Eskimiş Oluşumlar
Dünkü yazımda yeni bir oluşumdan bahsetmiştim. Şunu belirtmek isterim ki görüşü ne olursa olsun bu ülkenin yeni oluşumlara ihtiyacı vardır. Ancak ve ancak vakti zamanında belirli bir zümrenin boyunduruğu altında kalıp, onun görüşlerini savunan kişi veya toplulukları bu kategorinin içinde saymayacağımı da söylemek isterim. Bugün kalkıp dünü hiçe sayarak, sanki birşey olmamış gibi siyaset yapmak, kanaatimce insanın kendini kandırmasıdır. Ha belki de etrafına toplayacağı, o görüşü savunmayan fakat zorunda olduğu için, muhtaç olduğu için yanında bulunanları gördüğünde bu kişiler yerli yersiz havaya girebilirler fakat bu durum uzun sürmeyecektir.
Eski oluşumlar bana göre miladını doldurmuştur. Vazgeçemedikleri kalıplarının dışına bir türlü çıkamayanlar, ülkenin bu duruma gelmesinin en büyük sebebi. Ki bu oluşumlar ki yeri geldiğinde bir çok mevzuda aynı görüş birliğine varmış, hatta ve hatta bu toplulukların ardına sığınan birtakım kişiler gayrimeşru yöntemlerle bir araya gelerek çıkar sağlamayı amaçlamıştır. Bu yöntemlere başvuranlar yeri geldiğinde gün yüzüne çıkmış, hak ettikleri cezaları almışlardır.
Demek ki neymiş; istenildiği vakit iyi veya kötü herhangi bir mevzuda bir araya gelinilebiliyormuş. Bunun en büyük örneğini bizlere, yani Türk halkına gösteren, bizim körü körüne bağlı olduğumuz oluşumları desteklediklerini iddia eden kişiler değiller miydi? Onlar değil miydi ülkenin tekerine çomak sokan. Dünya arenasında rezil rüsva edenler onlar değil miydi? Lafım genele değil yanış anlaşılmasın, fakat istisnalar kaideyi bozmaz anlayışı, oluşan bu durumda işlevini yitirdi.
İnandıkları, ömrünü adadıkları davalarına, alakası olmayan kişileri ortak ettiler. Çoluk, çocuk, yaşlı, genç demeden. Düzen böyle sürüp gitti. Halkımız zaten kandırılmaya alışmış. Hergün yeni vaadlerle kandırıldılar. Tutunacakları dal yaptılar onları. Onlar ise hergün yeni hesaplar, yeni çıkarlar peşinde oldular. Ülkenin çıkarları konusunda görüş birliği yaparak bir araya geldiklerini unutarak birbirlerine saldırdılar. O kadar güçlendiler ki yandaş medya edindiler bir de. İşi sektöre döktüler. Sorsanız ülkenin geleceğini gençlerde aradılar fakat onları sınırlayarak siyasetten uzak tuttular. Genç fikirler olsun istediler ancak fikri sunanlar hep kırklı yaşları geride bırakanlar oldu. Anlayacağınız söylenilenler yapılanlarla çelişti daima.
Bu durum değişir mi orası muama. Ancak şöyle bir geriye baktığımızda, geçmişe dair ne varsa bizi hep yerimizde saymaya mahkum ettiğini görüyoruz. Hala kariyeri, eğitimi en üst düzeyde olup, bağnaz düşüncelerin hakimiyeti altında olanlar var. Bunlar değişmediği sürece gençlerimiz daima üniversite kampüslerinde çatışmaya mahkumlar. Seslerini böyle duyurduklarını düşünmedikleri, hayal ve amaçlarını attıkları taşın boyutunda veya fazlalığında aramadıkları zaman, işte o zaman, yeni kurulacak siyasi partilere gerek kalmadan, eski oluşumlar kendini lağvedecek ve yeni oluşumlar kendiliğinden var olacaktır. Saygılarımla...
