En Sevgili Hediye
Genç kadın yeni yıl hediyesi alma telaşında elinde poşetlerle mağazadan mağazaya geziyordu. Herkesi düşünmüştü. Aile bireylerine, arkadaşlarına hatta kendisine bile hediye almıştı. Yolda giderken bir eksiklik hissetti. Sanki eksik bir hediye vardı. Poşetleri gözden geçirdi. Ne eksik bir poşet ne de unutulmuş bir kimse vardı. Düşünceli bir şekilde ilerlerken aniden zaman dondu. Etrafındaki insanlar kıpırdamıyor, hava, su, doğa hiçbir tepki vermiyordu. Eksikliği o anda buldu, sevdiği yoktu. Sevdiği olsaydı da deseydi;
“Canım Aşkım;
Şimdi neye ihtiyacım var biliyor musun? Koluna girip yorulup düşünceye kadar yürümeye ihtiyaç duyuyorum. Uzun uzun konuşmamıza gerek yok, soğuğa ve mesafeye aldırmadan sadece seninle yürümek istiyorum. Hiçbir şey umurumda değil. Senin varlığın benim için yeterli, yan yana aynı yolu kat etmekten başkasını istemiyorum. Varsın gece olsun, her yer karanlık ve ıssız olsun, bizim ışığımız bize yeter. Önümüzü yönümüzü buluruz.
Şimdi seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum ve yıllar önce sana dair gözümün önünde hayal meyal bir görüntü beliriyor. Aklıma düştüğün gün ile geçmişi bir tabağa koyuyorum. Bir onun tadına bakıyorum, bir diğerinin tadına bakıyorum. Anlıyorum ki yıllar bizi çok değiştirmiş. Çocuksu sevinçlerimizin yerini aşk almış. Ne güzel yapmış. Yalnız şikayetçiyim geçen zamandan bizi bizden çalan yıllardan, yollardan şikayetçiyim. Bunca zaman geçti ömrümden, ruhuma güneş gibi doğmanı beklemek yıllarımı aldı. Seni bulmuşken kaybetmeyi göze alamam. Sana bir nefes kadar yakın olup da, senden kilometrelerce uzak olsam da artık sensiz kalamam. Sana bu hainliği yapamam. Sesini duyduğumda kalbimin çırpınışını sana anlatamam. Çünkü eminim ki ellerim ellerine bir kez dokunsa ruhum yanacak. Hücrelerimizin temasından ani bir kıvılcımla alev alacağız da biz aşktan tutuşacağız. Gözlerim gözlerinin büyüsünde kaybolacak, bakışlarının sıcaklığıyla içim kavrulacak. Kolların sarmalarsa beni, un ufak olup toz halinde ruhuna işleyeceğim. Böyle bir durumda sana tutkuyla bağlanmış yüreğim ya çok hızlı çarpacak ya da pili bitip duracak.
Sen gökyüzü ol, ben de senin için hem ay hem de güneş olayım. Gece gündüz beni kucaklasın.
Sen toprak ol, ben de su olayım. Her filizine oluk oluk akayım.
Sen bulut ol, ben şimşek olayım. Her sıkıntına ben karşı durayım.
Sen sonsuzluk ol, ben evren olayım. Senin içinde kaybolayım.“
Olsaydı keşke ona da hediye alsaydı. Birlikte tatil planı yapabilseydiler.
Kendine geldiğinde otobüs durağına varmıştı. Önce durağa ve insanlara baktı sonra kendine baktı. Otobüse binip evinin yolunu tuttu. Kapıda onu yalnızlığı karşıladı. Gözleri boşluğa bakarken, içerideki uzun sessizliği telefon sesi dağıttı. Telefon konuşması bittiği an oturup en sevgiliyi umutla bekleme kararını aldı.
mevlana'nın herşeydeki sırrı sabırdır.acıya sabredersin adı metanet olur.açlığa sabredersin adı oruç olur.insanlara sabredersin adı hoşgörü olur.dileğe sabredersin adı dua olur.özleme sabredersin adı hasret olur.sevgiye sabredersin adı AŞK olur.sabret gönül sabret gelecek elbet bir gün beklediğin EN SEVGİLİ.....
Ocak 19th, 2010 at 15:26Sevgili Göknur;
Yaptığınız yorum ayrıca bir yazı olacak nitelikte, teşekkür ederim. Üzerine söyleyecek kelime bulamıyorum.
Ocak 20th, 2010 at 12:58Sevgiler.
Sevgili Seyyah,
Güzel yazında anlattığın gibi, çoğu kez insanı "...yalnızlığı karşılar..."
Yaşam da bir bakıma baştan sona yalnızlık değil midir?
Hele de "seçilmişse" lezzetli anları da çok olur.
Ama yine de insanlar toplumsal olarak yalnız kalmasın..
Yazın gibi, içindeki şiirsel anlatım da çekti beni..
Ocak 20th, 2010 at 15:39sevgilerimle.
Sayın SUİÇMEZ,
Övgüleriniz için teşekkür ederim. Hayat boyu hep yalnız kalmamak için çaba gösteriyoruz. Paylaşımın arttığı yerde lezzetli anlar, unutulmayacak anılar da fazlalaşıyor.
Sevgiler.
Ocak 20th, 2010 at 16:57hani çok sevilen dizilerin en heyecanlı yerinde bölüm biter ya, işte o heyecanla bitti yazı, ellerim devam linkini ,özlerim alt satırlarını aradı....
Ocak 21st, 2010 at 12:26ellerine, yüreğine sağlık. duyguların, duygularımdır.
Ocak 24th, 2010 at 00:05Aslı'cım gereçekten övgülere değer bir yazı olmuş:)) çok beğendim...
Ocak 26th, 2010 at 00:30Okuyan ve beğenen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Çok mutlu oluyorum, hevesim ve heyecanım artıyor.
Ocak 26th, 2010 at 13:27Sevgili Aslı,
Ocak 26th, 2010 at 15:02eğer ben sevdiğimin koluna girseydim inan aynı cümleleri söylemek isterdim ona.. O kadar güzel dile getirmişsin ki anlatamam..
Sevgili Aslıcığım;
Şubat 3rd, 2010 at 21:11Çok güzel dile getirmişsin..
O ''en sevgili'' var ya. Bunları duyup hissettiği an mutluluktan kanatlanıp uçma noktasına gelir.
Başka bir hediyeye gerek var mıdır sence? 🙂
Mutluluk hep senden yana olsun..
Sevgiler...
Güzel yorumlarınız ve güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim.
Herkes için bir en sevgili vardır. Kiminin ailesinden bir birey, kiminin ise hayatında ilk defa karşılaştığı kişi, belki de en yakın arkadaşı önemli olan sevdiklerimize yürekten sevgiyi hissettirebilmektir.
Kucak dolusu sevgiler....
Şubat 4th, 2010 at 11:28Özellikle dizelerle daha da pekişen bir yazı olmuş harika!
Haziran 23rd, 2010 at 00:00Sayın Ateş;
Haziran 23rd, 2010 at 11:49Teşekkür ederim. Sevgilerimle...
Rica ederim siz de böyle bir kalem olduktan sonra:) Saygılarımla...
Haziran 23rd, 2010 at 16:34