Ehliyeti Olan Herkesi Yolacaklar
Günümüz sigorta sisteminin mucidi de, her şerrin altından çıkan İngilizler. Günümüz dev sigorta şirketlerinin tamamı ise Yahudilerin elinde.
“İsrailoğullarının her gün bir hıyanetliğine şahid olursun” (Maide 13)
Davos'ta başka Ankara'da başka konuşmasıyla tanıdığımız Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yeni bir sigorta sistemine geçileceğini ve bunun da ‘İngiliz modeli' olacağını belirtmiş.
Özetle sistem şöyle: Direksiyona geçmek isteyen herkes sadece ehliyet almayacak. Aynı zamanda sigorta da yaptıracak.
Nedeni: Mehmet Şimşek ve sigortacılar böyle istiyor.
Yeni sistem pazarlanırken “arabaya değil sürücüye 'zorunlu sigorta' geliyor” deniliyor. Ama kazın ayağı öyle değil.
Şimşek diyor ki: “Şoförün de sigortalanması, sadece arabanın değil, ikisinin birleşimi. Yeni, acemi bir şoför veya kaza yapan bir şoför. Primleri yükselten bu tür faktörler var. Hazine'ye söyledim, arkadaşlar çalışıyor. İngiltere'de tamamen şoför odaklı, sürücünün sigortalandığı bir sistem var. Onun için biz de sadece taşıt değil, sürücünün risklerini de dikkate alan bir sistem. Bu muhtemelen kaza sayısını, zarar miktarını azaltır, dolayısıyla primleri aşağı çeker."
Demek ki her şey bu beyin iki dudağı arasında. O öyle isteyince öyle olacak. Hiçbir riski olmayan, her türlü dalaverenin çevrildiği sigorta sistemine hep birden tekraren yoldurulacağız.
Trafik sigortası ve kaskoya ilaveten ehliyete de sigorta gelecek.
Ailenize ait bir aracınız var ama erişkinler ortak kullanıyor. Trafik + kaskoya ilaveten + 4 ehliyet sigortası daha…
Sigorta yaptıracaksınız, sigorta neyi ödeyip neyi ödemeyeceğine kendi karar verecek. Piriminizi kendi keyfine göre her yıl düzenleyecek. Bu kadar soygun yeterli değil, ehliyeti alan herkesi de yolacağız. Ya da hükümet olarak yolduracağız.
Araç benimse ve dilediğim kişiye kullandırıyorsam, sorumlusu ve dolayısıyla primimin artışı da benim sorunum ve sorumluluğumdadır. Burada Şimşek'i rahatsız eden şey ne acaba?
Düşünün Cumhurbaşkanını özel şoförü devletin aracını kullanabilmek için sigorta yaptıracak. Sigortasını cebinden ödeyecek. Ya da asgari ücretle bir işletmede sürücülük yapan bir adam işletmenin işi için direksiyona geçecek kaza yapacak, bundan dolayı pirimi yükselecek.
Sigorta şirketlerini koruma uğruna bu kadar büyük sosyal sorunlara, ekonomik vurguna kimin hakkı var?
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım!
Allah için istirham ediyoruz!
Mehmet Şimşek böyle istedi diye, ehliyet sahibi 40-50 milyon insanın sigorta şirketlerince yolunmasına izin verecek misiniz?
Bakan Şimşek diyor ki: "Trafik sigorta primlerinin düşmediği algısı, yanlış bir algıdır. Genel anlamda son bir yılda ortalama yüzde 9 civarında bir enflasyon var. Bir kere artmamış olması, reel olarak yüzde 9 düşmesi anlamına gelir.”
Bu cümleler kimden yana, soyulan vatandaştan mı, yoksa kim oldukları meçhul sigorta şirketlerinden mi?
Neymiş efendim Sinan Çetin'in oğlunun kaza yaptığı aracın sigortası çok düşükmüş. Bu sigortayı kim yaptı? Araç kullanıcıları? Yoksa Mehmet Şimşek'in denetimindeki sigorta şirketi mi? Peki, bu şirkete hangi ceza uygulandı? Biz 80 milyon Sinan Çetin'in oğlunun lüks aracına düşük sigorta yapan şirketin kurbanları mıyız şimdi?
Ne zaman bir hadise yaşansa hemen sistem değişikliğine gidiliyor? Bundan ne zaman vazgeçeceğiz? Biz ne zaman işlerimizde hakkaniyet ve adaleti birinci ilke yapıp, bir disiplin dahilde meselelerimizi masaya yatırıp çözeceğiz?
Bizden, Davos Zirvesi'nde Başbakan Yardımcılığı'nı yaptığı ülkenin aleyhine sözler sarf eden, yayınlanınca yalanlayan, video kaydı konulunca ortadan kaybolan, Kraliçe'nin (MI6) Exeter'inden geçmiş, İsviçreli Siyonistlerin UBS'inin, Türkiye ve Erdoğan düşmanı Deutsche - Bender Menkul Değerlerinin ve Küresel tefecilerin Merril Lynch'inin bordrolusunun, sigorta şirketlerini değil de bizi koruyacağını düşünmemizi istemeyin lütfen!
Her şey ortada ve bizden sigorta şirketlerine güvenmemiz isteniyor.
Sigorta şirketlerinden memnun bir Allah'ın kulu yok ortada.
Her konuda her zaman vatandaş suçlu, diğer herkes masum. Bu muamelelerden bıktık.
MALİYE BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI
Maliye Bakanlığı sigorta şirketlerini bir kenara bırakıp bu çağrımıza kulak verir mi? Kim bilir, belki!
Bakanlık, turkiye.gov.tr'de sağlayacağı bir hizmetle, araç sahiplerinin aracının plakasına göre sigorta bedelinin azamisinin kaç lira olduğunu öğrenebilmesini sağlamalı.
Çünkü sigorta şirketlerinden fiyat alırken bu bilgiye sahip olduğunda aldatılma nispeti azalır.
Bazı hizmetlerin bedelleri, sigortanın toplamında değil, poliçede özel fiyat satırı ile gösterilmeli.
Devletler milletler için vardır. Şirketler ise kendileri için. Ne devlet ne de millet hiçbir şirkete muhtaç değil. Ama siyasetçi ve bürokratların basiretsizliği veya başka ilişkileri hep bizi şirketlere mahkûm ediyor.
Hele ki bankacılık ve sigortacılık gibi modern tefecilik sistemlerine muhtaç edilmesi apayrı bir garabet.