Ekonomik Kriz!
Teğet geçen krizin faturası her geçen gün sokaktaki vatandaşa kendini biraz daha göstermeye başlıyor. İnsanlar bir yandan işsizlikle boğuşurken öte yandan bu hayat pahalılığında nasıl geçinebilirimin derdine düşmüştür. Bu zorluklar karşısında artık sokaktaki vatandaşın isyanı bile yüzünden okunur hale geldi.
Ancak bazıları hala övüne övüne Türkiye’de bir krizin olmadığını tekrarlayıp duruyor. Son yapılan araştırmalarsa hiç de öyle demiyor. İşsizlik boyutu her geçen gün giderek tehlikeli alanlara ulaşmaya başladı. Uluslarararası Çalışma Örgütü ILO’nun verilerine göre işsizlikte en kötü durumda olan Güney Afrika’dan sonra üçüncü ülke konuma geldik.
Neredeyse Güney Afrika olma yolunda hızla ilerliyoruz… Cumhuriyet tarihinde ilk defa işsizlik hiç olmadık şekilde dibe vurmuş durumdadır. Maalesef resmi rakamlara göre her 100 kişiden 14’ü evine ekmek götüremez hale gelmiştir.
Sevgili dostlar, artık bu ülke de gerçekleri görmek gerektiğine inanıyorum. Bir hastanın iyileşebilmesi için öncelikle hastalığını kabul etmesi gerekir ki tedavi olabilsin. Aksi halde sürekli tedaviyi red eden bir hasta gibi iyileşmesi gittikçe güçleşen bir ortam yaratmaya başlarız.
Bizler Türkiye’de yıllarca zor şartlarda yaşamış ve en kötü zamanlarda bile bütün engelleri aşarak bu Cumhuriyet’i kurmayı başarmış kahramanların torunlarıyız. Toplumsal yaralar almadan bu zor günleri de aşacağızdır elbette ama biraz da seçim zamanlarında gelip bizlerden oy isteyen ve devletin kaynaklarını harcayanların şu ülke de gittikçe sorun haline gelen işsizlik ve kriz için de bir şeyler yapmaları gereklidir artık.
Ne derler bilirsiniz Kaptanın ustalığı deniz durgunken belli olmazmış seçim zamanında çözüm projelerini sunanlar ve halkın oyunu isteyenler için kendilerini gösterme zamanı çoktan gelmiş, hatta geçiyordur bile…
sayın anıl bey güzel bi tespit önce hastalığını kabul etmelidir ki tedaviye cevap verebilsin hasta, ben umutlu değilim ama yine de umut kesilmez...
Nisan 7th, 2009 at 19:13