Canlı Hayvan İhale Şartnamesinde Büyük Eksiklikler
Et Balık Kurumu'nun Canlı Hayvan İthal İhale Şartnamesinde Büyük Eksiklikler
Uyarıyoruz. Et Balık Kurmunun ikinci ihaleler için hazırladığı idari şartnameve ihaleyi alacak firma ile imzalanacak sözleşme metni hatalıdır. Bu hata kasıttan değil ,bu şartnameyi hazırlayan personelin ithalat sözleşmelerini hazırlamada bilgi eksikliği içinde olmalarıdır. İthalat yapmak için çok iyi derecede ingilizce bilgisi tek başına yeterli olmayıp ithalatta akreditiflerde ,bu akreditiflerde ödemeler konusunda da tecrübe sahibi de olmaları gerekir.
Et Balık Kurumunun personeli ,Türkiye Şeker Fabrikalarının 1990’lı yıllarda Romanya’ya açtığı 500.000 Dolarlık Akreditifnin havaya uçtuğunu hatırlamayabilirler ama biz hatırlatıyor ve Et Balık Kurumu’nu yapılacak bu ithalatta açılacak akreditifin (Paranın) havaya uçmaması ve/veya her ne kadar mahkeme yerinin idari mahkemelerimiz gösteriliyor ise de akreditifler ve ihracat ithalat ile ilgili ödemeler idari mahkemelerimizin yanı sıra ülkemize mal gönderen ülkelerin (AB) mahkemelerinde de ilgili firmaların da dava açabilme hakları vardır. Çünkü EBK’nun sözleşmesi hem EBK’nun hem de ilgili firmaların idari mahkemelerimize başvurularına açık ise de ;
Malın gönderileceği ülkeye açılmış akreditiflerde o ülkenin mahkemelerine ilgili firma için başvuru hakkı doğar. Malı gönderen firma kendi ülkesine başvurusuna esası kendi bankasına gelen akreditif belgesini gösterecektir. Akreditif dış banka ve akreditifin açıldığı ülke ticari kanunlar için akreditif metni ön plandadır. Sözleşme metni iç hukukumuz ile ilgili ,akreditif ise uluslararası hukuku ilgilendirir.
Türkiye Şeker fabrikalarının 500 bin doları geri alınamıştır.
EBK akreditif şartlarını ihtiva eden bir metni yayınlamamış bunun yerine akredifte genel bir kaç şartın dışında muğlak ifadelere yer vermiştir.
Akreditifteki yanlışlıkları ve olması gerekenleri tek tek ele alacağız.
1- Sözleşmenin 12.3.1. maddesinde akreditifin transferable (devredilebilir ) olduğu belirtilmektedir.
Devredilebilinir akreditifler mali yapısı güçlü olmayan ,genellikle komisyoncu firmalara açılan bir akreditiftir. EBK bu devredilebilirlikte ısrarlı ise devir masraflarının ödenmeyeceğini akreditifte ve sözleşmede yazılmalıdır.
Akreditif devredilemez (untransferable ) olmalıdır.
Bölünebilir ve kısmi sevkiyata izin verilmesi doğrudur. Bu bölüme << kısmi sevkiyatın yanısıra kısmi sevkiyat oranında bölünebilir ödeme>> olmalıdır.
2- Yine 12.3.1. maddesinin 3. - Orijin Sertifikası (orijin belgesi) İthalatta söz konusu malların orijin ülkesi Veteriner sağlık sertifikasında belirtilmisse orijin sertifikasına gerek yoktur. İbaresine diyeceklerimiz:
Hiç bir ülkede malın menşeeini Veterinerlerin sağlık sertifialarında orjin ülkesini belirtme yetkisi yoktur. Böyle bir yetkiyi ilgili ülkeler kendi Veteriner hekimlerine vermiş olsalar bile bu kabul edilmememelidir. Orijin veya diğer bir tanımla menşeei şahadetnamesi ilgili ülkenin resmi kurumlarınca tanzim edilme şartı konulmalıdır. Doğrusuda budur. Ülkemizde menşee şahadetnamelerini düzenleme yetkisi Ticaret Oda’larımızda iken menşeei (orjin) belgesi düzenleme yetkisini EBK yabancı ülkelerin Veteriner Hekimlerine veremez. Yabancı Ülkelerin Veteriner Hekimlerinin düzenleyeceği sağlık sertifikalarının kabülü o da ilgili ülkenin <<ilgili resmi kuruluşunun tasdiki>> nin istenmesi de gerekmektedir. Orijini Veteriner hekimler değil o ülkenin ticeret odası veya görevlendirdiği resmi kuruluş yetkilidir.
Bu yüzden sözleşmedeki << İthalatta söz konusu malların orijin ülkesi Veteriner sağlık sertifikasında belirtilmisse orijin sertifikasına gerek yoktur.>> ibaresi kaldırılmalıdır.
3- Yine 12.3.1.maddesinde ‘’4- Kabul sertifikasının akreditif bankasına ibrazı aranacaktır.’’denilmektedir. Bu ‘’kabul sertifikası’’ ibaresi muğlak bir ifadedir.
Sözleşmede bu tip kavramların ne olduğu açıklanmalıdır. Şayet bu kabul sertifikasından maksat EBK yetkilendireceği kabul heyeti kasdediliyor ise ‘’EBK kabul heyetinin düzenleyeceği kabul sertifikası >> olarak açıkça hem sözleşmeye hemde akreditif metnine yazılmalıdır.
4- Yine 12.3.2. maddesinde ‘’Söz konusu belgeler malların yüklenmesinden itibaren 3 (üç) gün içerisinde alıcıya gönderilecektir. Orijinal evrakların teslimindeki gecikmelerden doğacak tüm İdare zararları Yükleniciye ait olacaktır.’’ denilmektedir.
Bu madde şöyle olmalıydı :12.3.1. maddesindeki belgeler malların yüklenmesinden (clean on track or clean on tracks-akreditif metninde böyle olmalı ) itibaren 3 (üç) gün içerisinde alıcıya gönderilecektir.Bu belgelerin ve malların EBK’unca (...gün incelenmesinden sonraki ... gün içinde ödeme yapılacaktır.) veya teslim yerinde faturalandırmayı takiben ödeme yapılacaktır. Şeklinde olmalıdır.
Bir başka hususta :12.3.1. in 4. Maddesinde kabul sertifikasının akreditif bankasına teslim şartı konulmuşken 12.3.2 maddesinde ‘’ Söz konusu belgeler malların yüklenmesinden itibaren 3 (üç) gün içerisinde alıcıya gönde..)rilmesi istenmekte oluşu ile çelişkidir. Orjinal belgeler yurt dışındaki akreditifin gönderildiği bankaya mı yoksa EBK’na mı gönderilecektir. Bizim dış ticarette ,ithalatta bildiğimiz orjinal belgelerin bir yere gönderilmesi istenir. Bir tartışma yaratmaması için orjinal belgenin akredif gönderilen bankaya ibrazı ve o bankanın da Türkiye’deki ilgili bankaya göndermesi sözleşmede ve akreditifte yer alır. Şayet hem EBK’na hem akreditif bankasına belge gönderilmesi isteniyorsa biri orjianal belge diğeri kopi belge olabilir,bir belegenin iki orjinali olamaz. Belgelerin dış akreditif bankaya ,o bankanın da ülkemiz akreditif bankasına göndermesi esastır.
Sözleşmede ve akreditifte belge teslimlerinin akreditif lehdar firmanın dış akreditif bankasına teslimi ,o bankaya bir inceleme makul süresi verilmesi bu sürenin sonunda o belegelerin ülkemizde akreditif bankasına gönderilmesi ve ona da bir inceleme süresinin sonunda ödemenin yapılması : malın akreditif sözleşmesindeki veya akreditif emrindeki şartlara uygun olmayan şekilde dış bankaca ödenmesi asla söz konusu olamayacaktır. Ama muğlak ifadelerle yazılan bir sözleşme veya akreditifte firmanın sözleşme şartlarına uygun olmayan bir şekilde mal tesliminde ,akreditifin muğlaklığından yapılacak bir ödemede dış banka sorumlu olmayıp sorumluluk EBK olacaktır. Daha sonradan iç hukuka dayalı sözleşeye aykırılıktan Ülkemiz mahkemelerinde açılacak davalarda EBK mahkemeyi kazansa bile o firmanın ülke içinde bir maddi varlığı yoksa zararı tazmin edebilmek mümkün olmayacaktır.
Halbuki doğru sözleşme ,doğru akreditif şartları taşıayan akreditif metni olabilecekler imali sorumlulukları dış bankanın sorumluluğuna yüklenmesini gerektirecek. Yani doğru bir akreditif metnine rağmen dış bankaca yapılacak yanlı ödemeyi iç akreditif bankası derhal tahsilini isteyecektir. Veya yine doğru sözleşme ve doğru akreditif metnine rağmen ilgili firmanın sahte veya tağdiş edilmiş belegleri sunma yoluyla akreditifi çözdüğünde bizim ülkemizin de altına imza koyduğu ihracat-ithalat sigorta anlaşmaları gereğince – sadece AB ülkelerinin ve ülkemizin dahil olduğu- EBK zararını bu sigortadan 3 ay içreisinde tahsil edebilecektir. Bahsedilen bu anlaşma ABD ve diğer ülkelerle aramızda maalesef olmadığından ABD ve diğer ülkelere açılacak akrediflerde çok daha dikkatli olunması gerekmektedir.
GENEL TENKİDİMİZ: İthalat sözleşmesi ve ithalat akreditif şartlarında ödemenin nerede nasıl yapılacağı açık olarak uluslararası kurallara göre yazılmalıdır. Bu sözleşmede yoktur.!Sözleşmede olmalıdır ki ihaleye giren veya ihaleyi almış firma ve kurum parayı nasıl ,nerede ödemeyi,tahsil edeceğini bilmelidir.
Akreditifteki lehdar firma veya firmalar paranın ne zaman ödeneceğini bilmeyeceği gibi akreditif açılan yurt dışı bankası da paranın ne zaman ödeneceğini bilemeyeceği bir zorluk görünmektedir.
Sözleşmede buna bir açıklık yok iken akreditifte kazandırılacak bir açıklıktan doğacak bir aksama << görev kusurunu>> oluşturacaktır.
Sözleşme ve akreditif kesinlikle parelel olmalıdır. Her ikisinde de paranın ;
1-Malların dış ülkede yüklendiğinde kamyon (lar)üstünde yüklendiğini tevsik eden belgelerle EBK ‘nun istediği belgelerin yurt dışında akreditif açılan bankaya ibrazını mı müteakip .... gün içinde yoksa o belgelerin dış bankanın Türkiyedeki bankaya ulaşmasından .... gün içinde mi ödeneceği veya
2- Malların Türkiye hayvan ihtisas gümrük kapılarındaki işlemlerden sonra ve bunu tevsik eden belgelerin ve kurumun istediği diğer belegelerin dış bankaya tevsikinden sonra mı ödeneceği ..
Veya
3- 12.3.3. maddesindeki ‘’Faturalandırma islemi; teslim yerinde ve/veya idarenin uygun göreceği yerde yapılan tartım sonucu toplam ağırlıktan % 8 tokluk firesi düsülerek ödemeye esas canlı ağırlık tespit edilerek yapılacaktır.’’ Denildiğine göre bu aşamada mı ödemenin yapılacağı akredit ve sözleşmede yazılmalıdır. Şayet bu 12.3.3 maddesine göre faturalandırma istendiğine göre bu işlemin tamamlanmasından sonra ödemenin yapılmasını zımni olarak öngörüldüğünü biz bu sözleşmeyi okuyan olarak anlamaktayız.
Şayet EBK sözleşmenin bu maddesinde faturalamayı öngörmekte ise ,akreditifte bu faturalama maddesinden önce bir zamanda ödeme şartını akreditfife koyarsa sözleşmeye aykırı ama firma lehine bir ödemeyi akreditife koymuş ve erken ödeme yapmış olacaktır. Bu erken ödemeden doğan sorumluluk ve kurum zararı , akreditif emrini Türkiye’deki bankaya veren yetkililerin olacaktır.
Sonuç olarak sözleşme eksik ve muğlaktır. Bu eksiklik ve muğlaklığın tenkit ettiğimiz hususlar doğrultusunda yeniden hazırlanarak sözleşme ve açılacak akreditif şartları parelellik arz etmelidir.
Sözleşmede paranın hangi safhada ödeneceği açıkça yazılmamışken paranın malların ülkemizde teslim alınmasından önce ödenmesi akreditif metnine konulduğunda çok sıkıntı doğacaktır. Bu sıkıntı doğrudan EBK’nun akreditif emrini bankaya veren yetkiliyi mali sorumluluk altına alacaktır.
Sözleşme metni yukarıda işaret ettiğimiz doğrultuda değiştirilmeli, değiştirilmiş sözleşme metnine göre akreditif emri verilmelidir.
Bu yazımızı kamuoyunda paylaştığımızı bildirir gereken düzeltmenin yapılacağını ümit etmekteyiz.
Çapar Kanat
Çiğ Süt Üreticileri grubu
http://groups.google.com.tr/group/cigsutureticileri