Ergenekon Dâvâsı ve Demokrasi
Türkiye'de illegal yapılanmalar, sadece Susurluk Olayı'nda, aysbergin görünen yüzüyle ortaya çıkar gibi olmuş, ancak bir avuç suçlunun cezalandırılabilmesiyle sonuçlanmıştır.Ergenekon Dâvâsı, çetelerin ve darbecilerin millet iradesine seçimle gelmiş demokratik iktidarlara karşı nasıl komplolar hazırladığını ve darbe ortamı oluşturmaya çalıştıklarını göstermesi bakımından bir ilktir.
Ergenekon Dâvâsı, Türkiye'de birçok tabuyu yıkmıştır. Hiçbir makam-mevki ayırmadan, kimsenin dokunulmaz olmadığı ve yargı önünde eşit olduğu görülmüştür. Başbakanlar ve bakanların idam edildikleri, siyasî parti genel başkanlarının, milletvekillerinin kolayca hapsedildiği bir ülkede, ilk olarak orgeneraller, rektörler, profesörler ve toplumdaki diğer itibarlı kişiler hakkında soruşturma açılabilmiş, tutuklama kararları ve hapis cezaları verilebilmiştir.
***
Ergenekon Dâvâsı, Türkiye'de demokratik rejimin ve hukuk devletinin yerine oturmasını sağlamıştır. Şöyle ki:
1. Artık, darbe tertipçilerinin maskeleri düşmüştür. Bundan sonra yapılacak paramiliter mitinglerin, provokasyonların ve propagandaların halk üzerinde etkili olması çok zordur. Geçmişte düzenlenen 'Cumhuriyet Mitingleri' nasıl millet iradesini yönlendirememişse, son 'Gezi Olayları' da tersine tepmiş ve 'tek yolun demokrasi' olduğu anlaşılmıştır.
2. Artık, mahkemeler, darbe dönemleri dışında da siyasî ve ideolojik kökenli dâvâlara bakabilecek; yargı sistemi demokrasiyi ve hukuku savunabilecek, millet iradesine karşı hazırlanan komploları cezalandırabilecektir.
3. Artık, devlet kurumlarıyla, özellikle güvenlik birimleriyle ilişkili örgütler, devlet çıkarı ve millî güvenlik iddiasıyla illegal tertiplere kalkışamayacaklardır.
4. Artık, -hâlen tasfiye edilmemişlerse- TSK içindeki darbeci odaklar, darbe tertip etmeden önce bir hayli düşünmek zorunda kalacaklardır. Ergenekon Dâvâsı, 'Darbeler Dönemi'nin tasfiyesini sağlamada en tesirli unsur olmuştur.
5. Artık, itibarlı devletlûlar antidemokratik ve hukuka aykırı komploların dışında kalmaya çalışacaklardır.
Kısaca, Ergenekon Dâvâsı, caydırıcılık etkisiyle devletin rayının oturmasına yardımcı olacaktır.
***
Türkiye'de 'derin devlet' yoktur. Bilâkis son derece beceriksizce faaliyet gösteren 'sathî devlet' kurumları ve bunları istismar eden jakoben oligarşi vardır. Devletin millî savunmasıyla görevli silâhlı kuvvetleri, istihbarat ve güvenlik birimleri ile bazı devlet kurumları hiç bu kadar dillere düşmemişti. Ergenekon Dâvâsı, demokratik hukuk sistemi içinde bütün müesseselerin yerine oturmasını sağlamıştır.
Devlet, elbette kendi varlığını ve millî güvenliğini korumak için faaliyette bulunacaktır. Hukuk içinde kalarak yapılan açık ve gizli operasyonları bu cümledendir. Ancak, meselâ bir JİTEM eliyle Hizbullah örgütünü kurup olmadık hukuk dışı faaliyetlerde bulunursanız, cinayetler işlerseniz, bunu devletin çıkarları için yapılan eylemlerden biri olarak kabul ettiremezsiniz.
Diğer taraftan, CHP'nin militarist vesayetçi zihniyeti, Ergenekon Örgütü'nü reddederek bunu CHP'li, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi çevrelere düzenlenen bir komplo olarak ilân etmiş ve suç işledikleri artık sabit olan Ergenekoncuları ve darbecileri desteklemiştir.
***
Ergenekon Dâvâsı'nda suçlu bulunarak hüküm giyenlere insanî açıdan üzülüyoruz. Bu arada bazı adlî hatâların yapılmış olabileceğini de kabul ediyoruz. Lâkin genel bir değerlendirme sonucunda, Ergenekon Dâvâsı'nın Türk demokrasisi için bir milât olduğunu ve demokrasimize önemli katkılarda bulunduğunu söyleyebiliriz. Yapılan baskılara aldırmadan cesaretle görevini yapan hâkimleri ve savcıları kutluyoruz.