Erol Güvenç Mısralarından
Adana ilimiz merkezinden, eğitimci, şair, yazar ve araştırmacı Mansur Ekmekçi hoca aracılığıyla bana ulaşan şiirlerden, Erol Güvenç (Ozan Kul Daim) imzalı iki şiir var masamda. Bu şiirlerin adları, Köylünün ve Gönül ışığını yak adlı olanları efendim. Beş ayrı dörtlükten meydana gelen ilk şiir Köylünün adlı olanı, köylünün güneş gibi parlak, su gibi aziz yüreğinin temizliğinden hareket edilerek yola çıkılıyor. Üç dörtlüğü bu şiirin:
Bir ekmeği olsa ikiye böler,
Bir gün karnı doysa bin şükür eder,
Fakir olsalar da zenginiz derler,
O gün şükürleri kardır köylünün.
Şeker, şerbet gibi tatlı dilleri,
Burcu burcu koku saçar gülleri,
Bir de sahip çıksa idi illeri,
Maalesef halleri zordur köylünün.
Kul Daim’im ben de köyde büyüdüm,
Ben böyle yaşadım, ben böyle gördüm,
Şehir de olsam da köyümü sevdim,
Güler yüzü, ışık aydır köylünün.
Bir başka Erol Güvenç şiiri, Gönül ışığını yak başlığıyla karşımıza çıkıyor. Dört ayrı dörtlükten meydana gelen bu şiirde…
Ellerimizi açıp dua etmemiz halinde, bize en güzel yar’ın insanoğlu olduğunu göreceğimizin hatırlatmaları yapılıyor. Öteki dörtlüklerden ikisinde de şu anlatımlar çıkıyor karşımıza:
Şükür eyle, iyi kötü haline,
Tercümandır Kur’an bütün yönüne,
Zikretmeyi dolak eyle diline,
Böyle emrediyor hak, insanoğlu.
Kul daim imanla açma arayı,
Benim olsa neyleyim yalan dünyayı,
Sevgi, sevgi insanlığın kalayı,
İnsanlık tacını tak insanoğlu.
Ozan Kul Daim, Erol Güvenç’in ileride daha güçlü şairleriyle karşılaşacağımızı ümit ediyorum. Tebrikler.
***