Cumhur Başkanı, “Cumhur Adamı” Recep Tayyip ERDOĞAN
Bir dönem, Ankara’ya çağrıldığım, mülakattan sonra Millet Vekili olamamanın en önemli sebeplerinden biri olmak üzere: “Ak Süt içinde, Ak kılı gören kalemle” NEDEN AK PARTİ isimli kitabımda, tarafımdan çekilen bir resim altına: “HİZMET İNSANI” RECEP TAYYİP ERDOĞAN başlığında şunları yazmıştım:
“1954 yılında İstanbul’da doğdu, İlk ve Orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı, Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesini bitirdi.
Ticari, siyasi ve spor sahalarında kendini yetiştirdi, mücadele verdi, hizmet etti, “Hizmet İnsanı” olarak kendini kabul ettirdi,
Yeni gelişmelere açık, araştırmacı ve takipçi kişiliği ile; siyasi teşkilatlanmaya yeni anlayış ve yöntemler kazandırdı. Yıllarca parti İl Başkanlığı yaptı.
1994 Tarihinde; Dünya Devletlerinden bazılarından çok büyük İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. “Sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi” şiârıyla halkla bütünleşti, para ve insan yönetiminde sergilediği yüksek başarılarla yönetimlerde bir model oluşturdu. Okuduğu bir kıtalık şiir bahane edilerek Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından mahkûm edildi. Kırklareli /Pınarhisar cezaevin de kısa bir süre kaldı, Anadolu insanı oraya taşındı.
Millete hizmetini engelleyenler “Siyası yasak” getirdi, ‘Hizmet İnsanı” özelliğini sevdalı gönüllerden alamadı.
Kördüğüm olmuş, kirlenmiş siyasete yeni bir ufuk getirerek gönül arkadaşlarıyla birlikte “Demokratikleşmeyi ve atılımı” hedefleyen hareketin kurucu üyesi olarak Adalet ve Kalkınma Partisi (AK PARTİ) içinde yerini aldı,
Daha yeşermeden başı kesilmek istenen filiz; büyüdü, ulu bir çınar olarak” Milli İrâde” nin vekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi.
“Toplumsal gelenekleri, kanaatleri, evrensel değerleri kabul eden ülkenin tarihi ve kültürel unsurlarını bitmez/tükenmez bir enerji ve iman kaynağı olarak gören, değişim ve dönüşümden rahatsız olmayacak kadar kendine ve milletine güvenen” ilkeler doğrultusunda demokrat bir parti sıfatıyla Türkiye’ye bir Güneş gibi doğdu, Cumhuriyet tarihinde yeni bir lider oldu.
Her türlü oyun ve desiselere rağmen Başbakan oldu, gurur ve kibirin arkasına gizlenmeden milletini ve partisini idare etti.
Recep Tayyip Erdoğan Evli ve dört çocuk sahibi.”
Aradan yıllar geçti, niceleri, nice partiler, liderleri tarih kabristanına gömüldü. Her türlü oyun, tuzak, iftira ve gayretlere (!) rağmen, partisini yine iktidara taşıdı ve milletin ekseri oyuyla cumhurun başkanı seçildi. Birileri ve Akl-ı Evvellerin, cüce beyinlerin idrak edemediği sarayda, dimdik ayakta, milletini idare ediyor.
Geçen yıl YENİ MARMARA Gazetesi tarafından, Bursa’da ilk defa, “Kutlu Doğum” münasebetiyle Ördekli Kültür Merkezinde bu düzenlenen GÜL-Ü MUHAMMED’E ŞİİRLER gecesinde, Türkiye Cumhuriyetinin bir Başbakanı sıfatıyla, kendisine ithaf edilen Birlik/Beraberliği pekiştiren bir şiir okuduğumuz için, bazı kafalar rahatsız olmuş, salonu terk etmişlerdi.
Mevla’nın Taktir-i İlahiye sine bakınızı ki, bu insan, bugün ‘Cumhur’un Başkanı.
Cumhuriyet tarihinin dimdik ayakta durabilen, inandığı davayı cihana haykırmaktan çekinmeyen, bazıları tarafından kendisine hâla çamurlar atılan ender ve önder liderlerimizden biri…
Bu sene yapacağımız gecede, nasip olursa yine bir şiir okuyacağım.
İşte Cumhurun Başkanına armağan edilen bir şiirimiz:
AKROSTİŞ
RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhura oldu Başkan,
Ezeli/Ervâhta doğan, güzele yakışan,
Cemâli çirkin boğan, ol gülleri takışan,
Elestü Bezmi kağan, nurlu nehir akışan,
Pınarlara su yağan, sevgilerin âlişan.
Tayyip güzel, en güzel, “Uzun Adam” dediler,
Aşina oldu özel, hakkı olan verdiler,
Yeşerdi âdil tüzel, Bağ-ı Merâm serdiler,
Yarıştı binlerce el, can yürekten sevdiler,
İkilik yok birlik var, Vatan sana minnettar,
Parlak gönüllerde yâr; sar, Aziz Milleti sar.
Er doğduk, er yaşarız, engelleri aşarız,
Rızk kapıda taşarız, rahmetlere koşarız,
Dünya olsa da bin set, Millet ile coşarız,
Oğuz Soyundan ebet; kin, nefreti boşarız.
Ğılmanlar gül getire, sarayda bir düğün var,
Adaletle bitire, Anadolu’da tül kar,
Niyaz Hakka götürür, asâlette olmaz hâr.
İLHAN YARDIMCI (KEMÂLİ)