En Kazançlı Yatırım Alanı Hangisi?
En kazançlı yatırım aracı borsa, altın, arazi, emlak mı? Hayır. Yoksa devlet tahvili, teşvik ile fabrika kurmak mı ? Bunların da hiçbiri değil..‘’Eskiye rağbet olsa bitpazarına rahmet yağardı ‘’ atasözünün pabucu dama atıldı. Atalarımız bir ayağa kalkmış olsa idi bunun hesabını belki de sorumlularından sorardı!
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı uyguladığı hayvancılık, teşvikli yem bitkileri politikasızlığı ile Bit Pazarına Saman Rahmeti yağdırıyor ve en kazançlı yatırım aracı saman oldu. Hem de bir ay içinde 1,75 Türk lirası koy, 5 Lira al.. Şaka değil ciddi.
Tahıl hasat edildikten sonra tarlada kalan sapları makinelerle toplanarak ya saman yapılır ya da sap veya saman balyası yapılır. Sap, saman veya ikisinin de balyası hayvancılıkta kalitesiz kaba yem olarak kullanılır. Bunlara ihtiyacı olan hayvan sahipleri kendi köyünde arazisi yok ise bile başkasının arazisinden bedava alırdı. Dışarıdan gelen saman, sap müteahhitleri ise sap olan arazi için tarla sahibine dekara 3-4 TL bedel ödeyerek o tarladan saman, sap balyası yapıp başka yöre ve illere sevk ederek satardı.
Bu yıl haziran ayında Çukurova’da hasat sonrası sap, saman için arazinin dekar fiyatı 32 TL oldu. Hem çiftçiler hem de Tigem’e bağlı devlet kuruluşu olan Çukurova Tarım İşletmeleri dekarı 32 TL’den buğday hasadı yapılan arazilerindeki sapı saman müteahhitlerine sattı. Haziran ayında saman balyalama esnasında 1,75 TL olan balyanın tanesi şimdi 5 TL oldu. Bir ay içinde % 200’ü bulan kazanç!
Bu yıl henüz hasadı yapılmakta olan İç Anadolu bölgemizin tahıl sapları da aldığı yağıştan kuvvetli olmadığından saman , sap ve sap tarlası fiyatları Çukurova’da pike yaptı. Çukurova’da susuz tarım arazisinin bir mahsullük kirasının 80 lira olduğu göz önüne alınır ise doğrusu sapta dekar fiyatının 32 Lira olması bit pazarına saman rahmetini yağdırdı.
Hayvancılıkta, sap ve saman tüketimine bu kadar rağbet olmasının sebebi ülkede sürdürülen hayvancılık, çiğ süt piyasa, kaliteli kaba yem üretim politikasızlığıdır.
Kaliteli Kaba Yem Üretim Miktarı Gerçekte Ne Kadar?
Hayvan besleme uzmanlığında kaba yem iki gruptadır. Birincisi kalitesiz kaba yem olan hasadı yapılmış tahılların sap ve samanları, ikincisi ise kaliteli kaba yem olan yem bitkilerinden yonca, korunga, fiğ, diğer tek yıllık yem bitkileri, yapay çayır ve mera, silajlık mısır, diğer tek yıllık silaj yapılabilen yem bitkileridir. Hayvancılığın beslenme ekonomisinde kaliteli kaba yem kullanmak beslenme maliyetlerini azaltır.
Ülkemizde hayvancılığın temel sorunlarından biri de ülkemizde kaliteli kaba yem açığıdır. Türkiye’de hayvancılığımızda çiftçilerimizin kendi kendine kaliteli kaba yemi üretmemesidir. Hatta kaliteli kaba yeme devlet desteği verilmesine rağmen hayvancılık sektörünün dinamosu sayılan çiğ süt fiyatlarının yetersizliği, kazançsız olması birincil bir sebep olup damızlık ve çiğ süt üreticilerinin kaliteli kaba yem üretimi için devlet desteklerine kafi müracaatların olmayışıdır! Ülkemizde kaliteli kaba yem olan yem bitkilerinde ekim sahalarını aşağıdaki tabloda inceleyelim.
Tablo: 1- Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Verileri
Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan resmi olarak elde ettiği yukarıdaki tablo: 1 ‘de görüldüğü gibi;
2010 yılında 510840 dekar yonca, 283770 dekar korunga, 291596 dekar fiğ, 320750 diğer tek yıllık yem bitkileri, 1240 dekar Yapay çayır ve mera, 1567060 dekar Silajlık mısır, 43160 dekar Diğer tek yıllık silaj yapımı ile 5642780 dekar toplam yem bitkileri tarımı yapılmış ve buna 25,9 milyon Türk Lirası parasal destek verilmiştir.
2011 yılında ise 561760 dekar yonca, 302330 dekar korunga, 288010 dekar fiğ, 31680 dekar diğer tek yıllık yem bitkileri, 2840 dekar yapay çayır mera, 1898970 dekar silajlık mısır, 6329 dekar Diğer tek yıllık silaj yapımı ile toplam 6026100 dekar yem bitkileri tarımı yapılmış ve buna da 292,8 milyon Türk Lirası parasal destek sağlanmıştır.
Ekim sahası itibari ile 2010 yılına nazaran 2011 yılında yonca da % 9,96, Korunga da % 6,5, yapay çayır ve mera da % 229, Silajlık Mısır da % 21, diğer tek yıllık silaj yapımın da % 46 artış görülürken, fiğ de ve diğer tek yıllık yem bitkilerinde yine % 1’er azalış görülmüştür.
Kaliteli Kaba Yem Bitkileri |
2010 (ton) |
2011 (ton) |
Yonca |
1.021.680 |
1.123.520 |
Korunga |
567.540 |
604.660 |
Fiğ |
5.831.920 |
5.760.200 |
D.Tek.Y.Bitkiler |
641.500 |
316.800 |
Yapay Çayı Mera |
2.480 |
5.680 |
Silajlık Mısır |
6.268.240 |
7.595.880 |
Diğer Tek Yıllık Silaj Yapımı |
86.320 |
126.580 |
Toplam (TON ) |
14.419.680 |
15.533.320 |
Tablo:2- Çiğ Süt Üreticileri Grubu- kaliteli kaba yem üretim hesap tablosu
Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun hazırladığı tablo:2’de GTHB’nın tablo:1 deki ekim sahalarında silaj mısırda 4 ton, diğer yem bitiklerinin tamamında ise 2’şer ton verim ortalaması esas alınmıştır. Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun yaptığı hesaplamalara göre tablo: 1’deki yem bitkilerinden 2010 yılında 14 milyon 419 bin 680 ton kaliteli kaba yem üretilmiş, 2011 yılında ise 15 milyon 533 bin 320 ton kaliteli kaba yem üretilmiştir.
2011 yılı Ocak ayı başlarında ‘’ Bakanı Rakamlar İle Aldatıyorlar ‘’ başlıklı yazımızda Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakan’ı Veteriner Hekim Sayın Mehdi Eker’in ‘’Türkiye’de kaba yem üretimi 25 milyon tondu, şu an 30 milyon ton’’ demecine sebep olan GTHB’ lığı teknokratlarının yaptığı tonaj hesaplamalarında tonajda % 20’lik bir artış olduğu öngörüleri de havada kalıyor.
Toplam ekili sahada % 6’lık artış ve/veya silaj mısırdaki % 21’lik artış, diğer çarpanlardaki artış % 20’den düşük olduğundan dolayı 25 milyon tondan 30 milyon tona çıkmış olması da imkansızdır.
Şayet bakanlık teknokratları bizim bulduğumuz 2010 yılı için 14.419.680 ton, 2011 yılı için 15.533.320 ton rakamlarını yanlış bulacak olurlar ise kendi tablolarındaki verilerinde Sayın bakan’ın söylemindeki 5 milyon tonluk artış da gerçekçi rakamlar değildir. Kaldı ki bizim tonaj hesaplamalarımıza çarpan olan verim ortalamaları en yüksek verim ortalaması olduğu halde 2010 yılında 14.419.680 ton, 2011 yılında ise 15.533.320 ton kaliteli kaba yem üretildiğini doğru bir şekilde ortaya koymuş dururumdayız.
13 Aralık 2010 tarihinde ‘’ Kaliteli Kaba Yem Açığı Nasıl Kapatılacak ‘’ başlıklı yazımızda 2009 yılı hayvan varlığımıza göre 35 milyon tonluk kaliteli kaba yem üretimi olması gerektiğini yazmıştık. 2009 yılından bu yana yapılan ithalat ile artan hayvan varlığı sayısı, bölge ve illere göre dağılımı, işletme büyüklükleri, her ildeki mevcut kullanılmakta olan ıslah edilmiş mera varlığındaki rakamlar gibi veriler Bakanlığın internet sitesinde yayında olmadığı için gerçekte ülkemizin kaliteli kaba yem ihtiyacının ne olduğunu çıkarmamız mümkün değil.
Bakanlık kaynakları kaliteli kaba yem ihtiyacının 50 milyon ton olduğunu (2011 yılı için) ifade etmektedirler:
Sayın Bakan’ın Ocak 2011’deki demecindeki rakam 30 milyon ton olduğuna göre 20 milyon tonluk bir kaliteli kaba yem açığı var. Açık miktarı % 44’dür.
Kaba yem ihtiyacı 50 milyon ton kabulüne göre tablo:2’deki Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun hesaplamalarına göre ise açık miktarı % 69’dur.
Bakanlığın tonaj hesabına göre yem bitkileri sahalarının % 66 artırılması gerekmektedir.
Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun yaptığı hesaba göre ise yem bitkileri sahalarının 3 kattan daha fazla artırılması gerekmektedir.
Yem bitkilerinde parasal destek toplam miktarının artırılması ekim sahalarının ve dolayısı ile tonajın da artacağı düşünülemez. Hayvancılık sektörünün satın alma gücü olması gerekir.
‘’Yem bitkilerinde dekar başına desteklerin % 66 oranında arttırılması’’nın ekim sahalarını da aynı oranda artıracağı iddia edilebilinir mi ? Buna belki de evet denilebilinir.. Bu da 2011 deki yem bitkilerindeki toplam parasal destek (486 milyon TL) miktarının da aynı oranda artması (bakanlığın tonaj kabulüne göre) demektir. Bizim tonaj hesaplamalarımıza göre kaliteli kaba yem açığının kapatılması için yem bitkilerine toplam 900 milyon Türk Lirası verilmesi gerekmektedir.
Kaliteli kaba yem miktarının artırılmasında 486 milyon ve/veya 900 milyon gibi parasal rakamlara ulaşmış, ulaştırılmış olsa da hayvancılıkta hayvan başına, çiğ süt litre başına, yem bitkilerinde verilen desteklerin tamamı ‘’geri dönüşümsüz ‘’ desteklerdir.
Bu geri dönüşümsüz destekler; endüstriyel süt sanayini rakam ve kazanç paritesi ile büyüttüğü, çiğ süt sektörünü üretim rakamları olarak büyütüyor olsa bile hayvan, damızlık-çiğ süt üreticilerinin kazançlarını büyütmemektedir. 20-30 hatta 1000 süt ineği olan işletmeler hayvan sayısına kendi güçleri ile bir tane ilave yapamamaktalar…
Ancak acemi yatırımcılar damızlık-çiğ süt üretiminde sıfır faizli krediler kullanmayı fırsat-sanatı saymaktalar, geri ödemeleri gelen böyle yatırımcıların Çiğ Süt Üreticileri Grubu’nun google iletişim sitesine satılık ve/veya ortak aranıyor ilanlarının yayınlanmasından gerçekten ülkemiz adına büyük üzüntü duymaktayız.
Hayvancılığımızın birinci problemi çiğ süt fiyatlarının düşük tutulduğudur. Ne gariptir ki et fiyatları şahikalarda iken çiğ süt fiyatları düşük ve düşük tutuluyor.
Velhasıl destekler hayvancılık sektörünün değil endüstriyel süt sanayicilerinin işine yarıyor.
Çiğ Süt 1,2 TL alım fiyatı olabildiği takdirde tüm hayvancılık desteklerine gerek kalmayacaktır. Çiğ Sütün alım fiyatı tüketici fiyatlarını etkileyeceği düşünülecek olur ise tüketici fiyatları kontrol altına alınmalıdır. Biraz da sütü ambalajlayanların kazanç oranı sorgulanmalıdır! Şu an uygulanmakta olan 80 kuruş, Mart 2013’te uygulanacak olan 0,85 TL çiğ süt fiyatları adil değildir.