Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu Koruyup Kollamalıdır!
Mustafa Sarıgül Oyuna Girmek İçin, Isınma Hareketleri Yapıyor.
Son zamanlarda Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na yüklenmesi görünüşte yapılan (sözümona) danışıklı döğüş değilse eğer, Erdoğan'ın bu günlerde Kılıçdaroğlu'nu her zamankinden daha fazla koruyup kollaması gerekmektedir.
Neden mi))?
Eğer Kılıçdaroğlu başarısız olursa ve CHP nin başından giderse, bu, Erdoğan için olsun, AK Parti için olsun endişe verici bir durumdur. Zira siyasetin futbol oyununa girmek için saha kenarında sevgili Mustafa Sarıgül ısınma hareketleri yapmakta. Mustafa Sarıgül'lü bir CHP ise, Kılıçdaroğlu'na göre AK Partiyi fazlasıyla zorlayacaktır.
Dünkü yazımda Sayın Bahçeli için nitelediğim lider olamadığına ilişkin subjektif tespitim, Kılıçdaroğlu için de geçerlidir. Oysa ki, Mustafa SARIGÜL, doğasından lider tipli bir karakterdir. Önü açalması durumunda çok çok başarılı olabilecek bir siyasal ikondur. Hatta bu konuda en az Demirel kadar başarılı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü politikayı özümseme noktasında en az onun kadar POLİTİKA ismine yakışan bir kişiliktir. Buradaki "politika" sözcüğünün içeriğine yüklediğim anlam malumdur.))
Sayın Kılıçdaroğlu'nun "Dersim Tartışmaları" kapsamında taktik ve teknik hata yaptığını 24 Kasım tarihinde yayınlanan "Dersimden Dersini Almayan Kılıçdaroğlu: Geçmiş Olsun!" başlıklı yazımda belirtmiştim. O günden bu yana Kılıçdaroğlu "özür devlet aracılığıyla dilenir" diyerek topu Erdoğan'a tekrar atarak üzerindeki bakışları kısmen de olsa Erdoğana yöneltmiştir.
Sarıgül'e gelince; Sarıgül bir çok noktada başarılı bir lider adayı olsa da, kendisi siyaseten kısmetsiz birisidir. Bu kısmetsizliği aslında onun aşırı hırsı nedeniyle çevresi tarafından fevkalade büyük bir risk olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Sarıgül, çoğu zaman, AK Parti başta olmak üzere bir çok hassas kurumların dengeleyici unsuru olmuştur. Yer yer Sarıgül ile CHP ve AKP, dengelenmeye çalışılmşıtır. Yer yer de AKP ve CHP Sarıgül'ü dengeleme unsuru olarak kullanmıştır. Bu durumu, Sarıgül'ün kendisi kabul etmese bile sahip olduğu potansiyele göre, bulunduğu yeri düşündüğümüzde bana hakverirsiniz. Gerçi Sarıgül, Türkiye'de gayrımenkul rantının en kıymetli olduğu bir coğrafyanın başkanlığını yürütmekte ama böyle de olsa siyaseten (şu anki) durumu olması gerektiği yer değildir. Tabi olaylara tek taraflı bakmak yanıltıcı olur. Sarıgül hakkında, yaftalamamızı tamamlayarak bahsimizi kapatalım. Sarıgül, hırsının kurbanı olan/olmakta olan (şu an için) siyasal bir TAKOZ'dur. Kendisi yazımı okuyup sevgili dostum Av. Murat HAZİNEDAR aracılığıyla dava açmasın, zira Takoz tabirini, "dengeleme unsuru" anlamında kullandığım aşikardır.
Erdoğan için en iyi CHP, başında Kılıçdaroğlu gibi kolay bir lidere sahip CHP'dir. Başında kimsenin ne zaman ne taktik yürüteceği ve/veya karar vereceğini kestiremediği Sarıgül'lü CHP son derece riskli bir kombinasyondur.
Peki Türkiye için en iyi kombinasyon nasıldır. Bu konuda ancak subjektif bir değerlendirme yapabilirim. Subjektif te olsa, 10 yıl öncesindeki gibi bu gün de hep aynı şeyi düşünmekteyim. Türkiye için Sarıgül'lü CHP en idealidir. Zira bu durumda, AK Partinin karşısında dişe dokunur bir muhalefet ortaya çıkmış olur. Sarıgül gibi, toplumun bütün katmanlarıyla (politik söylem olarak dahi olsa) barışık bir kişiliğin "sol" kesime liderlik yapması sol'un toplumla barışmasına katkı sağlayacaktır. Gerçi bu elma ağacına armut aşılamak gibi bir şey olur. Ama böyle bir olasılığın gerçekleşmesi kanımca bir çok açıdan çok zor bir ihtimaldir. Bundan sonrasını bekleyip göreceğiz.
Ben yine de can-ı gönülden ülkemiz için en hayırlısı olmasını temenni ediyorum.
Not:
Bu yazı, www.kamudanhaber.com, www.bilgiagi.net, www.bilgievreni.com, www.gazetecanik.com, www.siyasalforum.org, www.ahmetfidan.com ile, Halkın Sesi, Gazete Canik vb. kağıtbası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
