Eşitsizler eşitliği
“Eşitlik" ne kadar güzel bir kelimedir oysa, uygulanabildiği zaman çok güzel durur bir toplumda. Zamanın her sürecinde insanlar bu ilkenin önemine hep inanmıştır. Kızılderililer: "Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz". diyerek ifade etmişlerdir.
Bir İtalyan atasözü ise: "Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur". der.
*
Sen yinede eşitsizliği sezdiğin yerde adalet istersin ki oda çok güzel bir kelimedir bir çok tamlamaya alet edebilirsin. Gasp ettimi biri hakkını adalet istersin, yargıdan istersin tanrıdan istersin. Bir de gerçekler var her istediğini alamazsın özelliklede eşit değilsen sadece gürültüdür söylediklerin.
*
Bazı yerlerde eşitlik sadece aynı statüye sahip kişiler arası entellektüel bir muhabbettir "herkes eşittir" ütopyası üzerine. Aynı tarz kıyafetler giyinmiş aynı yalanı söylemeye alışmış sıfatlara öznelerden daha çok önem verilen bir bakış açısıyla seni savunduklarını varsaydın bir zümrenin oyuncağı olur çıkarsın.
Bu bahsettiğim bazı yerlerde kadınsan, heteroseksüel değilsen, iyi bir maaşın yoksa yada parlak bir kariyere sahip değilsen eşit değilsin zaten hiç olmamışsın. Haksızlıkta etmeyelim şimdi; sen senin gibilere eşitsin daha üstün bir denklik kurmak istersen kendince çok yorulursun;ama kabul ediyorsan böylesini, susmayı bilmelisin sana konulan sınırları kabul etmelisin verilenle yetinmelisin.
*
Bununla birlikte şanslı azınlığa dahil değilsen köle çoğunluğa aitsin demektir. Yüzyıllardır süregelen yaşam piramidinde bunun adı düzendir. Tabiki kölelik kavramı bu zamanda eski haliyle ifade edilemeyecek kadar değişmiştir hatta bol iyimserlik yüklersen kavrama böyle bir terimin günümüzde olmadığını dahi iddia edebilirsin. Türlü mücadeleler bu haksızlığı olabildiğince törpülemiştir ama bitirememiştir sadece iyileştirilmesine olanak sağlayabilmiştir. Artık hiçbirşey ilk zamanlarındaki kadar basit görünmüyor çünkü piramidin üst basamak sahipleri alttakilerin üstüne daha yavaş basmayı öğrenmişlerdir, böylece acının katlanabilirliliğini arttırıp karşı çıkmanın olasılığını düşürmektedirler. Yinede tüm bunları görmezden gelebilirsin belki böylece daha çok nefes alır ama daha az yaşarsın.
*
Yine de en gerçekçisini Bakunin söylemiştir "Ekonomik eşitlik olmaksızın verilen politik eşitlik bir teranedir, bir sahtekarlıktır, bir yalandır".
Yani bazı yerlerde milletvekilleri asgari ücretin on katı maaş alıyorsa.
Bazı yerlerde yöneticelerin yakınları, diğer vatandaşlardan farklı şekilde hızla yükseliyor ve zengin oluyorsa.
Hakedenle haketmeyenlerin kazançları arası uçurum her geçen gün açılıyorsa.
Kıstaslar işini iyi yapmaktan değilde, iyi yalakalık yapmaktan geçiyorsa.
Devlet ekonomik olarak vatandaşına karşı görevlerini yapamıyorsa, koruyamıyor, istihdam yaratamıyorsa, kendine ayırdığı kaynakları milletle paylaşmıyorsa.
Politik olarak hangi açılım yapılırsa yapılsın tüm bu süreç sadece çemberdir, en çok isimler, tanımlar değişir; böyle sürdüğü sürecede varılacak nokta ilk başlangıçtır.