Enver Ağabey’in Ardından
Enver Ören Hakk'a yürüdü. Günümüz ölçülerine göre henüz orta yaşlı denilebilecek bir yaştaydı. Kuleli Askerî Lisesi'nden çok sevdiği hocası ve mürşîdi merhum Hüseyin Hilmi Işık (k.s.)'ın yanına defnedildi. Hüseyin Hilmi Efendi'nin de mürşîdi Abdülhakim Arvasî (k.s.) idi. Enver Ören, Hocası'nın en sevdiği talebesi ve daha sonra damadı oldu ve O'nun yolunu devam ettirdi.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir müddet akademik çalışmalar yaptı. Türkiye Gazetesi'ni, TGRT'yi ve İhlas Holding'i kurdu. Enver Ören, kelimenin tam mânâsıyla hâlis, muhlis bir Müslüman'dı. Bütün hayatını inandığı gibi yaşadı ve son nefesine kadar mücadelesini terk etmedi. 'Enver Ağabey', âdeta mücessem bir iyilik ve hayırseverlik timsaliydi. Son derece cömert ve eli açık bir insandı. Bir gün beraber çalıştığı müşterek dostumuz Altan Ateş'e, 'Cömertlik, varken vermek değildir, yokken vermektir' demişti.
Çok güler yüzlüydü; yüzünden tebessümü hiç eksik olmazdı. Bir tesisinin açılış merasiminde, 'Ben geceleri sabaha kadar ağladığım için gündüzleri gülebiliyorum' demesi beni çok duygulandırmıştı.
Ben aziz ve mübarek bir dostumu kaybettim; Türk Milleti de iman ve ahlâk timsali bir vatanseveri kaybetti. Çok müteessirim. Işık talebelerine, Türkiye Gazetesi, TGRT, İhlâs Holding mensuplarına, yakınlarına ve üzerine titrediği oğlu Mücahit Ören'e başsağlığı diliyorum.
Cenâb-ı Mevlâm rahmet eylesin, ruhu şâd olsun.
28 Şubat kalleş darbesinin yıldönümü
Siz Demirel'in ve hempalarının sözlerine bakmayınız. 28 Şubat, yürütülen tanklarıyla, dayatılan MGK'sıyla, BÇG Cuntası'yla, fişlenen ve zulmedilen milyonlarıyla apaçık bir darbedir. Kendi suçlarını iyi bilen ve soruşturmanın ucunun kendilerine dayanacağından korkanlar, hiç sıkılmadan bunun bir darbe olmadığı yalanını söylüyorlar. 16 yıldır tekrarlayıp duruyorum: 28 Şubat, -şehit Menderes ve bakanlarının idamı mahfuz kalmak şartıyla-, bugüne kadar yapılmış en kalleş darbedir.
Şöyle ki:
Darbe öncesi ortam oluşturmak için medya irtica senaryoları uygulamıştır. Medya yöneticileri postal yalayıcılığı yapmış, Genelkurmay koridorlarını aşındırmıştır.
TSK bünyesinde illegal ve mezhep ayrımcısı Batı Çalışma Grubu (BÇG) cuntası kurulmuştur.
Halkımız, bu cunta tarafından teker teker fişlenerek bölücülük ve ayrımcılık yapılmıştır.
300 milyar dolarlık bir servet el değiştirerek yolsuzluk yapılmış, Anadolu sermayesi baltalanmış ve bankalar boşaltılmıştır.
5'li çete denilen büyük sivil toplum kuruluşları darbecilere yaltakçılık yapmıştır.
Din eğitimi ve öğretimi baltalanmış ve dindar milletimiz 'irticacı' diye adlandırılarak ezilmiştir.
28 Şubat'ın soruşturulup yargılanmasını çok müspet karşılıyoruz. Lâkin, darbenin 'medya' ve 'sermaye' kanadı ile diğer sorumluların da soruşturmaya dahil edilmesi gerekir.
Erbakan Hoca'ya rahmet
Vefatının ikinci yıldönümünde, bütün ömrünü inancı ve idealleri için mücadele ederek geçiren merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı özlemle yâd ediyor, 'Yüce Allah (c.c.)'tan rahmet diliyorum.