Erciş Edebiyat Şölenin İzleri
Yurdumun doğusunda edebiyat ile uğraşmak, edebiyatı icra etmek hakikaten öyle kolay değildir. Coğrafi yapısıyla benzerlik taşır; renklidir, aynı zamanda dağları gibi yüksek, sarp, inişli ve çıkışlıdır. İklimiyle de benzerlik taşır; an gelir dokunanı yakan, an gelir zemheri soğukta donan bir çocuğun avuçlarına damlayan bir gözyaşı olup akan. Halk Şairi Ercişli Emrah’ın sanat hayatının hak ettiği yerde olmaması bunun için iyi bir örnek teşkil etmektedir. İşportacı edebiyatını benimsemiş metropol furyasına karşılık ve tüm imkanları elinde bulunduran merkez diye tabir edilen yerlere edebiyatçı göçüne rağmen, Erciş Edebiyat Şöleni’nin ortaya koyduğu ve ekseninde icra edilen diriliş edebiyatının manidar olduğunu tekrar tekrar belirtmekte fayda görüyorum. Edebiyat ve sanat alanında bu coğrafyada yapılanlar layıkıyla bilinmiyor, hak ettiği değeri görmüyor. Dolayısıyla vitrinde kendine yer bulma noktasında kısıtlı imkânlara rağmen, dışarıya o yörenin kültürünü, tarihini en iyi şekilde tanıtmanın yanında edebiyat ve sanata üst seviyede katkı sağlamış bir organize desem sanırım hiç de abartmış olmam.