Engelliler Haftası (10-16 Mayıs)
Öncelikle unutmayalım ki: Her insan bir engelli adayıdır. Hiç kimse bana bir şey olmaz, ben engelli olmam deme lüksüne sahip değildir. Her an her şey olabilir ve kimin başına ne geleceğini yalnızca Allah bilir. Bugün sağlıklıyım, varlıklıyım, iyiyim, güzelim demek yarın ne olacağının, kimin başına ne geleceğini hiç kimse bilemediği için doğru değildir.
Doğuştan veya sonradan kazalar sonucu bir veya daha fazla organını kaybeden insana “engelli” denir. Engelliler genellikle, ihtiyaçlarını bir başkası olmadan tek başlarına karşılayamazlar. Çoğu engelliler birine bağımlı olarak yaşarlar. Engellilik çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir.
Bunlar genel olarak doğuştan engellilik ve sonradan kazalar sonucu oluşan engellilik olmak üzere iki guruba ayrılabilir.
10-16 Mayıs arası Engelliler Haftasıdır. Sakatlık insanlığın ortak sorunudur. Bu yüzden Sakatlar Haftası yalnız ülkemizde değil Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede aynı zamanda değerlendirilir.
Sakatlar Haftası boyunca; sakatlık sorunu, sakatlığın önlenmesi ve sakatların eğitimi konusu üstünde durulur. Sakatlığa sebep olan etkenler açıklanır ve bu etkenlerin ortadan kaldırılması için çareler araştırılır. Engellilerin eğitilebilmeleri ve iş sahibi olabilmeleri için gerekli şartlar oluşturulmaya çalışılır.
Radyo ve televizyonda konu ile ilgili programlar yayınlanır. Okullarda her gün ayrı bir sakatlık konusu işlenir. Sakatları Koruma Millî Koordinasyonu Kurulu haftanın değerlendirilmesi için aşağıdaki programın uygulanmasını kararlaştırmıştır.
10 Mayıs Sakatlar Haftası'nın açılışı,
11 Mayıs Görmeyenler günü,
12 Mayıs işitme ve Konuşma Kusurluları günü,
13 Mayıs Ortopedik Sakatlar günü,
14 Mayıs Zekâ ve Ruhsal Özürlüler günü
15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü
16 Mayıs Sakatlar Haftası'na genel bakış olarak bu hafta boyunca kutlanır.
Akraba evliliğinden kaynaklanan, gebelik öncesi tedbirsizlikler, aşıların zamanında yapılmaması ve kazalar, bilinçsiz yapılan tedaviler ki bunlar kulaktan dolma eğitimsiz kişilerce yapılıyor ve onlarca insanın sakat kalmasına neden oluyor. Sakatlığın en önemli sebeplerinden biridir. Her sağlıklı insanın olduğu gibi engellilerin de ihtiyaçları vardır. Hayatlarını sürdürebilmeleri için, çalışmaları ve gelir sağlamaları gerekir. Engellilere acıyarak, ya da onlara bakıp duygulanarak sorunlarını çözemeyiz. Onların da yapabileceği işler vardır. Engellilerin iş sahibi olmalarına yardımcı olmak zorundayız. Kanunlarımız, işyerlerinde çalışan her yüz işçiden ikisinin sakat işçi olmasını zorunlu kılmıştır. Engelli insanlarımıza her zaman destek olmalı onların çalışabileceği hayatlarını devam ettirebileceği iş sahaları geliştirerek hayatlarını kolaylaştırmalıyız. Ülkemizde yapılan bütün çalışmaları engelli insanlarımızı da göz önünde bulundurularak tasarlanmalıdır. Onlarında yaşamaya, çalışmaya hayatlarını refah içerisinde sürdürmeye hakkı olduğunu unutmamalıdır. Gördüğümüz engellilerle alay etmeyelim ve gülmeyelim. Bir gün bizim de sakat kalabileceğimizi aklımızdan çıkarmadan, onlara yardımcı olalım.
İnsanın vücudunu yaratan öyle güzel dengeli yaratmış ki her birinin ayrı ayrı görevleri vardır. Birbirini bütünler.
Her insan engelli adayıdır. Kimin ne olacağı belli değildir. Yarının ne getireceğini hiç birimiz bilemeyiz. Ne oldum değil ne olacağım düşüncesiyle ve kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmadan insana insan olarak saygı ve sevgi duyarak yaşanmalıdır.
Elimizdeyken sağlığımızın kıymetini bilelim. Herkese sağlıklı günler dileğiyle.