Enerji İçeceklerinde Zehirlenme Tehlikesi
İlk olarak 1987’ de Avusturya’ da ve 1997’ de Amerika’ da satılmaya başlanan enerji içeceklerinin satışları o zamandan beri katlanarak artıyor. Günümüzde dünya piyasasında içerdikleri kafein miktarı kutu veya şişe başına 505 miligrama kadar çıkan yüzlerce marka var. Fortune Dergisinde 2006 yılında yayınlanan bir rapora göre enerji içecekleri pazarı Amerika’ da 2000 yılından beri yüzde 700 oranında büyümüş ve yıllık satış rakamları 5.4 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu içecekler özellikle gençler arasında çok popüler ve her geçen gün de daha çok tüketiliyor. Bazıları bunları kahvaltıda, öğle ve akşam yemeklerinde ve aralardaki atıştırmalarda adeta su veya soda gibi içiyor.
Oysa, Alkol Bağımlılığı ‘Drug and Alcohol Dependence’ dergisinin son sayısında yayınlanan bir araştırma enerji içeceklerinin bilinçsizce kullanımlarına bağlı olarak gençler arasında kafein zehirlenmesinin her geçen gün hızla arttığını ortaya koyuyor. Ayrıca, enerji içeceklerinin madde bağımlılığına yol açmasından ve alkolle beraber alınmasının yaratacağı zararlardan ciddi endişe duyuluyor. Kafein bağımlılığı ve kafein yoksunluğu da gençleri bekleyen diğer tehlikeler.
Enerji içecekleri ilgili yönetmelikler tüm dünyada yetersiz. İçeceklerin üzerinde içeriklerinin bildirilmesi ve sağlıkla ilgili uyarılar konması gerekiyor, ama buna fazla uyulmuyor. Bazılarında çok küçük harflerle ‘günde bir kutudan fazla içmeyin’ yazıyor görebilenler için. Yönetmelikler yeterli olmadığı için de bunların ‘performans artırıcı’ ‘uyarıcı’ ve psikoaktif’ etkileri vurgulanarak özellikle genç erkeklere dönük müthiş pazarlama kampanyaları yürütülüyor.
Aslında Amerika’ da besinlerde ne kadar kafein bulanabileceği yönetmeliklerle belirlenmiş. Buna göre 12 ons yani bir kutu kola hacminde en fazla bulunabilecek kafein miktarı 71 miligram. Bir kutu kolada da 35 miligram kafein bulunuyor. Ama gelin görün ki enerji içecekleri besin değil ‘besin desteği’ olarak değerlendiriliyor ve bundan dolayı da üreticiler bunlara istedikleri kadar kafein koyabiliyorlar. Değişik markalar arasında kafein miktarlarında 10 misline varan farklılıklar olabiliyor. Enerji içeceklerinin bazılarında ancak 14 kutu kola içmekle alınacak miktarda yani 505 miligram kafein mevcut.
Enerji içeceklerinde geleneksel kafein yerine ezilmiş guarana tohumları da bulunabiliyor. Guarana, tohumları kafein içeren bir Güney Amerika bitkisi. Bu içeceklerde ayrıca, dayanıklılığı artırdığı iddia edilen ginseng ve kas performansını artırdığı ileri sürülen karnitin ve yılan yağı da bulunuyor. Ancak hemen belirtelim ki ne ginsengin ne karnitinin ve ne de yılan yağının bu müthiş ! etkilerini kanıtlayan bilimsel bir veri yok, ama tüm bu bileşikler besin desteği olarak değerlendirildiği için etkinlikleri ve emniyetlerinin herhangi bir bilimsel araştırma ile kanıtlanması gerekmiyor.
Kafein zehirlenmesi
Kafein zehirlenmesi sinirlilik, huzursuzluk, baş ağrısı, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, uykusuzluk, terleme, yerinde duramama, ellerde titreme… gibi sinir sistem ve mide ağrısı, göğüste yanma, bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemi belirtilerine sebep oluyor.
Chicago’ daki bir zehirlenme merkezine son üç yılda kafein zehirlenmesi sebebiyle 250’ den fazla başvuru olmuş. Yaş ortalamaları 21 olan bu gençlerin yüzde 12’ sinin hastaneye yatırılmaları gerekirken, bunların üçte ikisi Yoğun Bakım Ünitelerinde tedavi edilmiş.
Kafein aynı zamanda bağımlılık yapan bir madde. Belirli bir süre kafein içeren yiyecek ve içecekleri tüketenlerde zamanla kafein bağımlılığı gelişiyor ve bu kişiler kafein almadıklarında huzursuzluk, sinirlilik, çarpıntı, yorgunluk, baş ağrısı… gibi kafein yoksunluk belirtileri de gösterebiliyorlar. Bir de bazı antibiyotik ve teofilin gibi nefes açıcı ilaçların kafeinle birlikte alındıklarında tehlikeli yan etkilere yol açabileceklerini de unutmamak lazım.