Ergenekon Bilerek mi Sulandırılıyor?
Ali TARAKÇI
GERÇEKÇE
18 aydır süren Ergenokon soruştarmasında 9. dalga dün İstanbul, Ankara ve İzmir sokaklarında vurdu. Bu dalgalar şunu gösteriyor. Ergenekon soruşturması sulandırılıyor ve bulamaç yapılıyor.
Ergenekon’da kim kiminle görüşmüş, o kiminle ne yapmış, kiminle hangi gazetenini pazarlığını yapmışlar, hangi gazeteci iktidar adına zehir zemberek konuşmuş dedikodulardan ve ciddi iddialardan oluşan iddianame ortalıkta duruyor. Düşünün dedikodular içersinde Başbakan Erdoğan’ın, DP Anavatan birlektiliği olmasın diye, Ağar’a rüşvet verdiği iddia ediliyordu.
İktidara en büyük muhalefet yapan Cumhuriyet Gazetesi’nin önce başyazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasıda hayra alamet değildi, dün gazetenin ortağı ve yazarı Dr. Gürbüz Çapan’ın gözaltına alınmasının hayra alamet olmaması gibi.
Gözlaltılar öyle bir yapılıyor ki, sanki maksatlı, iktidara muhalefet olan un-surların gözaltına alınması ve kamuoyuna öyle sunulması.
Ergenekonla ilgili ilk somut olarak ortaya çıkan belgeler dışında bugüne kadar, Veli Küçük’ten yukarıya çıkamayan, çıkıldığında ise iki emekli paşa ile sınırlı kalan bir operasyon.
Şunu açıkça görmek gerekiyor. Türkiye’de ordu, içersinde emir komuta zinciri dışında davranacak askerin iki dakikada ipini çekerler.
Neden Ergenekon Genel Kurmay’dan bağımsız gibi bir soruşturma yürü-tülüyor ve büyük bir aklama yaşanıyor. Bu yaşanırken, neden kamuoyunda da-vanın inandırıcılığını yıkacak operasyonlar çekiliyor? Neden?
AK Parti iktidarına karşı çeşitli kereler, askeri darbe gerçekleştirmeye çalışmış olanlara yönelik yapılan operasyonlarda sorulması gereken şudur.
Açığa çıkarılanlar, Genel Kurmaydan bağımsız unsurlar mıdır?
28 Şubat, e-muhtırayı gerçekleştirelenler nerede? Açıkça yapılanlar, birer darbe girişimi değil miydi?
Hangi büyük uzlaşma gereği, Ergenekon davası sulandırılmaya başlamıştır. Hangi büyük uzlaşma gereği, tutuklu paşa cezaevinde düşmüş kafasını vurmuş, beyin tramvası geçirmiş ve sağlık nedeniyle tahliye edilmiştir? Son olanlar, kamuoyunu inandırıyor mu? Kendileri inanıyor mu? İlk başta onlara inananlar şimdi ne düşünüyorlar?
Cezaevinde tutuklu bulunan, Ergenekon davası tutukluları, ayakları kaysa başlarını vursalar ve hayati tehlikeleri olsa sürekli tahliye mi edilecekler? Yada çok ağır hasta olurlarsa, mahkemeye bile gerek görmeden salıverilecekler mi? Ergenekon davasının en önemli isimlerinden biri olarak lanse edilen Levent Temiz, serbest bırakıldıktan sonra ne demişti: ”Karar, illegal bir örgütlenme içerisinde olmadığımı kanıtlamış oldu.” Gözaltılar için emir verenler, bilsinler ki; işte bunu yapıyorlar.
Dr. Çapan’a neden gözaltı?
Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı ve gazetemizin köşe yazarı Dr. Gürbüz Çapan’ın gözaltına alınmasının, gelecek için hayır olduğunu düşünenlerdenim.
Kimilerinin şer diye, sabahın erken saatlerinden itibaren sağa sola telefonlar açarak ve mesajlar atarak haber vermelerinin bir işe yaramayacağını bugünden ilan edebilirim.
Dr. Çapan’ın gözaltına alınan isimlerle yakın ilişkisi olmadığını yakından bilenlerdenim. Hatta kimileri ile yan yana gelmekten bile imtina edeceğini bile biliyorum. En fazla iki gün sonra serbest bırakılacak olan Dr. Çapan’ın bırakıldığında Esenyurt’ta nelerin yaşanacağını bugünden görebiliyorum.
Dr. Gürbüz Çapan’ın gözaltına alınmasının, CHP’den belediye başkanlığı sürecini hızlandıracağını düşünüyorum. Ergenekon davasının avukatlığını üstlenen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, davalarını üstlendiği kişilere nasıl sahip çıkacağınıda göreceğiz.
Dedik ya, birilerinin şer gördüklerinin hayır, hayır gördüklerinin de şer olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Son söz: Ergenekon soruşturmasına Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrat bir yurttaşı olarak başından itibaren destek verdim. Halende destek veriyorum. Ancak büyük uzlaşmalar sonrasında, davanını sulandırılarak, ismi geçen herkesin gözaltına alınmaya başlanması hayır değildir, biline.
Sayın Tarakçı sanırım yanıldınız ve yanılttınız halka bir özür borçlusunuz.
Ekim 11th, 2008 at 21:59