Ekonominin İçine Nasıl Edilir?
Başlıktaki sorunun en mükemmel cevabını, AKP iktidarının uygulamalarına bakarak bulabilirsiniz.
Değerli büyüklerimiz, ekonomi ile ilgili pembe tablolar
çizebilirler; cilalanmış rakamları sıralayabilirler. Yandaş medya ve (Türkiye’yi Suriye üzerine saldırtma tezgahları kuran) dış mihraklara bağlı yabancı medya, övgüler düzebilir. Ancak; gerçek durumu gösteren rakamlara bakarak, bunun ne kadar yanlış olduğunu görebiliriz:
Ağustos 2012 sonu itibariyle, Bütçenin durumu şöyledir;
1-Gelirler toplamı: 220.484 TL
-Giderler toplamı: 251.832 TL
-Açık: 27.744 TL(Faiz hariç; 8,5 Milyar TL)
-Vergi Gelirleri: 182.177 TL ; Vergi dışı gelirler: 38.307 TL
-ÖTV/KDV/Dış ticaretten alınan vergiler toplamı: 118.375 TL (Dolaylı)
Gelir v./Kurumlar vb. toplamı 63.740 TL (Dolaysız)
2- Görüldüğü gibi, dolaylı vergilerin tutarı, dolaysız vergilerin iki katı civarındadır. Bu durum, fakirin ezilmesi, gelir dağılımının zenginler lehine daha da bozulması demektir. Buna rağmen; Hükümet, benzine/içkiye/otoya/Gayrimenkul satış harcına zam yapmıştır. Bu da, adaletsizliği daha da arttıracak; en önemlisi (zaten astronomik tutarlara ulaşmış) kaçaklılıkları daha da kamçılayacaktır. (Sigara,akaryakıt, çay, tuz, şeker, ilaç, Çin malı, silah, canlı hayvan, uyuşturucu vb. kaçaklılıkları daha bir hız kazanacaktır. Gayrimenkul satış fiyatları da düşük gösterilecektir.) Yani, Hükümet, kendini aldatmakta, işin kolayına kaçmakta, ciddi reformlar yapmaya yanaşmamakta, orta ve dar gelirli kesimin sıkıntılarına kulak asmamaktadır.
3-Neymiş? Anayasa’ya “asgari ücretin vergi dışı bırakılması” ile ilgili hüküm konacakmış? Koysanız ne yazar, koymasanız ne farkeder? Sadece, (işçilere hiçbir yararı olmayacak, patronların cebine gidecek) 6. Milyar TL den fazla kaybınız olur. Zirar herkes bilmektedir ki;
-Türkiye’de SSK lı sayısı, 12 milyon 87 bindir. Bunun, 5 milyon 223 bini, asgari ücretten gösterilmektedir. (İşveren ile işçi, özel olarak, net ücret üzerinden anlaşmaktadır.)
-Sigortasız çalışanların sayısı, sigortalı çalışanlardan daha fazladır. V bunun doğurduğu kayıp, 20 milyar TL nin üzerindedir.
-Bu yılın ilk 8 ayında, SGK larının açığı 45.992 TL dir. Orada, tam bir kara delik mevcuttur. Önemli olan, zam yapmak değil bu kaçakları kayıt altına almaktır. Böylece, ücret üzerindeki vergi ve SSK pirimi oranını indirme şansı da doğacak, mukavemet azalacaktır. (Şu an, ücret üzerindeki yük % 83,6 dır. Ve 22 ülke içindeki 5. Sırada bulunmaktayız.) 2010 yılında (100 vergi rekortmeninin ödediği Gelir Vergisi toplamın % 5,70 i dir. Ücretlilerin ödediği oran ise % 15 dir.)
- Ülkemizde, adil/yaygın ve katlanılabilir bir vergi düzeni , hiçbir zaman kurulmamıştır. Hep politik çıkar hesapları ve tavizler ön planda tutulmuştur. Hep, dolaylı vergilere ağırlık verilmiş, fakir-fıkara kesimi ile dürüst mükellefler ezilmiştir. Ağır vergi oranları, ciddi bir denetimin olmayışı, sık sık çıkarılan aflar, vergi kaçağını astronomik boyutlara taşımıştır. Ortaya, çok utanılması gereken bir tablo çıkmıştır:
1-2011 yılında, 1 milyon 782 bin Gelir V. Beyannamesi; 1 milyon 177 bin de Gayrimenkul Sermaya İradı beyannamesi verilmiştir.
-Gelir V. Matrahı 6 Milyar 615 milyon TL. ;G.M.S İradı matrahı da 2 Milyar 453 milyon TL. dır. Mükellef başına düşen matrah, 14.141 TL. ve 8.949. TL dır. Ödenecek vergi ise, yıllık 3.712 TL ve 2.084 TL dır.
Yani, insanlar gönülden kopanı, sadaka verir gibi vermektedirler. Devletin ciddi bir etkisi ve kontrolu yoktur.
-Nüfusumuz, son 5 yılda milyon, 138 bin kişi artmıştır. Beyanname veren Gelir Vergisi mükellefi sayısı ise 1.724.36 kişiden, 1.703.754 kişiye inmiştir. (Bu ülkedeki seçmen sayısı, 40 milyon üzerindedir?)
-Mülti milyoner sayımız 344 e ulaşmıştır. (Dünya 9.uncusuyuz.)
-Yabancı bankalarda gizlenen varlığımızın 158 Milyar Dolara olduğu ifade edilmektedir.
-Mart 2012 itibariyle, bankalarda 696 Milyar TL. mevduat vardır. Bunun % 47,4 ü, 5.383 kişiye aittir. (311 Milyar TL.)
-Borsa’da, şu anda 407 şirket vardır. Günlük işlem hacmi 2.35.000 TL. dir. Bunun, + 7,90 u, sadece 10 hisseye aittir.
Borsadaki yatırımcı sayısı, 1.090.000 dır. Bunun binde 7 si yabancıdır. Ve payları % 63 tür.
-Vergi gelirlerinin % 80 i İstanbul/Ankara/İzmir ve Kocaeli’den toplanmaktadır. Sadece 12 ilin geliri giderinden fazladır. 69 il, devamlı olarak Bütçeye yük olmaktadır. (Bu illerden, hiç vergi almasak, daha karlı oluruz. Giderler azalır. Zira, 100 Tlç vergi için, 86 TL harcama yapılmaktadır.)
-Vergi rekortmenleri, sadece 3 ilden çıkmaktadır. Dolar milyarderlerinin çoğu ve magazin sahifelerini işgal edenlerin tümü, listelerde yoktur.
-Son 10 yılda, 600 Milyar TL. nin üzerinde faiz ödenmiştir. Bu para, maksimum 3 bin ailenin cebine girmektedir. Ve vergi dışıdır.
-Elektrik hırsızlığının yıllık maliyeti 6 Milyar TL. nin üzerindedir.
-Kamunun 90 binden fazla makam aracı, 250 bine yakın lojmanı ve sayısız kampı vardır. Bu israfın boyutlarını tespit etmek mümkün değildir.
-Seçim yatırımı olarak kadrolar şişirilmiştir. İlk 8 aydaki , personel giderlerinin tutarı 68 Milyar TL dır. (Yatırım harcamalarının tümü sadece 12.596 TL dır.)
Bu perişan mali tabloya rağmen, ciddi bir gayret, reform yapma azmi yoktur. Yarardan ziyade, zarar doğuran uygulamalara devam edilmekte; sadece laf üretilmektedir. Bu arada, özelleştirme bahanesi ile tüm Millete ait varlıklar heba edilmektedir.
