse, diyorlar, daha önce ne vardı? Veya, işin ucunu yine “ne maden var-dı orada?”ya getiriyorlar. Ne enerji kaynağı kullanıyorlardı?
Yoksa yani tutup da orada yaşam formu aramanın, varsa onlardan yardım almanın, veya orada yaşamanın pek de çekici ve mantıklı bir yönü yok. Talan edilmiş. Bir medeniyet vardıysa bile, artık yok. Elalemin çöplüğünde yaşamanın anlamı ne ki? Hem de öte yandan güzelim dünyanız varken.
Görmeye görmeye, kalınlıklı kalınlıklı baka baka, iyi kötü bakabilen de kör olur bu dünyada. Sızılanış bunadır. Şu dünyaya bir marslı gelse hiç şaşırmam. Yani neye benziyor diye merak salmam. Beni görmüyor ki, seni görmüyor ki. Ama tutup marslıyı görmeye gidiyor.
Her bakış bir kıyastır. Kimini edindiğimiz kimini denediğimiz. Bir marslıyı, gelse eğer, ne kadar çok merak ettiğimiz, kendimize ne kadar yabancı olduğumuzun da, gizli gibi dursa da, en açık göstergesi.
Her şey bizde. Hepimiz aylıyız, marslıyız, kuyruklu yıldızız...Uzayın soğukluğu. Tanrının önemli işleri var. (Bu bir hipotez.) Niye soğuk bu uzay? Soğuk, muhafaza eder de o yüzden soğuk. Bir zaman sonra dışarı çıkarılacak, olabilir. Evren soğuktur yani.
Bilim, bilimin gelişmesine engel de oluyor olabilir. Birimlendirme, ölçeklendirme. Bunlar bilimin... araçları diyelim. Yani, bulunan şey-anlanan şey, herkes tarafından anlaşılsın diye birimlendirme-ölçeklendirme denen şey var.
Evrenin soğukluğu konusu. Sıcaklığı de birimlendirmişiz. Celsius falan demişiz. Fahrenhayt demişiz. Haaayt. Varoluş itibarıyla bizden daha “sıcak” bir şeyin yanında biz “soğuk” olmuş oluyoruz. Deneyimsel öğrentilerimiz düşünme çapımızı etkiliyor yani. Yanan sobaya “sıcak” demeyi öğreniriz. Şey, kendi hararetindedir, demek, doğrudur, demesek de, kendi doğruluğundadır demek, daha bir geniş bakabilmemizi sağlayabilir.
Bugün de hiçbir şeyin içinden çıkamadık. Olsun. Her şey kendi içinden çıkılamazlığındayken biz de çıkmasak ne olur. Neden çıkmak istiyoruz ki zaten.
-Ara konu- İçinden çıkılamazlık-çıkamamazlık her zaman “hastalık” olarak algılanmamalı. Bir “dışarı” seçeneği verilemediği için, gerektiğinden çıkamadığımız yerde dururuz.
NASA. Kısa kes,Aydın abası olsun. Fuat Avni.
Fuat Avni, AKP'li. Bunu biliyor muydunuz.?
“Yanlış bilinen doğrular” türünden bir yazı düşünmüştüm. Birkaç örnekle yazıyı ilerletmeyi düşünüyordum. Kopuk kopuk oldu. Fakat Evren ne güzel bir şey: Evren'de hiçbir şey boşa gitmez.
Yan. Yanı. Yanılış. Yanlış. Yanlış: yan tarafa kaymak gibi bir anlamdan geliyor. Demek ki her yanlış, yanlış değil; yeri değişmiş “doğru”dur.