Egemenlik Kayıtsız Şartsız Yargınındır!
Yargı sinir uçlarına dokunuldukça refleksini bildirileri yüksek sesle bağırarak ortaya koymakta. Siyasal yolla gereğini yaptıramayınca, yargı sistemi içindeki tümörlerin temizlenmesi işleminde duyduğu acının feryadıyla bütün bir ülkeyi uçurumun kenarına sürüklemek istemektedir.
Yüksek yargı, tümörün bünyeden temizlenmesi sürecinde sabır ve metanetle ve de sağduyu ile takip etmek yerine siyasal iktidarı vakitsizce seçime gitmeye zorlamakta. İşin kötüsü, halihazırdaki iktidar da her yargı veya ordu müdahalesinde oylarımızı artırdık, artırmaktayız" öngörüsüne tapmış bir şekilde kendine gereksiz ve mesnetsiz aşırı güven duygusuyla önü görülmeyen bir maceraya girmeyi düşünmekte.
Ey yargı, bünyenizdeki tümörler temizlenirken sağduyulu ve metanetli olun.
Ey siyasal iktidar, kendinize gelin, her yargı veya askeri müdahale sonucu oylarınızı şimdiye kadar artırmış olabilirsiniz, bu, bundan sonra da artıracağınız anlamına gelmez. Çünkü bundan sonra oylarınızı artırmak için dersinize çalışmadınız. Halkın size veridiği kredi bitti. işsizlik dağ gibi büyüdü, ülke GSMH sı sözde büyüdü ama bir avuç kişinin refahı arttı, ülkenin yüzde seksen çoğunluğu açlık sınırında bütçelerle geçinmekte.
Öte taraftan meclisteki çoğunluğunuza rağmen sırf inat ve grur yaparak muhalefeti yanınıza almayarak şu ya da bu şekilde yasaları meclisten geçiremediniz, Anayasa'yı değiştiremediniz, en basit bir katsayı sistemini bile YÖK kanununda gerekli değişikliği yaparak değil de hukuku dolanarak çözmeyi tercih ettiniz. Gençleri yıpratıp küstürdünüz. Sözde haklılığınızın özde de van olduğunu ZANNETTİNİZ.
On yıla yakın iktidarda kalıp uğruna mitingler düzenlediğiniz, üzerine sömürüler yaptığınız mütedeyyin (dindar) insanların talepleri olan türban değil başörtüsü sorununu bile çözemediniz. Bu konuda kılık kıyafet yönetmeliğini, devlet memurları kanununun ilgili maddelerini, velhasıl gerekli hiç bir yasal düzenlemeyi yapmadınız. Hep iktidarda olmanın zoruyla, dikte etmek dayatmak suretiyle çözmeye çalıştınız.
Hükümet yürütmedir. İcraat noktasıdır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, yasama yani parlamento sizin kahir ekseriyetinizle oluşmuştur. Bunun Allah indinde vebali büyüktür ve siz bu çoğunluğun vebalinin altında kaldınız. Lütfen aklınızı başınıza alın ve parlamentoda gerekli konsensüsü oluşturarak yasal düzenlemeleri yapın. Eğer muhalefetle köprüleri yaktıysanız, seçime gidip sorunu çözebileceğinizi asla düşünmeyin. Çünkü on yıla yakındır size sunulan krediler bitmiştir.
Bizler öncelikle vatandaş, sonra da siyaset bilimci ve düşünür olarak resim çekmekteyiz. Ortada olan resim budur. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Şunu da unutmayın. Bu gün muhalefet boşluğu var, seçecek başka parti yok diyebilirsiniz. Bu millet gerekirse boş oy kullanır veya hiç tahmin etmeyeceğiniz yüzde beşlerin bile altında partileri tercih ederek sizi getirdiği gibi götürmesini de bilir.
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Yargının mıdır!
Pek tabi ki hayır. Egemenlik kayıtsız şartsız egemenliği icraa eden hükümetin veya siyasal iktidarın da değildir. Evrenin egemenliğinin kaynağı Yüce Yaratıcı, ülkelerin yönetim egemenliğinin kaynağı ise, bizzat o ülkenin seçtikleri vekillerden oluşan yasama yani Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu yani TBMM dir. Lütfen yasamayı asmayınız.
Ne bu süreç, ne bu inatlaşma, ne bu kurumsal kırgınlıklar ülkeye hayır getirir. Liderlerin ve parlamentodaki milletvekillerinin kişisel tercihleri ve lüksleri ikinci plandadır. Olay ve olguların objektif ve sağ duyu ile ele alınma mecburiyeti yoktur, tam tersine mahkumiyeti vardır.
Son cümlemiz de şudur:
Hepimiz aynı geminin tayfalarıyız. T. C. ülkesi ve milletiyle, kültürüyle bir bütündür, bu bütünlüğün esenliğin ve barışın bozulması ne yargının huysuzluğuna ne de iktidarın dikbaşlılığına kurban edilemez.
Uyanın kendinize gelin.
Lütfen!
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.balikesirbirlik.com http://www.kamudanhaber.com, http://www.haberanaliz.net, http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Yazınızı alkışlıyorum hocam
Ne hükümette iş var, ne yargıda ne de şunda bunda
Hiç biri sütten çıkmış ak kaşık değil
Hükümete getirdiğiniz eleştiriler tam yerinde cuk oturmuş.
Mecliste çoğunluğa sahip olup bu kadar beceriksiz bir hükümeti taşlamak gerek. Muhalefeti biraz dikkate alabilseydi hem anayasa değişirdi hemde çok sorunlar halledilirdi
Ama hükümette kendi boyunu da aşmış tuhaf bir kibir var ve o kibirle boğulup gidecek
Muhalefete düştüğünde siyaseti bırakacağını açıkça söyleyebilen bir başbakana ben KİBİRLİ derim doğrusu
Şubat 19th, 2010 at 10:57Ahmet Bey siyasi iktidar konusundaki fikirlerinizin tamamına katılmakla birlikte yargı konusundaki düşüncelerinize katılmıyorum.Kuvvetler ayrılığı diye bir sistem var ülkede.Her kurum yasaların kendine tanıdığı yetkileri gerektiği durumda kullanır.HSYK da bu anlamda kullanmıştır.Olmaması gerekenlerle o kadar çok meşgulüz ki olması gerekenler olunca şaşırıyoruz nedense?Hükümetin yargıyı siyasallaştırma çabası,darbeden korkup TSK'yı yıpratmaya benzemedi anlaşılan.Umarım iktidar, her kuşun etinin yenilmeyeceğini anlamıştır.Yazılacak ve konuşulacak çok şey var ama,ben ancak bukadarını dile getirebiliyorum.Saygılarımla...
Şubat 19th, 2010 at 16:09CİA cemaatinin tertiplediği yargılama söz konusu olunca yargıya müdahale etmeyin deyip de ucu kendine dokununca yargı darbesi diye ciyaklayanlarla tam 8 yıl kaybettik.
Hükümet şu an da içine girdiği gizli seçim gündeminde kendisine yeni mağduriyet alanları yaratmaya çalışıyor.
Oysa ki daha iki ay önce başbakan kürsülerden esip yağıyordu, bırakın yargı işini yapsın. Hangi yargı? Yangından mal kaçıran militan yargı mı?
Ayrıca yargıyı asıl siyasallaştıranlardan birisi de hem bakanı hem de müsteşarı ile yargı mekanizmasının tepesinde bulunan Adalet Bakanlığı ve hükümettir.
Bir anda aklıma bir türkü geldi;
Şubat 19th, 2010 at 23:40Erzurumda çevirdiler yolumu,
Üç beş fetoşçu bağladı kolumu...
Tebrikler hocam güzel bir yazi olmus. Hocam iktidara fazla yüklenmissiniz haklisiniz diyorum ama demiyorumda ben katsayi adaletsizligini yasayan, her gittigi is kurumunda imam hatipli diye göz ardi edilen, sadece fazladan dinini ögrendigi icin bu devlette üvey evlat muamelesi gören binlerden biriyim. Yurtdisindayim ülkeyi yakindan takip ediyorum. Doktor(iktidar) nesteri nereye dokundursa altinda irinler,kanserli bölgeler cikiyor. Bence bu iktidar degil bunun gibi 3 iktidar da olsa bu hastaliklara care bulamaz yada buldurmazlar. Katsayi sorununda baronun takindigi tavir inanin 3 yasindaki cocuk o koca koca adamlarin yaptigini yapmaz sanki bebek gibi hep onlarin istedikleri olacak yarginin hakki var tabi istedigi gibi at kosturacak ama yarginin kanserli bölgeleri ortaya ciktikca alinan kötü hücrelerin yerine kötü olani üretecek cünkü huyu bu. Bence hocam tek care bu kanseri cözemiyorsak kanser üreten organlari yok etmeli. Nasil onuda akli selim dusunen bilim ve ilim adamlari yani siz bulacaksiniz...
Şubat 20th, 2010 at 10:11saygilar........