Eczacılık Fakültelerini Kapatın
Sevgili vatandaşlarımıza buradan bir duyuru yapmak istiyorum. Çocuklarınızı boş yere Eczacılık Fakültelerine göndermeyin. Her anne baba çocuğunu çok sever. İlerde çocuğunuzla birlikte her gün ağlamak istemiyorsanız , onunla birlikte depresyona girmeye hazır değilseniz , bin bir özveriyle liseden mezun ettiğiniz sevgili evlatlarınızı eczacı yapmayın.
Sevgili anneler kızınız eczanesinin başına birini oturtup kürkünü giyip kadın günlerinde gezmeyecek. Oğlunuz askerden dönünce ev geçindirecek parası olmayacağı için evlenemeyecek. Dışardan imrenerek bakıp içindekine çok para kazandığı için düşmanlık hissettiğiniz o eczaneler var ya, dışı sizi içi eczacısını ve ailesini yakan birer işkence yerine dönüşmüş durumda. Zaten bir eczane açıp işinin başında durmayanlarla ,yolsuzluk yapıp sahte kupür basanlarla, halkı fazla yüzde alarak kazıklayanlarla, sahte ve bozuk ilaç satanlarla ,doktorla anlaşıp firmayla beraber devleti soyanlarla eczacılar vatandaşın güvenini ve saygısını kaybetti yıllardır.
Anne ve babaların talebi üzerine zengin üreten eczacılık fakültelerinin özelleri bile açıldı.
Çocuklarınıza, size ,paranıza yazık olacak. Haziran da ikinci basamak üniversite sınavında lütfen eczacılık tercih ettirmeyin o güzel yavrularınıza.
Hala nedenini anlayamadıysanız anlatayım.
Çocuk kazanır ve idealist olarak girer fakülteye. Zavallı tam dört yılını ( ki şimdi stajıyla vs beş oldu) en az bir tıp öğrenimi kadar zor bir programla geçirir. Doğadaki her bitkinin yaprak şeklinden içindeki maddeye kadar Latince ezberler. Bütün hastalıkları ve bunlarda kullanılan ilaçları Latince ezberler. Bütün bakterileri virüsleri ve sebep oldukları hastalıkları ve de nasıl teşhis edildiklerini ve nasıl tedavi edileceklerini Latince ezberler. Her maddenin vücutta nereye gidip ne yaptığını, nasıl atıldığını Latince ezberler. Dünyadaki pek çok maddenin kimyasal yapısının şeklini çizer ve sayfalar dolusu reaksiyon denklemi ezberler. Sonra bu çocuğunuz pırıl pırıl bir akademik bilgi kaynağı olan beyniyle diplomasını alır.
Hayaliniz ona bir eczane açtırmaktır. E sizde emekli olunca dükkânda oturursunuz , bebekleri orada büyür, kocası işsiz kalırsa bayan eczacı evinde oturup bebek bakar kocası da işlere bakar. Hiçbiri olmazsa siz başında durursunuz kalfa bakar. Bu sınırsız imkânlar hayalinizde saymakla bitmez değil mi. Kazın ayağı artık öyle değil. Eczacı kızlar yolunacak gelin değil erkeklerde zengin koca değil.
Birkere eğer bankada 200 milyarın üzerinde paranız yoksa eczane açmaya kalkmayın boş yere. Aaa ama sizin için açacak, parasını önünüze serecek çoook kişi varsa diplomasını onun ellerine teslim edin ve evladım ne zaman beyaz önlük operasyonuyla hapse girer diye bekleyin. Yinede inatla az parayla açarım diyorsanız açın. Açında görün başınıza neler geleceğini ve zavallı çocuğunuzla birlikte nelere göğüs gereceğinizi.
Bir kere en az bir yıl dükkânın genel giderlerini cebinizden karşılayacaksınız. Bu sırada çocuğunuza da siz bakacaksınız çünkü o henüz para kazanmayan bir eczacıdır ve size daha başlangıçta borçludur. İş hayatının geri kalanını bu borcu ödeyerek geçirmeye çalışacaktır.
Zavallı parlak eczacınız gerçek dünyayla karşılaşıp ta okuduğu hiçbir şeyin bir işe yaramadığını görünce sudan çıkmış balığa dönecek. Zaman içinde kendi bilim dünyasını kendisi oluşturacak çünkü okuduğu o dört yıl ilkokul temeli gibi kalacak.
Zavallı eczacı çocuğunuz muhasebeciyle nasıl dolandırılmayacağını, çek kesmeyi, defter tutmayı, eleman çalıştırmayı öğrenecek. Kazandığından çok vergi nasıl verilirmiş görecek. Kârla aldığını sandığı ilaçlardan oturduğu yerde nasıl zarar edilirmiş, nasıl para babası depoların esiri olunurmuş ve aslında yalnızca onlar için çalışılırmış öğrenecek. Kendine eczane kasasından para almaya kalktığında bir tarafı nasıl açıkta kalırmış hep birlikte göreceksiniz.
Zamanla size olan borcunu ödeyeceğine dair umutlarınız biter ve evladınıza o parayı helal edersiniz ama bu verdiğiniz son para olmayacak söyleyeyim. Şimdilik sadece emekli maaşınız gitmiştir ama sonra canınız çocuğunuz üzülmesin diye neleriniz gidecektir bilmiyorsunuz değil mi?
Onları da anlatacağım yarın. Ama şimdi bir hastam geldi ve onun sorusuna cevap vereceğim.
Hasta ilacını soruyor reçetesini sabah bırakmıştı sistem kapalıydı ilacını alamadı. Saat 18.00
"Çok üzgünüm ama bizden kaynaklanan bir sorun değil, maalesef SGK sistemi kapalı, reçete giremiyoruz. Hayır sadece bizde değil tüm Türkiye de böyle. Yarın mı belki…’’
‘’Merhaba. Sistem çalışmıyor. Acil ilacınızı verelim. Bilmiyoruz ne zaman açılır. Anlıyorum ama bizimle ilgisi yok bize kızmanıza gerek yok!’’
‘’Merhaba. Maalesef sistem kapalı. Kare kod çalışması yapılıyor. Bilmiyoruz. Bizle alakası yok kızmayın...
‘’Merhaba………………………………………
Eczacı olmak kolay değil. Eczane açmak işletmekte çok zor gerçekten.
Yılların yanlışları bir günde düzelmiyor tabi.
Küresel ilaç şirketleri mahvediyor ülkeyide halkı da eczacıyı da.
Şifalı bitkiler dükkanı açmak daha karlı şu durumda
Mayıs 30th, 2010 at 18:59ağzı olan konuşuyor maalesef...sistemde bazı durumların yanlış gittiği,elimizden gelmeyen çarelerin bizlerden insafsızca beklendiği aşikar...fakat topyekün bir anda 30 bine yakın erbabı bulunan bir sağlık ayağını kolunu koparmaya çalışmanızı destekleyecek,bu aşırıya kaçmış yazınızı desteklemiyorum...sorunları göz ardı ederek mesleği bataklığa sürüklemek yerine işi ehline bırakıp sorun çıkarmayacak ancak çözüme yardımcı olacak yazılarla destek sunmanızı temenni ederim..durum dediğiniz gibi olabilir..hatta son cümleleri okurken bizzat yaşadığım için güldüm bile...güldüm..çünkü bu mesleğe gönül verenlerin emeklerine karşı saygısızlığa ağlamamak için..uamrım anlaşılmışımdır..sağlıcakla kalasınız...
Temmuz 16th, 2010 at 10:44yuh diyorum, baska da birsey demiyorum!
Temmuz 17th, 2010 at 23:47merhabalar,ban turk asilli iranda yasiyan 18 yasinda bir kizim ve turkiyede ejzajilik okumak istiyorum, bana yardimji olurmusunuz?
Eylül 12th, 2010 at 21:43