Eski Bayramlar Tatil Oldu
''Ah nerede o eski bayramlar'' diye başlayan bir yazı yazabilecek yaşa gelmeyi epey bekledim…
Sanıyorum vaktidir bu yazıyı yazmanın... Yaşım artık neredeyse müsait… Yıllar epey bir geçmiş… Dedemlerden, ananemlerden bu dünyadan öbür dünyaya göç etmiş insanlardan rahmetli diye söz etmeye başlamışım artık!...
Amcaların, teyzelerin nenelerin, dedelerin Allah’ım elden ayaktan düşürmesin duasında kimi zamanda!...
Her bayramı ama her bayramı hep beraberce ailece bayram gibi kutlayan o koskoca aileler neredeyse telefonlarda bayramlaşır oldular... Hatta mesajlaşıyorlar kaç zamandır!… Birbirlerinin ses tonunu, ses rengini, vurgulamları, sitemleri, sevinçleri duymadan!...
Her geçen gün modernleştikçe teknolojide ilerledikçe uzaklaşıldı çokları gibi… Tek sobanın etrafına toplanıp sohbet etmeler bitti artık. Kaloriferli evlerde oturmaya başlayınca, sohbetler odalara yayılınca keyiflerde dağıldı herbiri bir odaya...
Yani eski bayramlar artık tatil oldu!...
Kuşaklar geçtikçe her kuşak bir önceki kuşağa miras burakıyor bu cümleyi ''nerede o eski bayramlar'' bu cümleyi kurarken biraz ayıp etmiyor muyuz? Zaman geçtikçe değişiyoruz!... Beklenti ve alışkanlıklarımızda değişiyor... Bayramlarda değişiyor... Değiştiren biziz, şikayet eden de öyle değil mi?
Bayramlar hep güzeldir, kim ne derse desin... Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz...
Bilirsiniz hep telaşlı olur bayram sabahları erkenden kalkılır evin erkekleri camiye gidip bayram namazını kılarlar sonra evin hanımı varsa kızı sabah kahvaltısını hazırlamaya koyulurlar daha bir özenli hazırlanır o gün kahvaltı bayram ya... En güzel giyisiler giyilir ve namazdan gelen babanın eli öpülür...
Ben bunu her bayram yaparım: babamın karşısına çıkar bayramın kutlu olsun baba derim. Şeker tutarım elini öperim bir süre birbirimizin gözüne uzun uzun bakarız bir beklentimin olduğunu anlamış gibi dursada ardından sonunu uzatarak ve hatta biraz daha vurguluyarak tekrardan bayramın kutlu olsunnnnnnnnnnn baba derim... Yaramaz çocuklara gösterilen bir ilgi haraketi olarak algılasamda saçlarımı okşayarak gülümsemesi beni birazcık üzsede kahvaltıya geçtiğimizde geleneklerimize ve göreneklerimize saygı duyan babam harçlığımı hazırlamış olur her zaman....
Gurbet tecrübesi olanlar çoktur... Gurbetdeki bayramlaşmalar daha bir değerli daha bir kıymetli... Kapının zili çalar ve hiç tanımadığınız komşularınızın evinize ziyarete gelmesi... Anadolu'daysanız eğer bu kavram oldukça çok önemlidir...
Tabiki de çocukların bitmek bilmeyen harçlık kulislerinide unutmamak gerek...
Oğlum Mehmet Ali'ın babası beş lira veriyormuş ya öylemi!... Ufak bir operasyonla Mehmet Ali'ın babasının evine gidilir ama hal bu ya şeker verilir o çocuklara da...
Eee ne diyelim her günümüz bayram sevinci içinde geçsin bu bayramda da analar ağlamasın, ayrılanlar kavuşsun, dargınlar barışsın, çocuklar sevinsin, ülkeme bayram sevinci dolsun...
Bu vesileyle herkesin bayramı kutlu olsun...
Nurdan Hanım
Kasım 15th, 2010 at 15:08Sizinde bayramınız kutlu olsun. Sizinde dediğiniz gibi her günümüz bayram sevinci içinde geçsin bu bayramda da analar ağlamasın, ayrılanlar kavuşsun, dargınlar barışsın, çocuklar sevinsin, ülkeme bayram sevinci dolsun…
İyi bayramlar mutlu huzurlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle.
Kasım 17th, 2010 at 19:06Sevda ve Nail
İyi bayramlar bu güzel yazı için tebrikler.
Kasım 19th, 2010 at 17:40