Ermeni Soykırım Stratejisi
Türkiye, devamlı olarak, yalan/iftira/baskı ve şantajlara muhatap olmuştur. Bu durum; hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet dönemi için geçerlidir.
Haçlı ve Siyonist ittifakı, asırlardır yalanlar üretmekte, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için, her türlü melanete başvurmaktadır. Kendi kirli geçmişlerini, soygunlarını, zulümlerini, soykırımlarını, sömürgeciliklerini, dile getirmeyen bu ülkeler, (AB/ABD/İsrail/Rusya başta olmak üzere) hiç utanmadan, bize saldırıp durmaktadırlar. Özellikle 1965 yılından bu yana, saldırıların dozu, palavraların ölçüsü, devamlı olarak artmaktadır. Haçlı ve Siyonist ittifakı; İslam Dünyası’na olan kin ve düşmanlıklarını, bu Dünya’nın asırlarca bayraktarlığını yapmış olan Türkiye’yi hedef alarak, kusmaktadırlar. Ne yazık ki, bu saldırılara, yeterince cevap verdiğimiz, iyi savunmalar yaptığımız söylenemez. Konu ile ilgili; tutarlı politikalarımız, uzun vadeli ve etkin stratejilerimiz yoktur. Meydan, yalancılara müfterilere bırakılmaktadır.
Zaman zaman çıkışlar yapılmakta, devamlılık arzeden çalışmalar ihmal edilmektedir. Neticede de; Türkiye ile ilgili kötü niyetleri olan tüm devletler, bu konuyu, bir baskı/şantaj ve kötüleme aracı olarak kullanmaktadırlar. Bizi devamlı olarak istismar etmiş NATO’yu da, bu iğrenç davranışlarına alet etmektedirler. Aslında zulmü ve katliamları yapanların Ermeniler olduğunu; bunların Rusya/ABD/İngiltere/Fransa gibi ülkelerin maşası olarak, son iki asırdaki isyan ve ihanetlerini; Yine, tehcir kararını verenin, Osmanlı’yı bir dönem yöneten Almanya’nın bir generali olduğunu; Asala örgütünün masum insanları katletmesini, hep görmezden gelmektedirler.
Bu arada, tam anlamı ile bir Ermeni örgütü olan, tüm üst düzey yöneticileri Ermeni bulunan PKK’yı da kuran ve yönetenler de bu şer ittifakıdır. Şimdi 2015 yılına, az bir zaman kalmıştır. Azgınlıklar, artan tempoda devam edecektir. Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için, her yola/yalana/iftiraya/baskıya, başvurulacaktır. (Şu günlerdeki, dostluk gösterilerine, Sayın Cumhurbaşkan’ı ve Sn. Başbakan’a verilen gazlara, övgülere kanmayalım. Amaç, bizi İran ve Suriye’ye karşı kullanmaktır. 1-AKP/CHP ve MHP’ye , önemli görevler düşmektedir. (BDP, zaten, karşı safın içindedir. Türkiye lehine bir tavır alması imkansızdır.) Bu partilerimizin kurmayları ve mensupları, konuya en hassas biçimde sahip çıkmalıdır.
Ülkesini seven herkes de, elinden gelen tüm desteği vermelidir. 2-Şu anda, Dışişleri Bakanlığı’nda, bir “Ermeni Masası” vardır. Ama, çok yetersizdir. Ne yeterli kadrosu, ne de yeterli kaynağı yoktur. Burada çalışanlar da sık sık değişmekte, devamlılık söz konusu olmamaktadır. -Sayın Başbakanımız; doğrudan Başbakanlığa bağlı, bir “Ermeni Soykırım Yalanları” birimi kurmalıdır. Devamlı ve geniş bir kadro ile yeterli kaynak vermelidir. -Bu birimin; konuyla ilgilendirilebilecek, geniş bir “Araştırma/Danışma ve Strateji Hazırlama” grubu olmalıdır. (Yetenekli ve bilgili akademisyenler; araştırmacılar; Şükrü Elekdağ/Nüzhet Kandemir vb. büyükelçiler; Yusuf Hallaçoğlu-M. Kemal Öke- H. Celal Güzel- Şükrü Server Aya’yı yakından tanırım ve saygı duyarım. Ermeni yalanları ile mücadele konusuna hayatını vermiştir. 82 yaşına rağmen, yurt içinde ve dışında koşturmaktadır. Tümü, yabancı arşivlere dayanan, eserleri ve çalışmaları bulunmaktadır. Çok zengin bir arşivi mevcuttur.
Başbakanlık, bu değerli kişinin elindeki bilgi ve belgelere sahip çıkmalıdır. Kendisinin maddi bir beklentisi yoktur. Aksine, mal varlığının büyük bölümünü, bu dava için sarfetmiştir.) -Birimin, çok geniş bir “Arşiv ve dökümantasyon merkezi” olmalıdır. Konu ile ilgili tüm bilgi ve belgeler toplanmalı, titiz biçimde değerlendirilmelidir. Yurt dışında görev yapan herkese, (başta Dışişleri Teşkilatı mensupları olmak üzere) konuyu, titiz biçimde takip etmek/ o ülkenin arşivlerinde araştırma yapmak/yalan ve iftiralara, anında cevap vermek, görevi verilmelidir. -Türkiye lehine eserler verenlere (Justin Mc Carthy gibi) sahip çıkılmalıdır. Kitapları basılmalı ve dağıtılmalıdır. Üzerlerindeki yoğun baskı/tehdit/engelleme kırılmalıdır. (1985 de, soykırımın yalan olduğuna dair, Türkiye lehine 65 değerli insan bildiri yayınlamıştı. Hepsi tehdit edildi, baskı gördü, evi yakıldı, işten atıldı.
Biz de, sadece seyrettik. Bunlara destek çıkmadık. Türkiye için lobi yapacak diye, Yahudi firmalara astronomik rakamlar ödeneceğine, bu konularda harcama yapılsaydı, bir işe yarardı. -Türkiye dostları, sık sık ülkemize davet edilmeli, misafir olarak-en iyi biçimde-ağırlanmalıdır. (TOBB/TÜSİAD/Meslek Odaları/Sendikalar görev üstlenmelidir. Hepsinde bol para vardır ve nereye harcayacaklarını şaşırmaktadırlar. Bu milli davaya sahip çıkmalı, kitap bastırıp-dağıtmalı, ülkenin propagandasını yapmalıdırlar. Özel sektör de, sadece seyirci olmamalı, aktif davranmalıdır.) -Bu arada, bol bol öğretmen ve 14-18 yaş arası öğrenciler, misafir edilmelidir. Beyni ve ruhunu Rum/Ermeni /Yahudi lobilerine satanlarla uğraşmayalım.
Gençlere ve onları eğitenlere ağırlık velim. -Özellikle, (başta ABD/İngiliz ve Ermeni arşivleri olmak üzere) yabancı kaynaklara dayanan eserler bastırılmalı; tüm diplomatlara/medyalara/üniversitelere/velhasıl ilgili herkese dağıtılmalıdır. Bu konuda, çok kitap ve araştırma bulunabilir. Sadece, benim kütüphanemdekilere bakıyorum: 1-Ölüm ve Sürgün (Justin Mc. Carthy, 2- Ermeni Dosyası (İngilizce ve Türkçe) Kamuran Gürün, 3-The Genocide Of Truth ile Soykırım Tacirleri ve Gerçekler/Şükrü Server Aya, 4-Osmanlı’dan günümüze Ermeni Sorunu ile Ermeni Vahşeti/Yeni Türkiye Yayınları, H.C.Güzel editörlüğünde, 5-Ermeni Meselesi/Doç.Dr. M. Kemal Öke, 6-Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı/100. Yıl Üniversitesi-Doç. Dr. Azmi Süslü, 7-Arşiv Belgelerine göre Kafkaslar’da ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi/Başbakanlık Devlet Arşivleri Gnl. Md.lüğü-Yayın no.35, 8- Belgeleriyle Ermeni Sorunu/Salih Altınok, 9- Türk- Ermeni Münasebetlerinin Dünü-Bugünü/Osman Karabıyık-Hizmet Ltd. Şt.Yayını-No.10, 10-Cihan Harbi ve Türk-Ermeni Meselesi/Ahmed Rüstem Bey, 11-Diaspora Ermenilerinin Soykırım Yalanları/Dr. Tahir Tamer Kumkale) -Yalan ve iftiralara dayalı,”Geceyarısı Ekspresi” filmi, Türkiye’ye çok büyük zararlar vermiştir. Peki, biz niçin, lehimize etkiler doğuracak filmler çevirmiyoruz? (Ms.2.Cihan Harbinde, Yahudileri kurtaran, Dışişleri mensuplarımızla ilgili “Pasaport” filmi çok etkileyicidir. Bu filmi, yerli-yabancı herkese izletmeliyiz.) 3-Bütün bu ön hazırlıklardan sonra; Sayın Başbakan’ımız, tüm yabancı basını ve diplomatik misyonu, davet ederek, çok geniş bir basın toplantısı yapmalıdır.
Soykırımı tanıyan ülkelerden, dayandıkları gerekçeleri sormalıdır. (Zira, yoktur) O ülkelerin halkları, yöneticilerinin yalan söylediğini, politik çıkarlar ve ekonomik beklentiler peşinde olduğunu öğrenmelidir. Hiçbir adli kararın olmadığını, dava bile açılamadığını bilmelidir. ABD ile o dönemde, bu konuda yapılmış anlaşmalar ortaya konmalıdır. ABD/İngiliz ve Ermeni arşivlerine dayanılarak, ne rezil bir tablonun doğduğu ispat edilmelidir. Konu önemlidir. Vatanını seven herkese görev düşmektedir. Yeterince pasif davrandık, hakarete uğradık. Artık yeter, demeliyiz