El Alemin doğrusu sen misin?
İnsan beşerdir, mutlaka şaşar ve bu şaşkınlık sonucu hata yapar. Ama sürekli değil, hayatı boyunca bir ya da iki defa yapar. Ancak görülüyor ki ülkemizde ve Ünye de hayata dair kurallar şahsi çıkarlar uğruna sürekli ihlal edilerek kuralsız yaşam artık alışkanlık haline getirilmiştir. Ama bu şekilde böyle nereye kadar devam eder orası meçhul! İşte asıl önemli olan işin bu yönüdür.
İnşallah kendinden ve yetişme tarzından ülkesi ve gelecek nesiller adına emin, ne yaptığını nasıl yaptığını bilerek yaşayanlar sayesinde bu ve benzeri yanlışlıkları alışkanlık haline getirenlerin yerini erinde ve sonunda aklın nimetlerinden doğru yararlanmak için mesleklerinde sergiledikleri tutarlılıkları ve doğru icraatları nedeniyle
“Doğrucu Davut ”olarak isim yapanlar alıp, hayata tertip ve düzen getireceklerdir.
Saygıdeğer okurlar sizlerde çok iyi bilirsiniz ki Allah her kuluna başta kendisi olmak üzere sorumluluğunu taşıdığı ailesini geçindirebilmek için dünyada yapabileceği işlere göre yetenek vermiştir.
İnsanlar yetenekleri gereği yaptıkları işlerini en az hata ile hakkını vererek yapsalar,ne şiş yanar nede kebap.Her şey sütliman olur, hayat da gayet güzel ve anlamlı bir şekilde devam eder. Akıl sahibi insanlar olarak, tek arzumuz ve isteğimiz ve hayattan beklentimizde budur ve bu olmalıdır.
Allahın yarattığı bütün insanlar, yaratanın kendilerine verdiği bu yeteneklerini hayata dair sorumluluk kurallarına uyarak yerine getirmek zorundadır. Gerçi günümüzde sorumluluk, sana göre doğru gibi, kişilere göre değişir olmuştur.
Orası da apayrı bir derttir ama biz yinede akıl sahibi insanların hata dair sorumluluğundan bahsederek kuralsız yaşamın ülkeye Ünye ye ve insanlara verdiği zararları dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışalım.
Sorumluluk sözlük anlamıyla ""akıl sahibi insanın üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve kendisine ait bir olayın başkaları üzerindeki etkilerinin sonuçlarını üstlenmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve kendi davranışının sonuçlarına sahip çıkabilmesi"" olarak tanımlanmaktadır.
Buna güre her insan kendisinden ve yeteneği doğrultusunda yaptığı ve yapmak istediği işinden en az hata yaparak sorumludur. Bunu söylerken atalarımızın hayat tecrübelerinden esinlenerek söyledikleri gibi “ hatasız kul olmaz ”derken bu hata bir kereye mahsus, o da kaza en yapılır demek istemişlerdir. Ama günümüz dünyasında, cahili cahil deriz ama asla hata yapmaması gerekenlerinde bariz bir şekilde hata yapmaları neticesinde sanki hata mecburen yapılır hale getirilmiştir.
Çünkü bizde artık yok yere özür dilemek bedava misali sürekli hata yapılarak hayat devam ettiği için her şey ama her şey resmen ayağa düşmüş ve bu hataları görüp önlem alması gerekenlerde işlere boş verdikleri için ortalık hata yapanlarla kaynar duruma gelmiştir.
Ondan sonrada doğru yanlış herkes el âlemin doğrusu sen misin der olmaya başlamıştır. Saygıdeğer okurlar yine Anadolu da bir deyiş vardır, haram helali geçince baldan daha tatlı olup boğazdan yağ gibi akıp gideceği için yiyebilen hiç dokunmazmış.
“El âlemin doğrusu sen misin” diyenlere karşı, inadına ısrarla evet benim, biziz diyerek, doğruluğundan emin olduğunuz hiçbir konuda, şahsi çıkarınız adına kimliğinizden ve kişiliğinizden asla taviz vermeden Ülkenizi, Ünye’nizi ve gelecek neslinizi düşünerek işinizden ve kendinizden ülkenize ve insanınıza karşı sorumlu olduğunuzu bilerek hayatınıza devem ediniz.
Çünkü yalanın ve yanlışın dün olduğu gibi bugünde sonu olmadığı geçte olsa ortaya çıkacak. Zafer erinde ve sonunda, ülkemiz ve gelecek nesillerimiz adına inşallah “Doğrucu Davutların” olacaktır diyor, saygılar sunuyorum.