El Ele Ne Mutluyduk…
Aliağa’dan Kemalpaşa’ya… Torbalı’dan Menemen’e…
İzmir’de 150 fabrika satılık. Her sektörden, bizzat sahibinden.
Para peşinse, çoğu kelepir.
* *
İZSİAD Başkanı İlknur Denizli’nin yorumu:
“ Binalar nakde çevriliyor, başka yerlerde yatırıma gidiliyor…”
İzmirli sanayici ve işadamlarının bayan başkanı, gerçeği tokat gibi indirdi:
“İzmir’e yatırımcı gelmiyor… Bu kentte işbirlikleri maalesef geliştirilemiyor…”
* *
İlknur Hanım, ticari piyasayı bilir.
Gıda mühendisidir, yıllarca TRT’de çalışmıştır. Reklamcılık yapmış, matbaa kurmuş, dershane açmış, son olarak inşaat yalıtım işine soyunmuştur.
Hepsine aynı anda değil…
Birini bitirip, diğeri el atmıştır.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun danışmanlığını üslenmiştir.
* *
İzmir Ekonomik Kalkınma Kurulu’nun devamlı üyesidir.
Bu kurul, önemli projelerin çözümünü kentliyle paylaşmak, birlikte hareket etmek için oluşturulmuştur.
“İzmir için el ele” pankartlarıyla üstgeçitleri süslemiştir.
Kentin akil, lider kişileri ile kanaat önderleri toplamıştır.
İzmir’in bu beraberlikle yükseleceği savunulmuştur.
İlknur Denizli heyecanla yaratılan, vaatlerle sürdürülen, son aylarda unutulan kurulun temel taşıdır.
* *
Ve bugün İlknur Hanım, umutları kırmış, mutluluğu söndürmüştür.
Oysa biz ne kadar şendik…
“İzmir için el ele” diyerek, gelen yerli-yabancılara caka satıyorduk.
Görünmese de; Ege Medeniyetler Müzesi kuruyor…
Gediz Nehri’ni temizliyor…
Sağlık turizmini geliştiriyor…
İstanbul Otoyolu’nu İzmir’den başlatıyor…
Gökdelenleri ardı ardına sıralıyorduk.
* *
Şevkle, zevkle, inançla bulutlar üzerinde dolaşırken…
“ Bu kent işbirliği geliştiremiyor” demek, hangi vicdana sığar?
Neye yanalım?
Fabrikaların satıldığına mı?
Ellerin ayrılığına mı?