Ertuğrul Özkök’e Açık Mektup.
Sn. Ertuğrul Özkök,
İlgi; 6 Ekim 2012 tarihli, “Bak kardeşim sakın yapmayın” başlıklı yazınız.
İlgi yazınızda, Mümtaz Soysal Hocanın 5 Ekim 2012 tarihli, “Tadında Bırakın” yazısından hareketle, Atatürk’ün vefatının 79’uncu yılında yapılacak Anma eylemliliğini, 29Ekim 2012 Seferberlik Yürüyüşü gibi “yapmayın çağrısı” yapıyorsunuz.
Devamla, Mümtaz Soysal’ın geçmişte verdiği mücadeleden söz ederek, Hoca bile bu eylem için olumsuz bir tavır alıyorsa, bir hikmeti vardır, hiç değilse Hoca’nın geçmiş mücadelesine saygı duyarak, Anma’dan vazgeçin telkininde bulunuyorsunuz.
Eğer, sadece, ortada korunacak bir Atatürk Devrimlerimiz kalmış olsaydı, Mümtaz Hoca’nın eylemsizlik çağrısının dikkate alınması gerekirdi.
Ancak sizde, çok iyi, biliyorsunuz ki, ortada korunacak hali kalan bir Kemalist Derim kalmamıştır.
Kaldı ki, Atatürk Devrimlerinin varlığı (eğer varsa) korunacaksa, Mümtaz Hoca’nın tavrı ile hiç korunamaz ve savunulamaz.
Tekke ve zaviyelerin açıldığı, Milli Bayramların yasaklandığı, siyasi bağımsızlığın devredildiği bir ortamda, devrimlerin varlığını aramak beyhudedir.
Sn. Özkök,
Devrimlerden, hele Mustafa Kemal Devrimlerinden hiç kokmayın.
Bildiğiniz gibi devrimler, yapılıp, orada biten bir olgu değildir. Eğer devrimler böyle statik süreçler olsaydı, yaşadığımız karşı devrim sürecini yaşamazdık.
Seferberlik Yürüyüşüne kitlelerin kendiliğinden geldiği fikri de doğru değildir. Hiçbir eylemlilik, örgütsüz ve lidersiz gerçekleşmez.
Bunu, Sn. Mümtaz Soysal’a yazdığım mektupta ifade ettim. (ekli)
Cumhuriyetimize ve birliğimize karşı, iç işbirlikçileriyle, açık ve örtülü saldırıların olduğu bu süreçte, denenmiş, doğruluğu yaşamla kanıtlanmış, Atatürk Devrimlerinde birleşmenin tek çare olduğu açıktır.
Anma eylemliliğini umarım bu gözle yeniden değerlendirirsiniz.
Saygılarımla…
Bülent ESİNOĞLU
Sanayi ve Ticaret Bakanlı Sanayi (e) Genel Müdürü
İşçi Partisi Genel Başkan Yrd.