Eski Hal (Yenitürkiye) Muhal ya Yeni Hal ya İzmihlal” Dediniz Değil mİ ???
06 Eylül 2010 tarihinde yazdığım yazının başlığını ve içeriğini başta nefsim olmak üzere nisyana mübtela olan herkes için tekrar etmek istiyorum.Yazının başlığı:’ “ESKİ HAL MUHAL YA YENİ HAL YA İZMİHLAL” DİYORSANIZ: EVET,EVET,EVET’ idi.İçeriği ise;
‘’1993-1994 yılları arasında İstanbul ‘da bir grup gazeteci-yazar arkadaşım “Yeni Zemin” dergisini çıkardılar. Dergi 18 sayı yayın hayatına devam etti. 18. sayısını 1994 Mayısında çıkardı.
Yeni Zemin dergisi çok önemli konuları gündeme taşıdı. Türkiye’nin ilerlemesi, gelişmesi için yapması gerekenleri işledi. Dergi yazarları, gündeme getirdiği konuların çözümlerini de sundu. Bu sorunların çözülmesi durumunda Türkiye’nin Dünyanın en saygın güçlü ülkelerinden birisi olacağı hususunun altı çizildi.
Peki 1994 den 2010 a ,yani bu güne aldığımız mesafe nedir ?
Ne kadar yol aldık.
Neleri değiştirdik ?
Hangi yenilikleri yaptık ?
Hangi Problemleri çözdük ?
Kıymetli okuyucularım. Ben size Yeni Zemin dergisinin işlediği dosyaların isimlerini vereyim. Neden istediğimiz gibi ilerleyemiyoruz ,neden “süper güç” olamıyoruz ? siz karar verin.
1993 Ocak Sayı 1: Türkiye’nin 70 yıllık Politikası :Değişmeden İlerlemek (Eski hal muhal.Ya Yeni hal Ya İzmihlal )
1993 Şubat Sayı 2 : Türkiye’de Denetim Altındaki Dinin Özgürleşme Talebi
1993 Mart Sayı 3 : Rejim Ordusu mu ? Savunma Ordusu mu ?
1993 Nisan Sayı 4 : Nasıl Bir Anayasa ? Dayatmam mı ? Sosyal Mutabakat mı ?
1993 Mayıs Sayı 5 : İslam’ın Alternatif Devlet Modeli Var mı ? “İslam Devleti Tartışılıyor “
1993 Haziran Sayı 6 :Yeni Siyasi Arayışlar Sürüyor.Demokrasi Son Çaremi ?
1993 Temmuz Sayı 7: Kadının Kimlik Arayışı
1993 Ağustos Sayı 8 : Türk Ekonomisi Darboğazda.Özelleştirme Çare mi ?
1993 Eylül Sayı 9 : Türkiye Nereye Gidiyor ? (Dış Politika)
1993 Ekim Sayı 10: Tıkanan Sistemin Çöken Kurumu:Üniversite
1993 Kasım Sayı 11 : Değişim Sürecinde İslami Hareket
1993 Aralık Sayı 12 : Tarikatler
1994 Ocak Sayı 13 :Kemalizmin Son Kalesi : Laiklik
1994 Şubat Sayı 14 : Demokratikleşme Sürecinde Özek Yerel Yönetimler
1994 Mart Sayı 15 : İslami Dirilişin Çağdaş Sembolü : Said Nursi
1994 Nisan Sayı 16 : Değişimin Önündeki Engel : Kemalizm
1994 Mayıs Haziran Sayı 17-18 : Ümmetin Yetimleri : Kürtler
Evet. Tablo çok net.Tabii ki değişime direnen,engellemeye çalışan,geçimini statükoya bağlamış insanlar olacaktır.Tarihte gayri-memnunların kurdukları bir köy bile gösteremezsiniz, ama yıktıkları bir çok görkemli eser vardır.
İki günü birbirine eşit olan ziyandadır (Hadis-i Şerif )
Dün dünde kaldı cancağızım ,bu gün yeni şeyler söylemek lazım (Hz.Mevlana)
Sen hakla meşgul olmazsan batıl seni işgal eder (İmamı Şafi)
Elması en kıymetli maden kılan en fazla değişime uğrayan maden olduğudur. Bu gün hepimize düşen korkularımızdan ,paranoyalarımızdan ,lüzumsuz hassasiyet ve takıntılarımızdan kurtulup iyiye, güzele,mükemmele doğru değişime yelken açmaktır.
Yakın tarihimizde değişimin önündeki en büyük engel 82 Anayasası ve onu yorumlayan ve uygulayan Yargı kurumları oldu.Statükoyu muhafaza etmek,değişimi engellemek için yetkilerini dahi zorlayarak kararlar aldılar.
Siz de değişime inanıyor, ülkenin gelişmesini istiyorsanız 12 Eylül günü sandığa gitmeden başınızı iki elinizin arasına alın ve iyi düşünün.Referandumu asla siyasi bir mesele olarak görmeyin.Bir memleket meselesi olarak değerlendirin.Özellikle 12 Eylül 1980 den bu güne 30 yılı bir sinema perdesi gibi gözünüzün önünde canlandırın.
Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan bu gün var yarın yok dostlar. Kantarın ayarını bozup kendi menfaatine göre tartan ölçen biçen zihniyet bu topraklarda 150 yıldır güçlenerek var oldu. 12 eylül terazinin ayarının yapılması işinin “seçkinlerden” alınarak, millete verilmesi demek.En fazla sesini yükselten bu seçkinler değil mi ?
Bu sebeple 12 eylül ülkenin 200 yıllık tarihinin bana göre en önemli olayı.İlk defa millet kendini yöneten sistemin taşlarına kendi lehine dokunabiliyor.Eğer bunu başarırsa diğer taşları da dizayn etme yetkisi ve cesaretini kendinde bulacaktır.Bundan sonra da kendi mukadderatını belirleme yetkisini kimseye vermeyecektir.
Ben halkımın bunu başaracağına inanıyorum.Bu millet özellikle Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili referandumda rüşdünü ispat etti.Vesayeti reddeti.Yine bu millet ferasetiyle karar verecek ölçüsünü, tartısını kendi eline alacak,bu tarihi fırsatı değerlendirecektir.
Sizde “eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal (çöküş)” hakikatine inanıyorsanız, yeni hal için ,değişim,gelişim için “yetmez ama evet” deyin.Ve 13 eylül de değişim taleplerinizi dile getirin.Çünkü bu ülkede yapılması gereken daha çok iş var. Kurtarın yürütmeyi prangalarından, sonra da onlardan iş isteyin.Hiçbir Başbakan karşınıza “İktidar olduk ama muktedir olamadık “ sözüyle çıkmasın. Siz gerekeni yapın , iktidardan da yapması gerekenleri yüksek sesle isteyin. Çünkü sizler her şeyin en iyisine layıksınız’’ şeklinde idi.
Bu gün(28.08.2014-Perşembe) 1400 yıldan sonra ilk defa halkın oyuyla seçilmiş/seçtiğimiz ilk devlet başkanı göreve başlıyor.
Cumhurbaşkanımız; Yeni Türkiye’den bahsediyor,eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal diyor.
Seçim çalışmalarına Samsun’dan başlayıp,Amasya,Erzurum,Sivas’la devam etmesi dünyaya şu mesajı veriyor.
‘Ben her bakımdan tam bağımsız ve lider dünyada ilk 10 nda bir ülke ideali için çalışacağım ve Allah’ın izniyle 2023 de Yeni Türkiye’yi bu hedefe ulaştıracağım’ diyor.
Artık hep beraber Yeni,güçlü,tam bağımsız ve zayıfların istinadgahı bir Türkiye hedefiyle çalışmak konusunda herkese büyük görevler düşüyor.
Şimdi laf değil iş yapma zamanı.
Allah’a dayan sa’ye sarıl hikmete râm ol
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..