Duyu Bozukluklarına Diyalektik Değinimler (IV)
Bulunulan Ortam: [ses/sessizlik, ışık (aydınlık/karanlık) ısı derecesi (sıcak/soğuk)]
İletişim sürecinde iletişim içindeki bireylerin veya birey ile kurumun içinde bulunduğu fiziksel ortamlar iletişimin niteliği, etki alanı ve yönü üzerinde farklı yönlerden etkide bulunur. Bir kere, iletişim sürecinde erkeklerin bayanlara göre fiziksel ortamlardan çok daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Bunun yanında aynı şekilde eğitim düzeyi düşük bireyler diğerlerine göre, fiziksel ortamlardan (olumlu veya olmsuz) daha çok etkilenirler. Eğitim düzeyi yükseldikçe algı gücü açısından fiziksel etkenlerin önemi azalmaktadır.
Gelir düzeyi, algı veya duyunun niteliği, etkisi ve yönü açısından fiziksel faktörler olumlu veya olumsuz ektide bulunabilmektedir. Düşük gelirliler fiziksel faktörlerin olumsuz etkilerine daha çok maruz kalırlarken, bu olumsuz etkenlere olan direnç konusunda doğal olarak daha fazla dayanıklıdırlar. Buna karşın, ekonomik yönden rahat bireyler iletişim süreçlerinde bu olumsuz etkenlerin bertarafı konusunda daha sorunsuz olsalar bile, herhangi bir zaman dilimide aniden çıkan fiziksel iletişim engelleyici faktörlerine karşı daha hassastırlar.
Kentsel alanlarda yaşayanlar daha çok gürültü olumsuz etkenlerine alışık iken, kırsal alanda yaşayanlar daha çok iklimsel (sıcak soğuk faktörlerine karşı dirençli olmaktadır. Fiziksel etkenler gerek bağışıklık yönüyle gerekse psikolojik direnç açısından dayanıklı bireyler üzerinde daha fazla etkide bulunurken, diğer bireyler üzerinde de tersi yönde etkisi olmaktadır.
Bireylerin iletişim sürecinde konuya verdikleri öncelik derecesi arttıkça fiziksel faktörlerin olumsuz etkileri azalmaktadır. Önem ve öncelik derecesi düştükçe de tersi yönde sonuç ortaya çıkar. Dinsel inançların fiziksel faktörler açısından net bir etkisi görülmese de, şunu peşinen söyleyebiliriz ki, dinsel inançlar, dışsal olumsuz etkilere karşı direnci pekeştirmekte, sabır katsayılarını artırıcı etkisi bulunmaktadır. Yaş faktörünün fiziksel etkenler konusunda değişen etkisi bulunmaktadır. Küçük yaşlarda ve ileri yaşlarda fiziksel faktörlere karşı hassasiyet artarken, orta yaşlarda fiziksel faktörlerin etisi azalmaktadır.
Dil, alfabe ve kültürel yapı farklılıklarının fiziksel faktörler açısından olumlu veya olumsuz herhangi bir etkisinin olduğunu söyleyemeyiz.
(Varsa) iletişim Aracının/Teknik/veya Teknolojisinin Türü:
İletişim aracının (teknik veya teknolojisinin) türü, iletişimin çaprazlama olarak bütün faktörleri üzerinede benzeri etkisu bulunmaktadır.
Ancak şunları ilave etmek gerekir. Bayanlar iletişim teknolojisindeki yetersizliklere karşın daha fazla hassas ve de bu teknolojiye daha fazla bağımlı iken, erkekler bayanlara oranla daha fazla kayıtsızdır. Eğitim düzeyi yükseldikçe, iletişim teknolojlerine olan bağlılık artarken, birim zamandaki iletişim sürecinde bu faktörün vazgeçilmezliği açısından kayıtsızlık artmaktadır. Yani eğitimli kişiler, iletişim için daha fazla teknolojiye bağımlı olsalar bile, alternatif iletişim kanallarının kullanımı konusunda daha fazla seçeneğe sahiptirler. Yani eğitimli kişiler teknolojik faktörlere bağımlı olsalar bile, ona mahkum değildirler.
İletişim aracının veya teknolojisinin bireylerin karakter yapılarındaki farklılğa göre kayda değer bir etkisinin olduğunu söyleyemeyiz. Yalnız iletişim teknik veya teknolojilerindeki ani aksaklıklar, yüksek/hiper tansiyonlu bireyler açısından algı sorunları açısından çok büyük etkisi olduğu gibi aynı zamanda onlar için bu iletişim teknolojisi arızası bir risk te oluşturmaktadır. Zira bu kişilerin kalp kasılma hız ve kan debisi, (basıncı) daha fazladır.
Kültürel faktörlerin, etnik faktörlerin, iletişim teknolojileri üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamakatadır. Ancak kentsel alanlarda yaşayanlar, iletişim teknolojilerindeki olumsuzluklara karşı, (bu teknolojilere fazlaca bağımlı olduklarından dolayı) daha hassas iken, kırsal alanda yaşayanlar daha az hassastırlar.
Bireysel Öncelik Dereceleri:
İletişimin sürecinde bireyin iletişimin konusuna verdiği öncelik derecesi bütün faktörler için benzer özelilk gösterir. Ne var ki, bayanlar öncelik verdikleri konuya erkeklerin de öncelik vermelerini beklerlerken, erkekler bu konuda bayanlara oranla daha sağlıklı bir empati kurabilmektedirler. Yani erkekler, bayanlara göre, karşı cinsin bu konuya daha az öncelik verebileceğini daha sağlıklı veya soğukkanlı düşünebilmektedir.
Şunu da ilave etmek gerekir ki, bir kısım dinsel gereklilikler, dindar kişiler için birinci derece önem taşırken dinsel değerleri güçlü olmayanlar için bu öncelik azalmaktadır. Burada aşırı dindar bireylerin kendi öncelik verdikleri konuya olan algı seçiciliği konusundan fazlaca hassas ve empatik yaklaşımdan daha uzaktırlar.
Yaş faktörü ise, öncelikler noktasında vektörel bir etkiye sahiptir. İletişim sürecinde küçük yaşlardan itibaren öncelik derecesindeki hassasiyet yaş ilerledikçe azalmaktadır. Şunu da ilave etmek gerekir ki, küçük yaşlardaki öncelik daha çok subjektif / bireysel kaynaklı iken, ilerleyen yaşlardaki öncelik noktası, toplumsal boyutlara kaymaktadır.
Diğer üç faktörü de bir sonraki yazıya bırakalım. Beş bölümde bu bahis kapanmış olsun.
Bireyin Metabolizmik Hormonal Reaksiyonu ve (dna/karakter) Yapısı:
Genel Sağlık Durumu: (ağrı/sızı/algolojik durum)
Din ve İnanç Faktörleri:
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net , www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.