Er-Demlenelim
“Tükeniyorum.” diyor için için inleterek yürekleri, “Tükeniyorum.” diyor insanlık sessizce…
Gün ağardı gene, yaşanmamış oldu anlar ve karanlığa sindi cesaret. Neden ki bu cüretkârlıklar, bilmez mi ki o duyguya beden olan canlar, bilmezler mi ki sadece kendine kalkmaz el, sadece kendine uzanmaz dil… Bir gün olur, onun böyle sindirdiği gibi canda can gönülleri, bir gün olur ona da uzanır bir kalıpsız ruh, bir insanlık artığı ve o da yıkılır -göğün rengini bile göremeden- yere…
İnsanlar tanırım kucaklarlar erdemi, şerefi, dürüstlüğü ve saygıyı baş tablaya bağlatıp hazır ola durdurur tanıdık-tanımadık yürekleri huzurunda. İnsanlar tanırım kaldırmazlar başlarını kendilerinden yukarıya ve aşağıdakilerin derdini dert edinirler kendine, tamahkârdırlar; yoktur yüksektekilerde olup da kendinde olmayanda gözü, sahip çıkmak arzusu sanki ona doğuştan verilmişti. İnsanlar dedim, evet insanlar, “insan” olmanın hakkını veren insanlar.
Neyim varsa varlığım dediğim, hepsi feda olsun onlara. Bir de insan sandıklarımız var, eti et değil, derisi deri değil; ruhu desen boş, bomboş. Bomboş çünkü riyakâr, bomboş çünkü gözünde bir perde var; o perde ki onu daha bencil, daha yalancı, daha acımasız yapar. Açlıktan nefesi kokmaz onların, çünkü ruhları derinlerinde kalmıştır çöplüklerin.
Ne yapmalı, ne etmeli diyorum… Ne etmeli de insan sandıklarımızın yüreklerindeki tozu pisi temizlemeli, arınan gönüllerdeki güzelliklere ayna tutmalı? Kolay yolu seçmek iş değil, zoru seçmeli. Bileğinizi büken elin gözlerine bakmalı derinden. Kolay gibi görünen can yakmanın ne kadar derin ızdıraplara gebe olduğunu mu öğretmeli, can-ı gönülden sevdiklerinin acılarını mı anlatmalı yoksa cezanın değil de affetmenin, hoşgörülü olmanın yüceliğinde mi yeşertmeli insanlığı? Bilmeli, bulmalı bu yüz kızartıcı sorunun cevabını…
Tükendi gönlümün saflığı demeden, kapalı gönlünü sen aç tez elden ey insan!
Serap Hanım
Aralık 1st, 2010 at 00:50İnsanlık adına yazdiginız yazınızı okudum.
ve konu insan düşüncesine sahip tümümüzü biraz düşündürlemli,ve yorgun beyin leri yoruma zorlamalıyız.
boşlugun pencesin de sanki aç ve susuzmuş gibi dolaşmaktır yorumsuz yaşamak ve yaşam degerin den uzaklaşmak. sizi tebrik ederim.sevgiler.