Et Ekmeğin Üstünde
Çocukluğumdan beri çoğunlukla anneannemden ve annemden, kısaca büyüklerimden duyduğum bir söz vardır: Et ekmeğin üstünde… Yarım bir cümle havasındaki yöremizde çokça kullanılan bu deyimin anlamını çözmek çocuk
olmama rağmen hiç de zor olmamıştı. Cümlede kullandıklarına göre daha değerli bir varlık için daha değersiz bir varlığa katlanmak demekti. Oysa benim için hiçbir gıda ekmekten ve sudan aziz olamazdı. Çokbilmişlik olarak addetmeyin lütfen, atalarımızın söylediklerine, önerilerine saygımız sonsuzdur elbette…
Hayatımızdaki dengeleri kurmak da kolay sayılmaz. Ne için veya kim için nelerden ve kimlerden vazgeçmek gerektiğine karar vermek zor… Akıl ve duygu terazilerinin farklı olmasıdır işleri karıştıran… Bazı insanlarda karar arifesinde duygular ağır basarken bazılarında da aklın verdiği kararlar öne çıkar. Önemli olan tercihlerimizin vazgeçtiklerimizden pişmanlık duymamamızı sağlamış olmasıdır. Pişman olup da “ Ben bu tercihim için mi vazgeçtim hayatımdaki güzelliklerden?” diyorsak iş işten geçmiştir. Atalarımızın dediği gibi “Son pişmanlık fayda etmez.”
İşte son günlerde yaşadığım bir olay üzerine yakışan bir söz… Sevdiklerim için sevmediklerime katlanmak zorunda kaldım. Ölçtüm, biçtim, tarttım duygularımı; sonunda sevdiklerim ağır bastı. Aklım da destekledi bunu… Bütün olumsuzluklara rağmen sevgi ağır geldi her zaman olduğu gibi… Bir insanın yüreği kararmışsa o kişi asla iflah olmaz. Allah sevgisiz insanlardan yönümüzü uzak etsin. Sonuç hiç de kötü olmadı. Sevdiklerimle, sevenlerimle birlikte olmak her şeye değdi.
Çok sevdiğim büyük sanatçı rahmetli Kayahan’ın söylediği gibi “Yolu sevgiden geçenlerle elbette yolumuz bir gün kesişecektir.” Yazımı Yunus Emre’nin sözleriyle noktalamak istiyorum: “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz.”
HARİKA UFUK
ADANA
26.10.2015
SAAT:13.00