Elektrik Kaçak Bedeli Kararı Emsal Olacak
Kaçak elektrik kullanımlarının tüketiciye yansıtılması sebebi ile açılan davalar dolayısı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun vermiş olduğu en son haber uzun kuyrukları şimdiden oluşturmaya başladı. Peki bu kararın içeriği ne?
Haklarını aramak isteyenler için öncelikle 2013/7-2454 esas numaralı, 2014/679 karar Numaralı ve 21.05.2014 karar tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ilgili kararının benim en çok dikkatimi çeken kısmını buraya eklemek istiyorum:
Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurumun çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysaki elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır.
Sayın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun vermiş olduğu bu karar neredeyse çerçevelettirilesi bir karar benim gözümde. Verilen kararda hem adalet unsuruna hem de şeffaflık unsuruna değinilmiş. Ayrıca dürüst vatandaşa yükletilen bu bedellerin haksız ve hukuki dayanağı olmadığı çok anlaşılır bir dil ile belirtilmiş. Hırsızların peşinden enerji sağlayıcı firma gitmelidir diye de eklemiş.
Şimdi bu karardan sonra vatandaşların yapması gereken şey on yıl geriye dönük olarak kendilerinden kaçak elektrik bedeli ödetildiği tespit ettikleri takdirde konuyu elektrik dağıtıcı şirkete ve ardından olumlu yanıt alamaz ise yargıya taşımaktır. Bu işlemleri yaparken de ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararını emsal olarak göstermelidirler. Burada unutulmaması gereken bir diğer husus ise yapılacak başvurularda iadesi istenen miktarın Tüketici Hakem Heyeti’nin mi yoksa Tüketici Mahkemeleri’nin mi görev sınırına girdiğini belirlemektir. İkamet edinilen il ve ilçeye göre bu sınırlar değişebilmektedir. Örneğin bir büyükşehir belediyesi sınırları içerinde bulunan kişi ile bulunmayan kişi için geçerli olan başvuru sınırı farklıdır. Bu sebeple hukuki yardım almadan başvurularınızı ilgili mercilere sunmayınız. Aksi takdirde görevsizlik kararları ile karşılaşma riskiniz bulunmaktadır.
Bir diğer riskiniz ise ne yazık ki bizleri her dakika arayan ve türlü konularda vaatlerde bulunarak ilgili bedellerin iadesini sağlamayı taahhüt eden çağrı merkezleridir. Bu gibi çağrı merkezleri sıklıkla “ elektrik kaçak bedellerini iade alıyoruz “ şeklinde size vaatlerde bulunsalar da sizin paranızı aldıktan sonra önceden hazırlanmış bir dilekçeyi tarafınıza yollayacak ve size sadece o aşamaya kadar yardımcı olacaktır. Kaldı ki bu dilekçeler tüketici derneklerinden ücretsiz olarak edinilebilecek dilekçelerdir. Bunun dışında sizin durumunuza özel ve kişisel bir dava takip süreçleri bu çağrı merkezlerinin hizmeti kapsamında bulunmamaktadır. Bu sebeple önemle bu gibi çağrı merkezleri ile diyalog kurarken dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum. Tuzaklara aldanmadan ilgili tüketici hakem heyetinden, tüketici derneklerinden, bu konuda gönüllü olarak çalışmayı vaat eden sivil toplum kuruluşlarının, odaların (Elektrik Mühendisleri Odası) hukuk müşavirliklerinden daha sağlıklı bir hukuki yardım alabilirsiniz.