Eczacınızla Astım Üzerine Sohbet
Yazımın başlığını sohbet olarak koymak istedim sevgili okurlarım. Eczanelere gelen insanlar biz eczacılar için öncelikle müşteri değildir çünkü onlar ya hastadır ya da hasta yakınıdırlar.Eczacılar, hastalıklarınızı, tedavilerinizi, ilaçlarınızı çoğu zaman size sizin sözcüklerinizle anlatabilen sağlık danışmanlarınızdır.
Ben de sizlere bu köşeden, tıpkı eczaneme geldiğinizde sizlerle konuştuğum gibi sesleneceğim. Buradan sizlerin eczacınıza sorduğunuz sorulara aldığınız cevaplar kadar doğal bir anlatım tarzıyla sağlık konularına yorum yapacağım. Biz bize konuşacağız hastalıkları ve ilaçları. Teknik terimlerden uzak, sade ve sizlerin diliyle anlatmaya çalışacağım konuları.
Bugün sizlere biraz astımdan bahsedeceğim. Astımlı hastaların çoğu kendilerine ne olduğunu anlamadan kullanırlar bu sözcüğü ve ilaçlarını. Hatta pek çok insan erken teşhis edilerek hafif sürecek bu hastalığı sürekli antibiyotik kullanarak geçiştirir ve hiç kondurmaz kendine.
Astım gittikçe artan sayıda insanda görülmeye başlandı son yıllarda çünkü buna sebep olan faktörler hayatımızda gittikçe daha çok yer alıyor. Peki, bize ne oluyor da buna astım deniliyor?
Akciğerlerimizin içinde ince borular vardır. Bunları elastik ince hortumlar gibi düşünün. Bu hortumlar kasılıp gevşeyen hava yollarıdır. Astımlı hastalarda bu hortumların duvarları çeşitli nedenlerle şişer şekil değiştirir kalınlaşır hatta hareket kabiliyetini kaybeder.
İnsanlar bir şeylere aşırı üzülür strese girer sinirlenir heyecanlanır ya da ağır bir egzersiz yapar. Bu gibi durumlarda refleks olarak bu borular kasılır ve soluk alıp vermekte zorlanırız.
Alerji olmanıza neden olacak bir şey yer ya da içersiniz. Yünlü, pamuklu ya da sentetik giysileriniz, kullandığınız şampuan krem ve deodorantlarınız, polenler, egzoz gazları kirli hava, sigara dumanı, hatta ilaçlarınız size alerji yapabilir. Vücudunuz bu gibi durumlarda bazı maddeler salgılar ve tepki verir. Soluk borularınızda şişmeler olur ve yine nefes alıp veremezsiniz ya da öksürürsünüz.
Bazen de özellikle kış aylarında akciğerlerinizi etkileyen sizin deyişinizle üşütmeler, iltihaplanmalar kalıcı nefes darlığına sebep olabilir. Hava borularımız sertleşir şişer tıkanır ve nefes almamızı engellerler tabii sadece bu kadarla kalmaz vücudumuza yeterli hava ve oksijen girmediği için diğer organlarımızda bu durumdan etkilenir.
Alerjik psikolojik ya da çevresel nedenlerle oluşan bu bozukluğa astım diyoruz. Bu hastalık kimi insanda çok hafif görülür kimisinde de çok ağır bir durumda seyreder.
Göğsünüzde darlık hissi, nefes alıp verirken sıkıntı yaşarsınız. Ciğerlerinizden hırıltı ve ıslık sesleri gelebilir. Bazen özellikle geceleri artan öksürük oluşur.
Hastaneye gittiğinizde eğer astımdan şüphelenilirse size nefes alıp verdirerek çeşitli testler yaparlar.
Soluk borularınızın içine alabildiği ve dışarı verebildiği belirli hava miktarları vardır. Soluk testlerinde amaç bu boruların içine ne kadar hava girip çıktığına ve içerde kalan hava miktarına bakılarak borularda daralma olup olmadığına bakmaktır.
Bu hastalığın teşhisinde ayrıca kan tahliliniz yapılır ve kanınızdaki alerjik faktörlerin miktarına bakılır. Eğer alerjik bir durum varsa nelerden alerji olduğunuzu belirlemek için kolunuzdan ya da sırtınızdan deri testleri yapılır. Bu arada sizinde yaşadığınız çevrenizde ve kullandığınız malzemelerde size alerji yapabilme ihtimali olan şeylerden uzak durmanız gerekmektedir.
Kapalı, havasız veya dumanlı ortamlarda durmamalısınız. Fazla sentetik ve kimyasal ürünleri kullanmaktan kaçınmalısınız. Bazen takma dişlerinizdeki metaller bile size astımı getirebilir. Ya da burnunuzdaki kemik eğrilikleri ve tıkanıklıklar astımı davet eder.
Eğer astımlı hasta bir çocuksa ve astımı hafif derecedeyse iyileşme şansı yarı yarıyadır. Ama eğer yetişkinse çoğunlukla ömür boyu tedavi gerektirebilir.
Bugün size astım dediğimiz, olmaktan korktuğumuz ama ne olduğunu çoğumuzun tam olarak anlayamadığı bir hastalığı anlattım. Yarın size bu hastalıkta kullandığınız ilaçları ve nasıl kullanılacaklarını anlatacağım.
Hepinize iyi günler.